Din devletine izin vermeyiz!
Yaklaşık 200 sanatçı, siyasetçi, gazeteci ve hukukçu laiklik bildirgesi yayımladı.
cumhuriyet / İstanbul Haber ServisiYaklaşık 200 aydın, sanatçı ve siyasinin imzaladığı laiklik bildirgesi dün Taksim Hill Otel’de aralarında CHP milletvekilleri Kadir Gökmen Öğüt, Gürkut Acar, Dilek Akagün Yılmaz, Birgül Ayman Güler, şair-yazar Ataol Behramoğlu, sanatçılar Tarık Akan, Edip Akbayram, Işık Yenersu ve gazetemiz yazarı Ali Sirmen’in de katıldığı toplantıyla duyuruldu. “Laik Devlet, Özgür Toplum Platformu” adına bildirgeyi okuyan sinema ve tiyatro oyuncusu Işık Yenersu, Cumhuriyetin aydınlanma felsefesini içine sindiremeyenlerin din ve vicdan özgürlüğü olan laikliği ortadan kaldırmayı kendilerine hedef seçtiğini söyledi. Siyasal iktidarın “Din devleti” yaratma hayalini adım adım uyguladığını, halkın büyük bir bölümünün ise laik devlet ilkesini benimsediğini kaydeden Yenersu özetle şunları söyledi:
“Laik ilerici, demokratik, özgürlükçü bir Cumhuriyeti savunan siyasal parti ve toplum kesimlerinin ‘Yeni sahte mağduriyetler yaratma ve bu yöndeki AKP çabalarını boşa çıkarma’ gerekçesiyle takındıkları tutum sonuç vermemiş, laikliği yok etmeyi hedefleyen iktidar, anında daha ileri adımlar atmaya yönelmiştir. Gelinen bu noktada laiklik ilkesinden taviz vermek gericiliğe teslim olmak demektir. Böylesi bir teslimiyetin bedeli ise ödenemeyecek kadar büyüktür. Bizler din bezirgânı iktidar ve siyasetçilerin; hoşgörü kandırmacası ardından toplumun bireylerini ‘başörtülü bacım, başörtüsüz kadın’, ‘dindar nesil, ayyaş nesil’ biçiminde ayrıma tabi tutmasını kabul etmeyeceğiz. Dini değerlerimizi siyasi çıkarlarına alet etmelerine göz yummayacak, laik devleti ortadan kaldırmalarına asla rıza göstermeyecek, laik demokratik Cumhuriyetten, Atatürk ilke ve devrimlerinden asla ödün vermeyeceğiz. Din devleti kurmaya kalkışanların da halka hesap vermesi için çalışacağız.”
‘Diktatörün son çırpınışları’
Bildirgenin okunmasının ardından söz alan Ataol Behramoğlu, ülkenin bir karanlık içinde olduğunu, ancak umutlu olduklarını belirterek diktatörlük hevesinde olanların son çırpınışlarını yaşadığını söyledi. Dilek Akagün Yılmaz da AKP ile birlikte var olan karanlık ortama ve geriye gidişe 75 milyon yurttaşın izin vermeyeceğini belirtti. Yılmaz, bildirgenin internet üzerinden de imzaya açılacağını kaydetti. Konuşmaların ardından sanatçı ve milletvekilleri gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin “Bu meseleler yeni değil, yeni bir oluşum mu çıkarılmak isteniyor” sorusuna Tarık Akan, “Bu oluşumların tek amacı, ülkede yaşayan ancak hiçbir şeyin farkına varmayan toplumu aydınlatmaktır. Bu yaşıma kadar hep merkez sağ denilen iktidarlar altında yaşadık. Ama dikkat ederseniz AKP merkez sağ falan değil. Çok daha üstünde anti Atatürkçü, şeriatı resmen getirmek isteyen bir anlayışa sahip. Bizler diyoruz ki oyunuzu verirken bunu düşünün. Biz bunu anlatmak istiyoruz” dedi. Edip Akbayram ise “Bu oluşum bugün için yapılan bir oluşum değil. AKP’nin yapmış olduğu Cumhuriyet karşıtı her eyleme başkaldırıyoruz. Türkiye’nin bu karanlık döneminde sesimizi yükseltmek için varız ve var olmaya devam edeceğiz. Bu Cumhuriyet sayesinde sanatımızı icra ediyoruz. Karanlık karşısında da olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Akit’e izleyicilerden tepki
Akit gazetesi muhabirlerinin “Türbanlı milletvekillerinin Meclis’e girmesine neden karşı çıkıyorsunuz” sorusuna ise Dilek Akagün Yılmaz, Bülent Arınç’ın sözleri ve AİHM kararları ile yanıt verdi. Birgül Ayman Güler de, “Sorun başörtüsü değil, siyasal simge olan türban. Pek çoğumuzun aileleri başörtülü yani bize yabancı bir dünya değil. Türban ise dini inancı istismar edecek bir siyasi simge. Bizim amacımız yeni dönemde kadının üzerinden yapılan kirli siyasete son vermek ve laiklik ilkesinin tesis edilmesini istemek. Bu konuda genel başkan veya partimizle çatışmamız da söz konusu değil” dedi. Orhan Aydın da, “Siz sadece türbanı gündeme getiriyorsunuz bu bir makas, biz bu makasa girmeyiz. Türban bu ülkede dinci gericiliğin simgesidir ve şiddetle reddediyorum” değerlendirmesi yaptı. Eski bakanlardan Ercan Karakaş ise “Sanatın her alanında baskılar sürüyor. Alevilerin ibadethaneleri Diyanet tarafından verilen fetvalarla kabul görmüyor. Gerçek mesele de budur. Özgürlükçü, demokratik cumhuriyet istiyoruz. Demokrasi olacaksa bu ancak laiklikle olur” diye konuştu.