Din dersi kitabı Sünniler için de sakıncalı

Alevi olduğu için çocuğuna verilen zorunlu din dersine karşı AİHM'de 2004'te açtığı davayla Türkiye'yi mahkûm ettiren Hasan Zengin, mahkemenin din dersi kitabının yeni haliyle Sünnilere bile verilemeyeceği yönünde kararı var" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Alevi inancına sahip olduğu için çocuğuna verilen zorunlu din dersine karşı AİHM’de 2004’de açtığı davayla Türkiye’yi mahkum ettiren Hasan Zengin, din dersi kitaplarında sünni İslamın öğretilmeye devam ettiğini belirterek, “İlköğretim 4. sınıftan lise son sınıfa kadar okutulan din dersi kitaplarının sayfa sayısı bin 158. Bunun içinde Aleviliğe ayrılan sayfa sayısı yüzde 0.5, diğer inançlara ise hiç yer verilmiyor”dedi. AKP’nin AB kararlarına dayanarak bir çok yasayı ve uygulamayı değiştirdiğini kaydeden Zengin,“47 Avrupa ülkesinin 46’sında din dersi zorunlu değil. Türkiye dahil İsveç, Norveç, Finlandiya ve Yunanistan’da zorunlu. Buralarda da kendi inancına aykırı eğitim var ise dersten çıkma hakkı var. Türkiye, AİHM kararlarını uygulayarak din dersini zorunlu olmaktan çıkarmalı”diye konuştu.

Din dersinin zorunlu tüm öğrencilere okutulmasını değerlenden Hasan Zengin bütün Avrupa’da din derslerinde ebeveynlerin istedikleri taktirde çocuklarını din dersinden muaf tutulmaları için bir yol gösterildiğini anımsatarak şöyle devam etti:

“Türkiye’de ise böyle bir yol yok. Bizim Hükümet o dönem müfretadı değiştirmek için süre istedi ancak mahkeme kararını yeni müfredat üzerinden vererek Türkiye’yi mahkum etti. Mahkeme kararında din dersi kitabının yeni haliyle Sünni çocuklara bile verilemeyeceği yönünde karar var. Bu ders geçmişten bugüne hep asimilasyon süreci olarak geldi. Bugünde mahkeme kararlarını karşı aynı yönde devam ediyor. Hükümet zorunlu din dersini kaldırmak yerine ikinci bir seçmeli din dersi koymak
istiyor.Biz din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını isterken AKP, 2 derse çıkararak kelime oyunu ile düz liseleri imam hatip liselerine dönüştürmeye çalışıyor. Çocukların Umreye götürülmesi de bu kapsamda ele alınmalı. Çocukları çağdaş birey yetiştirmek yerine dine yönlendirilmesi de kafalarındaki gizli planı ortaya koyuyor. Okullardaki dini eğitim için ayrılması planlanan 1 milyar TL bütçede bu kapsamda ele alınmalı. İnsanların vergisinin tek dine ve inanca harcanması kabul edilemez. Devletin görevi insanı çağdaş, araştırıcı bir birey olarak yetiştirmektir. İktidarın bu girişimi karşısında da malesef sivil toplum örgütleri de uyuyor. Bu ülkede Hristiyanlar, Gayrimüslimler, Aleviler ve hatta inanmayan insanlardan kesilen vergilerle cami cemaati yetiştrilmesini istemiyorum. Bir ülkenin Başbakanı ‘dindar nesil yetiştirmek istiyorum’ diyorsa bu ülke gerçekten tehlikede”

AB komisyonu ve AİHM kararlarını takip etmiyor

AİHM’nin vermiş olduğu kararın ardından bugün Türkiye’deki mahkemelerde 15-16 ailenin açtığı davanın devam edildiği belirten Hasan Zengin,“Benim AİHM’de aldırdığım karar Türkiye açısından bağlayıcıdır. Bizim davamızdan sonra Türkiye’de Danıştaya giden davaların tamamı olumlu sonuçlandı. Şu an 5-6 davada aileler lehine olumlu sonuçlandı. Avrupa’nın bu konuda baskısı var. Ancak AB uyum komisyonu kararları takip etmiyor. Burada danışıklı bir döğüş var gibi geliyor. Bu kararlar uygulanmayacaksa onlarında güvenirliliği tartışılır” dedi.