'Devrimci kavgayı sürdüreceğiz'
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın Maslak TİM Show Center’da düzenlediği anma etkinliğinde kardeşlik, barış ve mücadele mesajları hâkimdi. Tek eksikse Tarık Akan’dı.
Ezgi AtabilenDünya şairi Nâzım Hikmet’in 115’inci yaşı dün pek çok etkinlikle kutlandı. Önce şairin Türkiye’den 66 yıl önce ayrıldığı son nokta olan Tarabya Oteli’nin önünden, her yıl olduğu gibi, denize karanfiller bırakıldı. Ardından Boğaz’a açılan Sevgi ve Barış teknesinde şairin şiirleri seslendirildi. Sarıyer Belediyesi ile Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği etkinlikler akşam saatlerinde Maslak’taki TİM Show Center’da devam etti. Aynı saatlerde Kadıköy Belediyesi’nin Caddebostan Kültür Merkezi’nde, Şişli Belediyesi’ninse Nâzım Hikmet Kültür Sanat Evi’nde Nâzım programı vardı.
TİM’deki program törenin sunuculuğunu da üstlenen Nebil Özgentürk’ün “Nâzım Hikmet” belgeseliyle başladı. Konuşmasını yapmak üzere ilk olarak sahneye, aslında Rutkay Aziz’in yerine, Nâzım Hikmet Vakfı Genel Sekreteri Turgay Fişekçi çıktı. Bu, vakfın ikinci başkanı olan Tarık Akan’sız ilk Nâzım anmasıydı, Fişekçi de sevgili arkadaşının adıyla başladı elbette söze. Şöyle devam etti: “Eğer ileride insanların barış içinde, kardeşçe, sömürülmeden yaşayacakları bir dünya olacaksa Nâzım Hikmet bunun en önemli üyesi olacak. Ekranlar yalan söylüyor, gazeteler yalan söylüyor. Tüm bu yalanlar arasında gerçek kalabilmiş, yalansız kalabilmiş bir insan Nâzım. Onun için onu ne kadar tanıyabilirsek o kadar iyi. Dünya onu yıllar boyu anacak, ta ki onun özlemini duyduğu bir dünya olana kadar.”
‘Safları sıklaştırın çocuklar’
Salondaki konuklardan Nâzım Hikmet’i kişisel olarak tanıyan tek insan Hıfzı Topuz’un da şairle anılarını anlattığı törende Zülfü Livaneli, bugün doğruyu söyleyenlere ödetilen bedelleri de hatırlatacak şekilde, “Nâzım beni, hepimizi yetiştiren insan. Keşke yaşasaydı da milyonların onun şiirlerini okuduğunu, onun şiirlerinden bestelediğim şarkıları hep bir ağızdan söylediğini görseydi. Onu tutuklatanlar, ona sövenler, hakkında yalan haber yapanlar geldi geçti de dünyadan, Nâzım Hikmet hiç gitmedi, hep bizimle yaşıyor” dedi.
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise “hürriyet kavgası”na çağırdı, yine şairin sözleriyle: “Kavgaya, ama yürek kavgasına ihtiyacımız var. Sevgiye de öyle. Sevgisizliğin sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz bugünlerde. Nâzım’ın dediği gibi ‘safları sıklaştırın çocuklar.’”
Tarık Akan’sız ilk yıl
Gecede Altan Erkekli ve Ebru Erkekli çifti, iki çellocu Murat Berk ve Melih Kara’nın eşliğinde Nâzım Hikmet şiirlerini seslendirdi. Tiyatrocu Levent Ülgen Nâzım Hikmet’in ölümsüz eseri “Kuvayı Milliye Destanı” ve “Memleketimden İnsan Manzaraları”nda yer alan “Kartallı Kazım” ile performans sergiledi. Hülya Aksular Bale Atölyesi’nin etkileyici bir dans gösterisi sunduğu törenin finalinde ise tüm tutuklu gazeteci ve milletvekillerini de hatırlatarak kardeş halkların şarkılarını söyleyen Kardeş Türküler ve Zülfü Livaneli vardı.
Gecede yapılan konuşmalardan en etkileyicisi ise kuşkusuz Rutkay Aziz’inkisiydi. Yıllarca birlikte Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’na başkanlık ettiği dava arkadaşı Tarık Akan’ın yokluğunun yarattığı ağırlıkla çıktı sahneye, Aziz. Sesi titreyerek önce tören programında da belirtilmiş konuşmasını yapmaktan kaçtığını itiraf etti. Sonra “Tarık’ın vefatını kolay kolay atlatmış değilim” dedi güçlükle. Konuşmasında da Nâzım’la Tarık Akan’ı birlikte andı hep. Nâzım’ın da dostu olan Yunan şair Yannis Ritsos’un “Barış” şiirini okuduktan sonra, sol yumruğu havada girdiği salondan yine sol yumruğu havada ayrılmadan hemen evvel, salonu alkıştan yıkacak şu konuşmayı yaptı: “Biz Tarık’ı ve Nâzım’ı niye sevdik biliyor musunuz? Biz onların devrimci kavgasını sevdik. Bütün bu yandaşlara rağmen biz bu devrimci kavgayı sonuna kadar sürdüreceğiz!”