''Devlet bütün kulüpleri incelemeli''

Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılan Fenerbahçe Kulübü'nün 2012 yılı olağan mali genel kurul toplantısında konuşan Yıldırım, Sivas'ta şampiyon olduktan sonra hapse girip çıktıklarını kaydederek, "İki hafta önce Galatasaray Kulübü Başkanı 'Bizim önümüzü kesiyorlar' diyor. Gülmeyin, çok ciddi konular. Federasyona gidiyor, federasyon başkanıyla konuşuyorlar ve kol kola çıkıyorlar. Hiçbir şey yok. Bu devletin savcıları yok mu, nerede savcılar? Kendisi bir şey biliyor ki söylüyor. O zaman ben buradan savcıları göreve çağırıyorum. Eğer sizin göreviniz 6222 sayılı yasayı uygulamaksa, buyurun göreve" ifadelerini kullandı.

2006'dan beri Fenerbahçe'nin devamlı önünün kesildiğini ileri süren Aziz Yıldırım, şöyle devam etti: "Bizim dava devam ediyor. Dava nedeniyle konuşmamam yönünde telkinler alıyorum. Ben de aynı görüşteyim fakat şimdi yeni bir şeyler söyleme zamanı geldi. Çünkü onlar her gün konuşuyor. 2006'da Denizli'de şampiyonluğu kaybettik. Ancak sonraki yıllarda öğrendik ki orada bazı olaylar olmuş, belgeler ortada. Fakat yine konu kapandı. Biz 2006 travmasını çok kısa sürede atlattık. Biz Fenerbahçeliler her düştüğümüz noktada ayağa dimdik kalktık ve dimdik ayaktayız. Bunu bundan sonra da tarih boyunca devam ettireceğiz."

Yıldırım, 2009-2010 sezonunda son maçta şampiyonluğu kaybettiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti: "Bakan bile 'Şaibe var' dedi. Bursaspor şampiyon oldu, şaibe maibe kalmadı. Fenerbahçe'nin her şampiyonluğa oynadığı yılda kamuoyunda hep 'şike var, teşvik var', Fenerbahçe'nin olmadığı hiçbir dönemde yok. Eğer şike ve teşvik olayları incelenecekse, toplumda bir temizlik olacaksa, 30 yıldan bu yana bu temizliğin başlaması lazım. 30 yıldan bu yana yapılacak işlemde Fenerbahçe Kulübü'nde benim dönemimde herhangi bir yanlışlık varsa, cezası neyse çekmeye razıyım. Ancak diğer kulüpleri de inceleyelim, onlarla ilgili de kamuoyuna ne olduğunu söyleyelim, 'tertemiz' diyelim geçelim. Yalnız iki aylık bir düzenle mahkemeye çıkartılıp, karar verilip Türk sporunun faturası bize çıkarılamaz."

"Devlet bütün kulüpleri incelemeli"

Aziz Yıldırım, aynı oyunların devam ettiğini ileri sürerek, "Fenerbahçe havuzdan size para kazandırıyor. Fenerbahçe çıksın bakalım havuzdan, biz ne alıyoruz, siz ne alacaksınız? Yine aynı oyunlar devam ediyor. Yayın haklarıyla ilgili şampiyon ve ikincilere verilen para yüksekti, federasyon 4-5 milyon aşağı indirmiş" şeklinde konuştu.

Fenerbahçe Kulübü'nün son 10 yılda 376 milyon 771 bin 968 lira devlete vergi ödediğini vurgulayan başkan Yıldırım, "Devleti göreve çağırıyorum, bütün kulüpler incelenmelidir. Devlet herkesin durumunu açıkça kamuoyuna bildirmelidir. Kriterlere kimler uyuyor kimler uymuyor? Kim ne ödüyor, ben bir vatandaş olarak bilmek istiyorum. Fenerbahçe Kulübü Başkanı olarak da kulüplerin denetlenmesi gerektiğini kamuoyuna ifade ediyorum" diye görüşlerini aktardı.

"SPK bize de aynı yolu göstersin biz de yapalım"

Aziz Yıldırım'ın 2006 yılında basının kendilerini "zengin şımarık çocuk" şeklinde göstermeye çalıştığını savunarak, "2006'da olaylar oldu. Ağlıyorlardı, paraları yoktu. Basın yazıyor 'paraları yok, şöyle garipler' diye. Her gün biz, zengin şımarık çocuk şeklinde gösterilmeye çalışan bir kulüp, öbür tarafta çok fakir, herkesin yardım etmesi gereken kulüp imajları vardı. Şimdi geldik bugüne 'biz büyüdük, Fenerbahçe'yi geçiyoruz' diyorlar. Tabii ki geçersiniz, geçmemeniz için bir neden yok" diye konuştu.
Fenerbahçe Kulübü'nün neler yaptığını her zaman anlattığını kaydeden Yıldırım, şunları aktardı: "Fenerbahçe neler yapmış, neler vermiş söylüyor. SPK var. 300-350 milyon para çekmişler. Ben SPK işlerinden anlamam. Bir şey söylersem hatalı olur. 'Aman söyleme, konuşma SPK şey oluyor' diyorlar. Anlayın ne olduğunu. Onun için o konulara girmeden şunu söylemek istiyorum. Bunların yaptığı hadiseler eğer doğruysa, SPK bizlere de aynı yolu göstersin biz de yapalım. Ancak kanuniyse doğruysa yapalım. 350-400 milyon lira bizim daha çok oluyormuş. Öyle olunca biz daha çok para alacağız. Böyle bir hadise varsa yapalım. Bir taraftan 'bu soygunculuk' diyorlar. Bilmiyorum, ben anlamam. Hangisiyse bunun doğrusunu bilelim, yapalım."

Galatasaray'ın stadının 600 milyon liraya yapıldığını, çevresine yollar için de 200 milyon lira harcandığının söylendiğini dile getiren Aziz Yıldırım, "Stat 800 milyon lira. Bedava bir stada oturdular. Ali Sami Yen Stadı ile ilgili devamlı yorum yapıyorlar. Devletle yaptıkları hiçbir protokole orada uymadılar. Hiç kira ödemediler. Devlet hiç iptal etmedi. Biz bir şey yapıyoruz, hemen devlet bize yazı yazıyor, geliyorlar bizden parayı kesiyorlar. Sonra stadı yaptılar, burası bizim stat diyorlar. Sizin stat değil, devletin stadı, bu ülkeye yapıldı" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Fenerbahçe'nin stadının da devletin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ancak bizim arsamız, üstüne biz yaptık, onun için bizim diyoruz. Arsa sizin değil, yapımı sizin değil. Bunlar yetmedi stadın isim hakkını da sattılar. Stat devletin, sen isim hakkını satıyorsun, 100 milyon dolar mı ne. Ondan sonra da 'Biz Fenerbahçe'yi geçiyoruz.' Geçersiniz tabi. Üç sene en azından 70 milyon dolar taraftardan, her şeyden para kazandılar ve 200 milyon dolar girdi yaptılar. 350 milyon veya 400 milyon SPK'dan girdi diyorlar. Locaları peşin sattılar, oradan 50 milyon avro mu öyle bir girdileri var. Paralara bakın yani. Kendileri emekleriyle kendi camialarının çalışmalarıyla bunları yaptıkları için onları kutluyorum. Ancak ben Fenerbahçelilere bu stadı yaparken harcadıkları emeklerinden, paralarından, her şey için teşekkür ediyorum. İyi ki ben Fenerbahçeliyim.''

"İki yıl daha buradayım"

Aziz Yıldırım, yönetim kurulunun 2 yıl daha süresi olduğunu kaydederek, "Basında her gün 'gidiyorlar, geliyorlar, seçim yapılıyor' diye bilinçli söylentiler yapılıyor. Ben verdiğim sözleri her zaman tutmuşumdur, tutmaya da devam edeceğim. İki yıl daha ben buradayım" diye konuştu.

Yıldırım, konuşmasında kulübün bütün tesislerini Pendik civarında alacakları araziye taşımak istediklerini söyledi. Bununla ilgili planlamaların yapıldığını, son aşamaya geldiklerini, bu arazinin kulübe tahsis veya satın alma şeklinde olacağını anlatan Yıldırım, kulüp binasını da oraya taşınacaklarını kaydetti. Yıldırım, Ataşehir'deki Fenerbahçe Koleji'nin ve Düzce'deki Topuk Yaylası Tesisleri'nin arazilerinin tapusunu bir kaç ay içinde satın alacaklarını açıkladı.

Kenan Evren Lisesi ile ilgili de kamuoyunda yanlış bir anlama olduğunu belirten Yıldırım, lisenin Fenerbahçe'ye peşkeş çekiliyormuş gibi yayınlar yapıldığını, ancak kendilerinin burası için devlete, kulübe maliyeti 30 milyon lira olan 3 okul yaptıklarını anlattı.

Başkan Yıldırım, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı arazisinin kulübün malıyken geçmiş yıllarda genel kurulda 2,5 milyon liraya Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne satıldığını, devletten stadın arazisini almak istediklerini, ancak bu konuyu bir türlü çözemediklerini ifade etti.

Bu arada, eski Gaziantepspor Kulübü Başkanı Celal Doğan'ın da kulübe üye yapıldığını duyuran Yıldırım, konuşmak için kürsüye geldiğinde üyeler ayağa kalkarak, kendisini uzun süre alkışladı.



"Türkiye Kupası bu statüyle devam ederse Fenerbahçe, A2 takımıyla maçlara çıkacak"

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, futbolda Türkiye Kupası'nın mevcut statüyle devam etmesi durumunda gelecek sezonlarda maçlara A2 takımıyla çıkacaklarını açıkladı.

 Yıldırım, Türkiye Kupası'nda ilerledikçe kazanacakları yerde, maddi açıdan zarar ettiklerini kaydederek, şu ifadeleri kullandı: "Bu sezon yaptığımız maçlarda futbolculara maç başı ücret olarak 3 milyon avro para ödedik. Bunun karşılığında Futbol Federasyonu'ndan galiba 1 milyon 750 bin dolar gibi bir rakam alacağız. Oyuncularımıza verdiğimiz primlerle nereden baksan 2 milyon avro kulübün zararı var. Hiçbir karı yok. Bir de bunun karşılığında çok maç yapıyorsunuz. Çoktandır alamıyorduk, bizim için önemliydi. Şimdi aldık, onun da önemi kalmadı. Federasyona da aynı şeyi söyledim. Eğer bu statü devam ederse Fenerbahçe, A2 takımıyla maçlara çıkacak ve kaybedecek, kapatacak."

"Tribünlerde uyuşturucu kullananlar var"

Aziz Yıldırım, amigolarla yaşadıkları sorunları anlatırken, maçlarda bazı taraftarların uyuşturucu kullandığına yönelik iddiada bulundu. Bu konunun incelenmesi gerektiğini kaydeden Yıldırım, "Tribünlerde uyuşturucu kullananlar var. Buradan devlete söylüyorum. Savcılar şikayet istiyorlarsa, ben ediyorum. Gelsinler dilekçe, ne istiyorlarsa yazarım, altına imzamı atacağım. Alsınlar incelesinler. Tribünde 15-16 yaşında çocuklar var. Ailelere sesleniyorum, çocuklarınıza sahip çıkın" ifadelerini kullandı.

"Amigolar büyük sorun"-

Amigoların büyük sorun yarattığını dile getiren Yıldırım, bu konuda 2004 yılının sonuna kadar kendilerinin de hata yaptığını, ancak daha sonra bilet vermeyi kestiklerini, vali ve emniyet müdürleriyle yapılan toplantılarda alınan kararlara uyduklarını anlattı.

Fenerbahçe tribün liderlerinden birini kasteden Yıldırım, "Öyle bir noktaya geldik ki kendisi reis oldu. Anadolu'da gittiğimiz yerlerde taraftarları bizim aleyhimize bağırttılar. Onlar da önemli değil, onları da affederim, Fenerbahçeli oldukları için problem değil. Aslında kendisi Fenerbahçeli değil, Beşiktaşlı" diye konuştu.

Söz konusu taraftar grubunun, Kardemir Karabükspor ile Kadıköy'de yapılan lig mücadelesinde "şike" diye bağırdığını hatırlatan başkan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Her şeyi unuturum, silerim, bunu silmem. Öleceğimi bilsem silmem. Fenerbahçe için kimse öyle bağıramaz. Bağırdığı zaman o Fenerbahçeli değildir. Yaptıkları hatayı öğrendiler. Ertesi gün başladılar 'Biz öyle söylemedik' demeye. Orada kayıtlar var. Stadın dışından içine şeyler attılar, dediler ki 'Ne güzel oldu.' Bize cezayı çaktılar. Plzen'de kapıları kırmaya çalıştılar. 10 bin avro ondan dolayı ceza geldi. Portekiz'e geldiler, bilet alamadılar, içeri giremediler. Hepsini önledim. En kötü tarafı, 15 Mart'ta gitti savcılığa, 'Benim başıma bir şey gelirse Aziz Yıldırım'dır sebebi' diye. Hem korkuyorsun hem de cesaretleniyorsun."

"Aykut hocamızla beraber devam edeceğiz"

Başkan Yıldırım, teknik direktör Aykut Kocaman ile yola devam edeceklerini vurguladı.
Kocaman ile bir araya gelerek yeni sezon için çalışmalar yaptıklarını kaydeden Aziz Yıldırım, "Hocamızla beraber devam edeceğiz. İnşallah daha büyük gelişim göstereceğiz. Daha iyi yerlere bizi taşıyacak. Kendisiyle buluştuk konuştuk, bir çalışma yapıyor. Sezon açılmadan bunları halletmiş olacağımıza inanıyorum. Gereken yerlere gerekli oyuncuları alacağız, transfer yapacağız" şeklinde konuştu.

Bir milyon kulüp üyesi projesi

Aziz Yıldırım, bir milyon üye projesinin Fenerbahçe için önemli bir gelir kaynağı olduğunu ifade etti. Yayın gelirlerinden ve İddaa'dan hakları olanı alamadıklarından yakınan, sponsorlukların kolaylaştırılacağına zorlaştırıldığını savunan Yıldırım, "Amatör şubelerde bir hareketlilik var, o da bizim sayemizde. Ama her yıl 20 milyon lira açığı var. Biraz zorlarsanız açık 30 milyona çıkıyor. O zaman tek çare kalıyor, Fenerbahçelilerin kulübe sahip çıkması gerekiyor. Yeni tüzük tadilatı ve çalışmalarla üye sayısını artırmalıyız. Bir milyon kişiye yakın üye yapmalıyız" diye konuştu.

Bu konuda çalışmalar yaptıklarını anlatan Yıldırım, "Bir milyon üyeye çıktığımızda, kulübün en az 1 milyar dolar nakidi olur. Ondan sonra gayrimenkul yatırım ortaklıkları kurarız. Bu paranın genel kurul kararıyla harcanması sağlanır. Bir milyar dolar demek, 50 milyon, 60 milyon dolar faiz demek. Bunlarla amatörleri çözmüş oluruz. Desteğinizi istiyorum. Ama siz ne derseniz onu yapacağız. Uzun zaman alacak bir proje bu. Bunu da sizlere hazırlayıp geleceğim" ifadelerini kullandı.

İddaa'dan gelen isim hakkı gelirini eleştiren Yıldırım, şöyle devam etti: "Türkiye'de İddaa'nın yüzde 93'ü yabancı takımlara, yüzde 7'si Türk takımlarına karşı oynanıyor. Yüzde 7'nin de 1,4'ü Fenerbahçe'ye oynanıyor. Bu hesabı Ankara'da kendilerine yaptım. Bizim o günkü şartlarda 30 milyon lira para almamız lazım, biz alıyoruz 4-5 milyon lira. Bizim para diğerlerine dağıtılıyor. Bu tarafta dağıtım böyle. Yayın hakkı bozulmasın deniyor. Biz nasıl büyüyeceğiz. Borçlanacağız, ya bankadan alacaksın ya şahıstan, almazsan yaşama şansın yok."

"Amigolara para vermesinler"

Aziz Yıldırım, mali genel kurul toplantısını Galatasaray maçı öncesinde yapmasını eleştirenlere seslenerek, "Tüzüğe uygun hareket ediyoruz. Onun dışında bir şey yaptığımız yok. Bunu söyleyen 3-5 kişi. Kimseden korkum yok. Ayın 25'inde yapsam ne olacak. Gelirim düşüncelerimi söylerim. Ama onlar da gelsinler kürsüden konuşsunlar. Amigolara para vermesinler" diye konuştu.

Bir üyenin, kulübün sağlık sponsoru Medical Park ile ilgili bir değerlendirmesi üzerine Yıldırım, "Arkadaş söylediğinde haklı, kimse öyle konuşamaz. Onun mukavelesi iptal edilmiştir" şeklinde konuştu.

Camia olarak hep doğruları söylediklerini kaydeden Yıldırım, "Bizim başka kulüplerin başarısı veya başarısızlığıyla ilgimiz yok. Samimi olalım, samimi konuşalım. Politik olmak için bir şeyler söylemek bizlere yakışmıyor. Söylediğimiz sözlerin arkasında duralım, dönmeyelim" diyerek sözlerini tamamladı.