Devlet Bahçeli: Danıştay'ın 'Öğrenci Andı' kararı pimi çekilmiş bombadır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun Öğrenci Andı’nın okullarda okutulmaması kararını, “HDP’li bölücülerin fezlekelerinin TBMM’ye gönderilip milli dayanışma şuurunun çelikleştiği bugünlerde Öğrenci Andı kararı pimi çekilmiş bir bombadır. Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır” sözleriyle eleştirdi.
cumhuriyet.com.trMHP lideri Devlet Bahçeli, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun ‘Öğenci Andı’nın kaldırılmasını onaylayan kararına, yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi.
Kararın yurttaşlar üzerinde 'huzursuzluğa ve kaygıya' yol açtığını ifade eden Bahçeli, "Yaklaşık iki yıldır bekletilen bu davanın, bir anda karara bağlanarak servis edilmesi maksatlıdır, marazidir, melun bir hevesin ve hedefin işaretidir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Türk’üm demekten rahatsızlığı hüsran verici bir çarpıklıktır. Nitekim Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır" dedi.
Meclis'e sunulan HDP'li milletvekillerinin fezlekelerini anımsatan Bahçeli, "Milli dayanışma şuurunun çelikleştiği bugünlerde Öğrenci Andı kararı pimi çekilmiş bir bombadır. Danıştay bu yanlıştan dönmeli, Türk milletinin tarihi hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüsten vazgeçmelidir" diyerek karare tepki gösterdi.
Bahçeli'nin Öğrenci Andı kararına ilişkin eleştirileri şöyle:
AND, ADI ÜZERİNDE YEMİNDİR
'Türk’üm, Doğruyum' haykırışıyla başlayan Öğrenci Andımız; 10 Mayıs 1933 tarihinden itibaren uygulamaya konulmuş; 1972, 1997 ve 2012 yıllarında da değişikliğe uğramıştır. And, adı üstünde yemindir, milli ruhun körpe dimağlara aşılanması, milli değerlerin aktarılmasıdır.
SORUMSUZCA, ŞUURSUZCA, YANGINA KÖRÜKLE GİDER GİBİ
Hatırlanacağı üzere, Öğrenci Andımızın kaldırılmasına dönük yönetmelik düzenlemesine karşı Türk Eğitim Sendikası’nın Danıştay’a açmış olduğu yürütmenin durdurulması ve iptal davası 24 Nisan 2018 tarihinde Danıştay 8.Dairesi tarafından karara bağlanmıştır. Bu kapsamda Danıştay 8.Dairesi, 8 Ekim 2013 tarihli ve 28789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1.maddesinin iptalini temyiz yolu açık olmak suretiyle kararlaştırmıştır. Bunun üzerine söz konusu iptal kararının temyiz edilmesi amacıyla Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na karşı dava açılmıştır. Türkiye’nin çok hassas bir döneminde, geçtiğimiz Cuma günü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu sorumsuzca, şuursuzca, haktan ve hukuktan mahrum bir şekilde, adeta yangına körükle gider gibi, 8.Daire’nin kararını bozduğu medyaya yansımıştır.
HUZURSUZLUĞA VE KAYGIYA YOL AÇTI
Konunun bir başka tuhaf ve tartışmalı yönü ise, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından Şubat ayında bu kararın alındığı, ne var ki halen imzalanmadığı anlaşılmıştır. Türkiye’nin milli birlik ve diriliş ruhunun zirveye tırmandığı bugünlerde, medyaya sızdırılan, üstelik henüz imzalanmamış olan Öğrenci Andı aleyhine alınan karar milletimizde büyük bir huzursuzluğa ve kaygıya yol açmıştır.
DANIŞTAY SKANDAL KARARA İMZA ATMIŞ
Yaklaşık iki yıldır bekletilen bu davanın, bir anda karara bağlanarak servis edilmesi maksatlıdır, marazidir, melun bir hevesin ve hedefin işaretidir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Türk’üm demekten rahatsızlığı hüsran verici bir çarpıklıktır. Nitekim Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır.
KARAR, PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBADIR
Ülkemizi yeni bir karmaşanın içine çekmeye, anlaşmazlıkları körüklemeye, kutuplaşmayı tahrik etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun henüz açıklanmamış, fakat bir vasıtayla sızdırılmış kararına şiddetle karşıdır. Kaldı ki Öğrenci Andımızın okullarda okutulmasına engel çıkarmak, hukuken set çekmek haysiyetli ve demokratik bir tavır olamayacaktır. HDP’li bölücülerin fezlekelerinin TBMM’ye gönderilip milli dayanışma şuurunun çelikleştiği bugünlerde Öğrenci Andı kararı pimi çekilmiş bir bombadır. Danıştay bu yanlıştan dönmeli, Türk milletinin tarihi hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüsten vazgeçmelidir.
NE OLMUŞTU
Türk Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin ant okunmasını düzenleyen “Öğrenci Andı” başlıklı 12. maddesini yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptali istemiyle, 2013 yılında, Danıştay’a dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi de, 2018 yılında öğrenci andını kaldıran yönetmelik hükmünü oyçokluğu ile iptal etmişti.
Ancak, Danıştay’ın “and okutulsun” kararı uygulanmadığı gerekçesiyle sendikalar tarafından MEB yetkilileri hakkında açıklamalar yapılmış ve suç duyurusunda bulunulmuştu. MEB ise, Danıştay 8. Dairesi’nin Andımız kararını, bir üst Kurul olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nda temyiz etmiş ve yürütmeyi durdurma istemişti.
MEB’in temyiz itirazını kabul eden Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yıllardır süren “Öğrenci Andı” davasında son sözünü söyledi. Kurul, ilköğretim okullarında andın okunması yönündeki Danıştay 8. Daire kararını kaldırdı. Danıştay, bu kararla okullarda Andımız’ın okunmasının önüne geçti.
BAHÇELİ, MEB’İN DİLEKÇESİNE TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
2018 yılında Danıştay 8. Dairesi’nin kararını MEB’in temyiz etmesine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çok sert tepki göstermişti.
Bahçeli, 13 Kasım 2018’deki açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Son olarak, Danıştay Sekizinci Dairesi’nin Andımızla ilgili aldığı kararı temyize götüren Milli Eğitim Bakanlığı’nın dilekçesinde tarihi ve sosyolojik olarak örtülemez yanlışlıklar vardır.
Bakanlık diyor ki; ‘Türkler kendi çağdaşı unsurlara göre ulus bilincine en geç ulaşan topluluktur. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadro zaten gecikmiş olan süreci hızlandırmak için yoğun çaba harcamıştır.’
Türkleri millet bilincine en geç ulaşan topluluk olarak değerlendirmek tarih inkarı, tarih ihmali, tarih ihanetidir.
Unutmayınız ki, tarihimiz mührü sökülmemiş bir hazinedir. Bu hazinenin talanına müsaade etmeyeceğiz, bu hazinenin karalanmasına onay vermeyeceğiz.
Milli Eğitim Bakanımızın temyiz dilekçesini görmediğine veya yoğunluktan dolayı dikkatle bakmadığına inanmak istiyor, bunu ümit ediyoruz.
Türk milletine kara çalan zihniyet Orhun Yazıtlarını nereye koyacak? Tarihte kurulan 16 Türk devletini nasıl izah edecek?
Türklerin millet bilincine en geç ulaşan topluluk olduğunu söyleyen şahıs direkt sana soruyorum, bunu nasıl yazdın, nasıl iddia ettin, hangi çevrenin mahsulü, nerenin piyonusun?
Bu yanlı ve maksatlı değerlendirmelere imza atanlara diyorum ki, asıl sizin sabah akşam Andımızı okumaya ihtiyacınız vardır ve Türk milletinin kim olduğunu, Türklüğün nasıl bir tarih ve sosyolojik derinlikten süzülüp geldiğini öğrenmeniz şarttır, önünüzdeki asıl ödevdir.”