DEVA Partisi'nden 'Musa Orhan' çıkışı: Deliller nasıl değişti
DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, 18 yaşındaki İpek Er’e tecavüz ederek ölümüne neden olan uzman çavuş Musa Orhan’ın suçu işlediğine yönelik kuvvetli deliller olmasına rağmen serbest bırakıldığını ifade ederek, “Sanığın atılı suçu işlediğine dair oluşan kuvvetli suç şüphesinin, sanık lehine nasıl ve ne şekilde değiştiği anlaşılamamaktadır” dedi.
ANKADEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, İpek Er’e cinsel saldırı suçlamasıyla hakkında dava açılan uzman çavuş Musa Orhan’ın tahliye edilmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Yeneroğlu açıklamasında Orhan’ın işlediği suçun katalog suçlar arasında bulunduğuna dikkat çekerek, “Aradan geçen bir haftalık zaman diliminde, mevcut delil durumunun ve sanığın atılı suçu işlediğine dair oluşan kuvvetli suç şüphesinin, sanık lehine nasıl ve ne şekilde değiştiği anlaşılamamaktadır” dedi.
Yeneroğlu, Türkiye’de toplumun adalete olan güvenin iyice azaldığını belirterek, “Sanığın suçu işlediğine yönelik kuvvetli şüphenin ne zaman ve hangi gerekçe ile giderildiği kararda açıklanmamıştır. Kaldı ki Musa Orhan hakkında ısrarla bir tedbir uygulanmamasının gerekçesi de merak edilmektedir. Zira, soruşturmanın başından itibaren birkaç kez Musa Orhan’ın tutuklanması yönünde talepte bulunulduğu ancak bu taleplerin ısrarlı bir şekilde reddedildiği kamuoyunca bilinmektedir” ifadelerini kullandı.
Dosyadaki delilleri hatırlatan Yeneroğlu, İpek Er’in tecavüze uğradı yönünde Adli Tıp Kurumu raporu olduğunu kaydederek, şunları ekledi:
“(Rapor) Yaşanan cinsel birlikteliğin zorla yaşandığı iddiasını güçlendirirken; mahkeme heyeti tarafından yapılan rızaya ilişkin değerlendirme, hukuka ve hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına neden olmuştur. DEVA Partisi olarak, hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığını herkes için her şartta savunmaktayız. Vicdanları rahatsız eden ve bir genç kızın ölümü ile sonuçlanan bu olayda, yargılamanın şeffaf, adil ve kanun önünde eşitlik ilkesi gereklerine uygun olarak yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Olayın ortaya çıktığı ilk andan itibaren Musa Orhan hakkında hukuka ve hakkaniyete uygun kararların verilmemesi endişeyle karşılanmakta olup, kamu vicdanının daha fazla zedelenmemesi adına sürecin takipçisi olacağız.”