Deva Partisi Lideri Ali Babacan, Diyarbakır’da konuştu: Kimse halkın oyunu gasp edemez
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, partisinin il kongresini yapmak üzere geldiği Diyarbakır'da açıklamalarda bulundu. Görevden alınarak yerine kayyım atanan HDP’li belediye başkanı ve meclis üyelerine destek veren Babacan, altı yıl sonra tekrar gündeme getirilen Kobani Soruşturması’yla ilgili olarak, "Güçler ayrımının net olduğu bir hukuk devletinde Yargı siyasi amaçlara hizmet etmek için bir araç olarak kullanılamaz” diye konuştu.
İpek ÖzbeyDeva Partisi Diyarbakır 1. Olağan Kongresi'ni topladı. Partinin genel Başkanı Ali Babacan’ı şehre gelişinde yaklaşık 600 araçlık konvoy karşıladı. Babacan önce Diyarbakır Ticaret Odası’nda iş insanlarıyla görüştü. Ardından kongrenin yapıldığı Güneş Düğün Salonu’nda Ömer Süleyman’ın "Warni Warni" şarkısıyla karşılandı. Süleyman bu şarkıyı parti için uyarlamış. Kürtçe ve Türkçe selamlamanın ardından Babacan kürsüye çıktı ve “Melayi Ceziri’nin, Ahmedi Xani’nin, Feqiye Teyran’ın, İdris-i Bitlisi’nin diyarından, Şiirleriyle derdimizin dili olmuş Ahmed Arif’in, Cahit Sıtkı’nın, Sezai Karakoç’un memleketinden, adaletin peşinde ömrünü feda eden Tahir Elçi’nin, gözleriyle hafızalarımıza kazınan, 12 yaşında hayatını kaybetmiş Ceylan Önkol’un şehrinden, Diyarbakır’dan herkese selamlarımı iletiyorum” diye başladı konuşmasına. DEVA Partisi lideri 5 sene önce, Ankara'da vahşi bir saldırı sonucunda hayatını kaybeden 103 yurttaşı andı.
Fotoğraflar: İpek Özbey
İlk Diyarbakır ziyaretinde Kürt meselesiyle ilgili ne mesaj vereceği merak edilen Babacan konuşmasına "Her şey 2005 yılında o günkü Cumhurbaşkan'ın Diyarbakır konuşmasında 'Kürt sorunu vardır ve benim sorunumdur’ sözleriyle başlamıştı. Ve her şey 2015’te aynı kişinin’“Kardeşim ne Kürt sorunu ya? Artık Kürt sorunu yok, daha ne istiyorsun?’ diye başladı. Babacan, 2002-2015 arasındaki yıllarda Kürt dili üzerindeki baskıların son bulduğunu ama şu anda eğitim veren enstitülerin zayıflatıldığını, vaktinde asılan tabelaların da birer birer kaldırıldığını ifade etti.
BAYDEMİR'İ İŞARET ETTİ
Bugün çok sayıda aydın ve siyasetçinin her an tutuklanma tehdidi altında yaşamaktansa yurtdışına çıkıp gurbetçi olarak yaşamayı göze aldığını belirten Babacan, Şivan Perwer’i örnek gösterdi, ismini anmadan “Diyarbakır’da başbakanla el ele tutuşan bir başka isim ise, mevcut iklim yüzünden Türkiye’de değil” diyerek Osman Baydemir’i işaret etti.
Babacan “AK Parti’nin iktidara gelir gelmez gündeme getirdiği konuların başında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi geliyordu. Bugün şunu açıkça görüyoruz: İktidarın kayyum politikası, kazanamadığı seçimlerde halkı cezalandırma yöntemine döndü. Kimse halkın oyunu gasp edemez” dediğindeyse salonda alkış koptu.
KOBANİ SORUŞTURMASI
Altı yıl sonra tekrar gündeme getirilen Kobani Soruşturması’yla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Babacan şunları söyledi: “Birlikte düşünelim: 2015 yılının Şubat ayında, yani Kobani olaylarından dört ay sonra, hükümet üyeleri Dolmabahçe’de mutabakat metni okurken dört ay önceki Kobani ile ilgili çağrıdan haberdar değiller miydi? Elbette haberdardılar. Ama o tarihlerde Çözüm Süreci devam ediyordu ve Dolmabahçe’deki o fotoğrafa ihtiyaçları vardı. Yıllar geçti, aynı kişilerin bu sefer ihtiyaçları değişti. Bugün ise küçük ortakların peşine takılmış, hızlı adımlarla 90’ların Kürt politikasına doğru koşan yönetimin birilerini düşmanlaştırmaya ve muhalefet partilerini tehdit etmeye ihtiyacı var. Ancak unutmayalım ki, güçler ayrımının net olduğu bir hukuk devletinde Yargı siyasi amaçlara hizmet etmek için bir araç olarak kullanılamaz.”