Dershaneler kapatılıyor!

Milli Eğitim Bakan Nabi Avcı, düzenlediği basın toplantısında SBS'nin gelecek yıldan itibaren kalkacağını; dersanelerin de kapatılacağını açıkladı. Avcı, 'Dersanelerin özel okula dönüşmesi için düzenleme yapacağız' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, medya temsilcileri ve muhabirlerle biraraya geldiği basın toplantısındaki konuşmasının ardından soruları yanıtladı.

Bir gazetecenin ''SBS kalkıyor mu, dershaneler kapatılacak mı'' sorusuna Avcı, ''Çok kısa, SBS kalkıyor, dershaneler kapanıyor'' yanıtını verdi.

SBS ile ilgili daha önce açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Avcı, çocukların geleceğinin tek bir sınava endekslemenin doğru olmayacağını, bunun hem aileler hem çocuklar açısından ciddi yük oluşturduğunu dolayısıyla çocukların üzerinden bu yükü alacak bir düzenlemenin nasıl yapılacağını tartıştıklarını söylediğini belirtti.

Bu konuda belirli bir mesafeye geldiklerini ifade eden Avcı, tek bir sınavın olmayacağını söyledi. Avcı, ''En azından bütün okullar için tek bir sınav olmayacak. Kapısında ciddi yığılmalar olabilecek olan, alabileceğinden daha fazla talebe maruz kalan okullar için ayrı bir sınav, küçük ölçekli bir sınav yapılacak. Ama asıl büyük değerlendirmeyi, müfredatın gereği olarak yapılması gereken sınavlara, sene içerisinde yapılacak olan sınavlara bir disiplin, çeki düzen getirerek sağlamayı ümit ediyoruz'' şeklinde konuştu.

''Öğrencilerin notlarına standardizasyon gelsin''


Öğrencilerin sene içinde çeşitli derslerden yazılılara girdiğini belirten Avcı, müfredatın öne çıkmasını, dershanelerde kazandırılan test becerilerinin değil öğrencilerin yarıyıl içinde o dersten ne öğrendiklerini ölçmeyi istediklerini söyledi.

Geçmiş yıllara dönük araştırmaların, okullarda yapılan sınavlara ilişkin değerlendirmelerin her zaman sağlıklı olmadığına işaret eden Avcı, şunları kaydetti:

''Bir okulun değerlendirme kriterleriyle, bir okulun değerlendirme kriterleri birbirini tutmuyor. Bunun çok kibar bir ifadeyle, büyük öğretmen camiasını rencide etmeyecek bir ifadeyle söylemek gerekirse, öğretmenlerin not verirken bazılarına çok cömert, bazılarına daha tutumlu olabildiklerini, bu yüzden öğrencilerin notlarında bir standart oluşmadığını, bu yüzden o notların daha sonraki değerlendirmelerde kullanılamadığını görmüşüz.

Şimdi bu sınavlardan bazılarını, yani bazılarını Matematik, Türkçe, Fen Bilgisi, Sosyal Bilgiler'den sene içerisinde okullarda yapılan sınavlardan bazılarını, birer tanesini merkezden yapalım, Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz yapalım. Gerek sınavın hazırlanışını, uygulanışını, değerlendirilişini biz üstlenelim. Değerlendirmenin de nasıl yapılacağını biz denetleyelim. Böylece standart, daha adil, genel bir not havuzumuz oluşsun. Öğrencilerin notlarında bir standardizasyon bu yolla sağlanmış olsun. Bunları biz daha sonra farklı amaçlarla, okula girişlerde, okul tercihlerinde kullanabilelim. Bunun çalışmasını yaptık, yapıyoruz.''


Bakan Avcı, dolayısıyla SBS'nin olmayacağını, gelecek yıldan itibaren kalkacağını belirtti.

''Dershanelerle ilgili çalışma Başbakanlığa sunulacak hale getirildi''


Dershanelerin kapatılmasına ilişkin ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları olduğunu anımsatan Avcı, şöyle devam etti:

''Milli eğitimimize paralel bir düzeni olmaması amacıyla dershanelerin özel eğitim kurumlarına dönüştürülmesi çalışmalarımız devam ediyor. Bununla ilgili yasal alt yapı alternatifleri üzerinde çalıştık. Bunları önümüzdeki ders yılından itibaren yürürlüğe girecek şekilde hazırlıklarımızı tamamladık. Amacımız nitelikli kuruluşların özel eğitim kurumlarına dönüşmesinin önünü açmak, onu kolaylaştırmak ve çocuklarımızı dershaneye ihtiyaç duymayacak şekilde eğitim sistemimizi ayarlamak.''

Müfredata ne kadar ağırlık verilirse, çocuklar sınıf içinde ne kadar aldıkları eğitimi ciddiyet verirse dershaneye olan ihtiyacın o kadar azalacağını vurgulayan Avcı, bu süreçlerin tamamını gözeten, konuyla ilgili daha önce Mehmet Ali Şahin başkanlığından bir komisyon kurulduğunu hatırlattı.

O komisyonun çalışmalarını da değerlendirmeye aldıklarını anlatan Avcı, bu konuda yapılacak düzenlemeler konusundaki düşünceleri başbakanlığa sunacak hale getirdiklerini bildirdi.

Bir gazetecinin ''Dershanelere kayıtların başladığı bir dönem. O zaman öğrencilere 'Dershanelere kayıt yaptırmayın' çağrısı yapabilir misiniz?' demesi üzerine Bakan Avcı, bu konunun 1.5 senedir konuşulduğunu, yürürlükte olan mevzuat doğrultusunda böyle bir şey söyleyemeyeceğini ama söylediklerinden çıkan sonucun belli olduğunu kaydetti.

Bakan Avcı, SBS'ye ilişkin bir soru üzerine, sene içinde yapılıp sonuçlandırılacak olan sınavların daha sonra 5, 6, 7. sınıflarda da uygulanacak şekilde geliştirileceğini, şimdiki çalışmanın sadece 8. sınıflarla ilgili olduğunu dile getirdi.

Diğer sınıflar için deneme amaçlı pilot uygulamanın asıl 8. sınıflar için olacağını ifade eden Avcı, diğer okulların da sene içindeki sınavlardan alınan notları hesaba katan seçme sınavı yapabileceklerini kaydetti.
 

Başbakan Erdoğan'ın "Bir hata yaptık, geleneklere bağlı bir nesil yetiştiremedik" şeklindeki ifadeleriyle Gezi Parkı eylemlerine katılan gençlere dair değerlendirmesinin sorulması üzerine Avcı, farklı illerde, farklı gruplar tarafından pek çok eylem gerçekleştirildiğini, bunları tek bir başlık altında toplayıp genel bir değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını söyledi.

Yetiştirilen gençlikle ilgili idealin yakalandığı ve çocuklara gönülden geçen bütün becerileri kazandırıldığının söylenemeyeceğini dile getiren Avcı, durumun böyle olması halinde zaten Fatih Projesi ve öğretmen stratejisi belgesinin hazırlanmasına gerek olmacağını söyledi.

"Daha iyi ne yapabiliriz diye baktıklarını" anlatan Avcı, "Evet daha iyisini yapabiliriz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim buna gücümüz yeter, Türkiye olarak bizim buna gücümüz yeter. Daha iyisini yapmak için çocuklarımızı daha iyi koşullarda eğitimek için onları dünyadaki akranlarıyla daha kolay yarışabilecek bilgi ve becerilerle donatabilmek için daha yapmamız gereken çok şey var. Sadece bu söylediklerimle de bu işler olmaz. Dolayısıyla biz eğitimin hem niceliğini, yani sayısal alt yapısal sorunlarını hem de niteliğini yani içeriğini, muhtevasını, değerler eğitimini öne çıkaracak çalışmalar içerisindeyiz" diye konuştu.

"Daha geleneklere bağlı bir gençlik mi yetiştireceksiniz" sorusu üzerine Avcı, bu soruların nereye varmak istediğini anlayacak kadar eğitimin ve siyasetin içinde olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Buradan çok farklı polemik cümleleri çıkar. Söylediğimiz şu: Biz eğitimizde gerek bilgi gerek beceri gerekse değerler eğitimi konusunda gönlümüzdeki yerde olmadığımızı biliyoruz. Türkiye olarak biliyoruz. Hiçbirimiz kendi mesleki eğitimimiz de dahil olmak üzere 'dünyanın en iyisini yaptık' diyecek durumda değiliz 'Bundan daha iyisi olamaz' diyecek durumda değiliz. Onun için eğitimimizi gerek bilgi gerek beceri gerekse değerler eğitimi konusunda daha ileriye götürmek için pek çok projemizi yürürlüğe koyuyoruz"

Bir medya temsilcisinin Twitter'dan, dershanelere kayıt yaptırılıp yaptırılmayacağına ilişkin soru geldiğini ve "Bir SBS vardı, şimdi 5 SBS mi olacak" şeklinde twit aldığını söylemesi üzerine Bakan Avcı, "SBS'yi kaldırdınız ama sene içindeki sınavları merkezileştirerek yeni SBS'cikler icat ettiniz' eleştirisini bekliyorduk zaten. Ama bu doğru bir eleştiri olmaz. Sene içerisinde zaten çocuklarımız, bu derslerden sınavlara giriyorlar. Dolayısıyla zaten girdikleri bu sınavların daha düzenli bir biçimde yapılması, alacakları notların daha objektif değerlendirmeye elverişli olmasını sağlayacağız. Dershaneler konusunda da velilerimiz çok acele etmesin. Mevcut kayıt konusunda çok acele etmesinler. Mevcut mevzuat çercevesinde söyleyebileceklerim şimdilik bu. (Mevcut kayıt yaptıranlar) Onlar için yapabileceğimiz bir şey yok şu anda" şeklinde konuştu.

Okul müdür ve yardımcılarının atamasına ilişkin bir soru üzerine de Avcı, taşra yöneticilerini ile okul yöneticileri atanması ve rotasyonu konusundaki yönetmeliklerin internet üzerinden paydaşların görüşlerine açıldığını anımsattı.

Öneri ve eleştiriler doğrultusunda gerekli düzenlemeleri yaptıklarına işaret eden Avcı, yönetmeliğin son şeklini en kısa zamanda yayınlayacaklarını kaydetti.

Yönetici atamalarında mülakattan vazgecilip vazgeçilmeyeceğine dair soru üzerine de Avcı, mülakattan vazgeçilmeyeceğini, sadece bilgi ölçer bir sınav sonucuna göre yönetici atamanın doğru olmadığının görüldüğünü söyledi.

Serbest kıyafet yönetmeliği değişecek

Avcı, okullardaki serbest kıyafet uygulamasına ilişkin soru üzerine, özellikle kız çocuğu annelerinden gelen talepler doğrultusunda bu konuda daha önce de açıklamalar yaptığını ifade etti.

Kamuoyu yoklamaları ve öğrenci, öğretmen ve velilerle yapılan görüşmelerde, serbest kıyafet uygulamasının olumlu karşılandığını ancak bununla birlikte bu seçim yelpazesinin içerisine formanın da dahil edilmesine dair bir talep olduğunu belirten Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü.

"Yani velilerimiz, öğretmenlerimiz diyorlar ki Tamam serbest kıyafet olsun. Ne demek serbest kıyafet? Velilerin, öğrencilerin hangi kıyafet seçeceklerine kendilerinin karar vermesi. Bu seçim seçenekleri içerisinde forma da olsun diyen geniş bir kitle de var. Formayı da seçebilelim. Yani biz veliler olarak çocuklarımızın forma giymesini de seçebilelim. Nitekim yürürlükteki yönetmeliğe göre özel okullarda velilerin yüzde 60'ı ne derse o oluyor. Yani veliler, okul aile birlikleri toplanıyor ve veliler önümüzdeki ders yılında çocuklarımız okula formayla gelsin dedikleri zaman bu uygulanıyor.

Bizim öğretmenlerle, velilerle ve öğrencilerle yaptığımız görüşmeler, temaslar, kamuoyu yoklamalarında görülüyor ki, özel okullara tanınmış olan bu tercih hakkı resmi devlet okullarına da tanınsın gibi bir talep var. Şimdi biz bu talebi de dikkate alarak yönetmeliği değiştiriyoruz ve ister özel ister resmi olsun bütün okullarımızda okul aile birliklerini yani velilerimizin yüzde 51'inin tercihi doğrultusunda okullar kıyafet seçebilsinler. Bunu serbest kıyafetten bir geri adım olarak görmüyoruz, öyle de yorumlanması gerekir. Bu velilerin aynı zamanda eğitim sürecine demorkatik katılımları anlamıda da geliyor. Velilerin sadece çocuklanın formaları konusunda değil okulların diğer sorunları konusunda da daha aktif katılımların teşvik edecek bir düzenleme olacağını ümit ediyoruz. Kısaca velilerimizin uzun bir zamandan beri bizden talep ettikleri forma seçme serbestisini böylece gerçekleştirmiş oluyoruz. Önümüzdeki günlerde bu yönetmelik değişikliği yayınlanacak. Şimdiden onu söyleyebilirim. Velilerimiz, okul aile birliklerimiz okul okul bu değerlendirmeleri yapacaklar.

Böylece, velilerimiz büyük bir kısmının 'Çocuklarımız marka bağımlısı oluyorlar, bu şekilde' eleştirilerine de bir nebze dengeleyebileceğimizi, karşılayacağımızı ümit ediyorum."

''Yasal görevleri''

Bir gazetecinin ''Demokratikleşmeyle ilgili olarak il milli eğitim müdürlükleri Gezi Parkı eylemlerine katılan öğretmen ve öğrenciler için listeler oluşturuyormuş. Sizin böyle bir talimatınız oldu mu, yoksa il milli eğitim müdürleri durumdan vazife mi çıkarıyorlar?'' sorusuna karşılık Avcı, ''Bizim böyle bir talimatımızın olmasına gerek yok. Çünkü yasalar çok açık. Bunu durumdan vazife olarak değerlendirmek de çok doğru olmaz'' dedi.

Bu konuda inceleme yapan il milli eğitim müdürleri ve okul müdürlerinin görevlerinin gereğini yaptıklarını belirten Avcı, aldıkları duyumları değerlendirdiklerini ve bunu da yapmak zorunda olduklarını vurguladı.

Avcı, ''Bunun için bizim ayrıca hatırlatmamıza gerek yok. Milli eğitim müdürlükleri ve okul müdürleri bu konuda yasaların emrettiği görevleri yerine getirmek durumundadırlar. Çocuklarımızı okulda bulunmaları gereken saatte, yürüyüşe götüren, yönlendiren yöneticiler, öğretmenler varsa, bununla ilgili işlemleri yapmak zorundalar ve yapıyorlar'' diye konuştu.

''Raporlar birbirine karıştırıldı''


''Dershaneler gelecek yıl kesinlikle özel okula dönüştürülecek mi?'' sorusu üzerine Avcı, bunun süresi ve tarihi konusunda net bir şey söyleyemeyeceğini, yasal bir düzenlemenin gerekli olduğunu vurguladı.

Bir gazetecinin ''Ama Meclis tatile giriyor'' sözü üzerine Avcı, ''Demek ki önümüzdeki yasama yılının başında böyle bir düzenleme yapılabilecek'' dedi.

Artık çocuklarımızın dershanede edinecekleri beceriden çok sınıfta edinecekleri bilgi ve becerilere ihtiyacı olacağını belirten Avcı, bunun için velilerin şimdiden hassasiyetini okula, sınıf içi faaliyetlere yönlendirmeleri gerektiğini söyledi.

Bir gazetecinin ''60-66 aylık öğrencilerin okula başlamasına'' ilişkin sorusu üzerine Bakan Avcı, o konuda sistemin oturduğunu ifade ederek, konuyla ilgili çıkan haberlere ilişkin yaptıkları basın açıklamasını okudu. Avcı, bu sene normal çağ nüfusunun eğitime katılacağını bu nedenle de daha az sorun yaşanacağını belirtti.

Avcı, bir başka gazetecinin ''İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün konuya ilişkin ciddi bir raporunun olduğunu'' hatırlatması üzerine, sadece İstanbul değil, diğer il müdürlüklerinin de bu konuya ve diğer konulara ilişkin çalışmalar yaptığını söyledi.

Konuyla ilgili yapılan haberlerde, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün hazırladığı rapor ile bir eğitim sendikasının hazırladığı raporun birbirine karıştırıldığını belirten Avcı, müdürlüklerin raporlar hazırlayarak kendilerine bildirmelerini istediklerini ve bunları değerlendirdiklerini, sendikaların hazırladığı raporları da katılmasalar dahi dikkate aldıklarını vurguladı.

''Ciddi mesafeler alındı''

Bakan Avcı, ''Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen seminerde, bir profesörün 'Diktatör nasıl devrilir' konusunu anlattığı yönünde haberler olduğunu belirterek, soruşturma yapılıp yapılmayacağını'' sorması üzerine, bundan ilk defa haberdar olduğunu söyledi.

Avcı, ''Hizmet içi eğitim amacıyla çağrılan bir bilim adamının da kendi siyasi önyargılarını hizmet içi eğitimi bahane ederek öğretmenlere empoze etmeye kalkışması akademik anlamda şık değil. Eğer bu başlığın ima ettiği şeyer orada konuşulmuşsa, onu bilmiyorum, bakarız ama'' dedi.

''Askeri vesayetin hakim olduğu konular eğitim politikalarıydı. Bu algı sona erdi mi?'' sorusunu ise Avcı, zihniyetlerdeki dönüşümün mevzuat ve kurumsal dönüşüm kadar hızlı ve keskin olamayabildiğini belirtti. Öncelikli olarak kafaların sivilleşmesi gerektiğini söyledi. Bu konuda ciddi mesafeler alındığını ifade eden Avcı, çok farklı görüşlerde öğretmenlerle yapılan toplantılarda bunu görebildiğini kaydetti.