'Derin PKK işi var gibi geliyor'

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Paris'teki cinayetlerle ilgili olarak, ''Sanki derin PKK işi var gibi geliyor. PKK da kendi safralarından temizlenmek için gayret göstermeli'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, PKK'li 3 kadının öldürülmesiyle ilgili olarak, ''İntibalara baktığımızda sanki derin bir PKK işi var gibi geliyor. PKK da kendi safralarından temizlenmek için gayret göstermeli. Bugün ya da yarın Fransa'daki, Paris'teki gençler, bu konuyla ilgili Hükümeti protesto etmek amacıyla bir yürüyüş düzenleyecek. Daha Fransız polisinin araştırması, soruşturması ortaya çıkmadan, olay vuku bulur bulmaz AKP iktidarına karşı bir protesto yürüyüşü düzenliyorlarsa, bu derin PKK'nin, iç hesaplaşmanın, 'niye böyle oluyor' diye kavga çıkarmanın bir tezahürüdür diye düşünülebilir'' görüşünü ifade etti.

Elitaş, ''Başbakan'ın İmralı adasına televizyon gönderilmesi talimatı''nın sorulması üzerine, ''İmralı'da zaten radyo vardı, tek kanala ayarlanmış. Burada da her türlü imkan sağlanıyorsa, teknoloji de varsa, İmralı'dakinin de televizyon izlemesi normal bir durumdur. Onu da dikkate almak lazım'' karşılığını verdi. ''İstediği kanalı izleyebilecek mi?'' sorusuna Elitaş, ayrıntısını bilmediğini ifade ederek, ''Tek kanallı radyo ise herhalde tek kanallı televizyon olabilir'' dedi.

Elitaş, kabine revizyonu ile ilgili haberlerin hatırlatılması üzerine, ''Sayın Başbakan'ın takdir yetkisindedir bu iş. Milletvekilleri olarak 'şu göreve geleceğiz' diye hiçbir şeye talip olmadık. Hangi görev verilirse hakkıyla yaparız. Bu benim istememle, başkasının arzu etmesiyle değil, kısmetle olan bir şeydir. Kimin kısmetinde varsa kimse engelleyemez, kısmetinde kimin yoksa kimse de bunu yerine getiremez'' diye konuştu.

 

'Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı, 3 dönem şartını engellemez'

Anayasa Mahkemesi'nin oda ve birlik başkanlarının seçilmesiyle ilgili yasada iptalinden sonra yeni düzenlemeye gerek olmadığını tahmin ettiğini belirten Elitaş, bir gazetecinin ''Kayserili...'' demesi üzerine, ''Rifat Bey, başkanlığı süresince TOBB'u haklı bir yere getirdi. Çok önemli konuma getirdi, şahsiyet kazandırdı. Eskiden TOBB başkanları derin güçlerle birlikte olmanın yarışı içindeyken, şu anda Türkiye'nin demokratikleşmesi için hızlı şekilde ön almaya, adım atmaya gayret ediyor'' dedi.

Elitaş, oda başkanlarının aday olmak istemesi durumunda engel bir durum ortaya çıkmayacağını belirtti. İptal kararının AK Parti'deki 3 dönem şartını etkileyip etkilemeyeceği sorusuna karşılık Elitaş, şunları söyledi: ''3 dönem şartını engellemez çünkü bizim tüzüğümüzde var. Bizim tüzüğümüzde bir arkadaşımız aday olduktan sonra, 'ben bunu iptal ettiriyorum' dedikten sonra mahkeme de iptal edebilir. Ama nasıl aday olmayı içine sindirebilir onu da düşünmek lazım. Biz tüzüğümüzü yaparken 3 dönem diye söz verdik. AK Parti içinde böyle bir sorun olmaz, 3 dönemini tamamlayan başka görevlere bakacaktır. Siyaset sadece milletvekilliği değildir, teşkilatta görevlerle veya kamuda farklı farklı görevlerle mümkündür. Parti genel kurulu isterse tüzüğünü değiştirebilir.''

 

'Alnımız açık yaptık'

Elitaş, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen düzenlemeyle gazetecilerin ve milletvekillerinin yıpranma hakkının 2008 yılındaki haline getirildiğini hatırlatarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti. Düzenlemenin içeriğiyle ilgili bilgi veren Elitaş, 2008 yılı Ekim ayında çıkan yasayla hem emekli olmamış genç milletvekilleri hem de basın mensuplarının yıllık 90 günlük yıpranma priminin kaldırıldığını hatırlatarak, ''Milletvekilleri, basın mensupları fazla yıpranmıyor diye bürokrasinin getirdiği düzenleme öyle oldu. Ama görüyorsunuz TBMM gece gündüz çalışıyor. Mesaisi olmayan, fazla mesai ücreti olmayan tek kurum herhalde TBMM'dir'' dedi.

2008 yılından bu yana geçen süre içinde yıpranmalarla ilgili primleri kişilerin ödemesi kaydıyla düzenlemeden yararlanabileceğini anlatan Elitaş, milletvekillerinin 4 yıllık süre için ödeyeceği paranın 19-20 bin lira dolayında olduğunu, bunu taksitle ödeyebileceklerini kaydetti.

TBMM'ye milletvekili olarak gelenlerin bir kısmının devlet memuru olarak Emekli Sandığı, diğerlerinin BAĞKUR ve SSK Kanunu'na tabi olarak işlem gördüklerini anlatan Elitaş, şöyle konuştu: ''Emekli Sandığı'na tabi olarak emekli olanlar, geldikleri gün milletvekili emeklisi sayılıp o günkü şartlarda 3 bin, bugünkü şartlarda 6 bin lira emekli maaşı alıyorlar. BAĞKUR ve SSK'ya tabi olarak milletvekili seçilmiş olanlar, 2 yıl süreyle emekli sayılmıyorlardı. Bir de enteresan durum var; mesela olağanüstü bir durum oldu, 2 yıldan önce milletvekili seçimi erkene alındığı takdirde Emekli Sandığı'na tabi olanlar milletvekili emekliliği kazınılmış oluyor, diğerlerininki kazanılmamış oluyor. Bu haksızlığı gidermek için de düzenleme yapıldı. Alnımız açık yaptık, doğru olan bir şey. Haksız olan düzenlemeyi haklı hale getirdik.''