Derin internet kapılarını açtı
Twitter'ın yasaklanmasından sonra farklı yöntemlerle internet sansürünü delmeye çalıştınız. Kimileriniz DNS ayarlarıyla oynadı, kiminiz VPN'lere yüklendi. Bazılarınız ise TOR ağını kullanarak internete erişmeye çalıştı. Son seçeneği kullananlar, bambaşka bir dünyanın kapısını araladıklarının farkında bile değilerdi...
Deniz Ülkütekin/Cumhuriyetİnternet yasağı seçimle birlikte gündemin en dikkat çeken konusu haline geldi. Çok sayıda kullanıcı, internet sansüründen şikayetçi, oysa bilmedikleri birşey var. Ortalama internet kullanıcıları, bu devasa dünyanın sadece yüzde 6'sını kullanıyor. Nasıl mı?
Şu an muhtemelen arama yaptığınız bilindik arama motorları, İnternet Explorer, Firefox ve Chrome, kendi “indexleme” yöntemleriyle arama yaparlar ve bu aramaların sonucunda ulaştıkları sonuçlar sabit ip adresli ve isimli web siteleridir. Ancak bundan fazlası da var. Bu bahsettiğimiz yüzde altılık yüzeyin dışında standart arama motorlarıyla ulaşılamayan dev ve bilinmezlerle dolu bir dünya var.
Derin internet; kiralık katil tutabileceğiniz, silah siparişi verebileceğiniz, teroristlerin tartışma platformlarında fikir yürütebileceğiniz, gerçek hacker'larla tanışıp onlara iş önerebileceğiniz, seks kölesi ve her çeşit uyuşturucu satın alabileceğiniz bir dünya burası.
Yanlış anlamayın, sırf bundan ibaret bir yer değil derin internet. Hatta bu saydıklarımız varolanın ufacık bir kısmı. Sayfalar dolusu akademik belge, yıllar önce kapanmış web sitelerinin arşivleri, yüzeyde bulamayacağınız politik haberler ve belgeler de derin internetin içeriğinde yer alıyor
Ayrıca yüzey internetinin pekçok muadilini de burada bulabilirsiniz. Facebook, Twitter ve Amazon gibi sitelerin benzerleri derin internette de yer alıyor. Silk Road'da Amazon'da bulamayacağınız her ürünü sipariş edebilir, Torbook'ta tıpkı Faceboook'ta olduğu gibi sosyal ağlarınızı geliştirebilirken, Tor Network Status'la da Twitter'daki gibi durumunuzu paylaşabilirsiniz. Söylemeye gerek var mı bilmem ama bu sosyal ağlarda en önemli kural gizlilik. Yani kendi adınız ve bilgilerinizle bu platformlarda boy göstermeniz, komik bulunabilir. Sırf bu ağlar değil tüm derin internet için geçerli bir kural bu. Çünkü tüm legal ve illegal içeriğe sahip bu tür özgür alanlar türlü tehlikeleri de içinde barındırıyor. Bir anlamda bilgisayar güvenliğini öncelikli olarak düşünmeyen kullanıcılar için çok sayıda tehditler de içeriyor.
Bu dünyanın kendine ait bir para birimi bile var
Aslında derin internet gerçek hayata her yönüyle çok benziyor. Sıkı durun, bu dünyanın kendine ait bir para birimi bile var; Bitcoin. Tıpkı ulusal para birimleri gibi Bitcoin de değeri, günlük olaylara göre değişkenlik gösteren bir para. Tek farkı, elle tutulup, bakkaldan alışveriş yapamıyor olmanız. Bunun dışında derin internet piyasalarında yapacağınız her türlü faaliyeti bu para birimiyle gerçekleştirebilirsiniz. Son dönemde bu para o kadar revaçta ki, Alman hükümetinin Bitcoin'i resmi bir para birimi olarak tanıyacağı konuşuluyor.
Bildiğiniz gibi gerçek hayattaki para birimlerinin ülke hazinelerinde bir karşılığı vardır. Hazineden çıkan para birimi değerinde bir değer, hazineye konulmak zorundadır. Peki Bitcoin'in derin internet hazinesindeki karşılığı nedir? Cevap aslında çok basit, sizin işlemci gücünüz. Bitcoin bilgisayarınızda bulunan işlemcinizde bulduğunuz her bir bit verisi ölçeğindedir. Yani isterseniz bilgisayarınızla Bitcoin üretebilirsiniz. Ancak hemen heyecanlanmayın. Muhtemelen standart makinelerle 1 BT üretmeniz bile yıllar alacaktır. Öte yandan bu iş için dünyanın dört bir yanında Bitcoin üretme çiftlikleri bu dijital parayı üretmek için çalışıyor. Bu dijital madenciliği, kişisel olarak yapmanın yollarından biriyse internet üzerinden satılan akıllı USB'ler. Bu küçük cihazlar harcadığınız elektrik miktarına göre bilgisayarınızda bulabileceğiniz bit oranlarını da gösteriyor.
Logosu soğan
İsterseniz bu dünyanın teknik taraflarına gelelim biraz da. Derin İnternet, Tor (The Onion Router) Anonymous Network isimli bir sistemin içinde yer alıyor. 2004 yılında hayata geçen sistem, internetin kökenlerinde de önemli bir yer tutan ABD merkezi DARPA isimli araştırma ajansının bir projesi. Logosunun soğan olmasının sebebiyse, bu yapının soğan halkaları gibi içiçe katmanlardan oluşması. Bu bilgiyi aklınızda tutun... Buna döneceğiz, ama öncelikle aklınızda yazının başından beri yer eden soruya cevap verelim. Muhtemelen, internetle ilgilenenler “peki bu dünyaya girmek için ne yapmak gerekli” diye soruyor. Esasında bu büyük bir sır değil, internet üzerinde yapılacak kısa bir araştırmayla çabucak bulunabilecek bir bilgi. Hatta son Twitter yasağıyla birlikte bu ağı kullanarak internete erişmeye başlayan insanlar bilmeden de olsa bu dünyanın kapılarını araladı zaten, ama bu yazıda, bu bilgiyi, -dile getirilmek istenmeyen belli ahlaki gerekçeler yüzünden- bulamayacaksınız.
Şimdi biraz derin internet dedikodusu yapalım. Yüzey interneti ve TOR ağını anladık, peki tıpkı soğan halkalarının iç katmanları gibi başka ağlar da var mı? Bunun için pekçok yanıt mevcut, içlerinden en gerçeğe yakın olarak görüleni, Closed Shell System (CSS) isimli bir ağ. Dışardan standart makinelerle erişmenin neredeyse imkansız olduğu bir ağ burası ve gerçekliği konusunda bile belli teoriler mevcut. İşletim temeli şirketlerde görülen kapalı netqork ağlarına dayanıyor. Ancak bu sistemi kullandığı iddia edilen kişilerin hergün bir odaya toplanmadığını söyleyebiliriz. O zaman bu ağ nasıl işliyor?
CISCO firması tarafından oldukça pahalı olan bir cihaz bu sisteme girmek için üretilmiş. Çalışma prensibiyse ünlü fizikçi Nikolai Tesla'nın elektromanyetik bağlantı prensiplerine dayanıyor. Peki bu kadar gizemli olmasının sebebi nedir. Tek bir kelime; içeriği. Şöyle özetleyelim. Julian Assange ve Wikileaks'in yayınladığı belgelerin dünya üzerinde ne kadar büyük etki yarattığını hepimiz biliyoruz, peki size bu belgelerin Assange tarafından CSS ağından çekildiğini söylesek... Elbette bu bir teori, ama üzerine gidersek. Devletler arasındaki gizli yazışmalardan, savaş tutanaklarına, çok sayıda komplo teorisi ispatlayacak belgelere kadar dünya için kritik olan belgelerin bu havuzda yüzdüğü söyleniyor. Kimilerine göreyse, bu ağ -internet deyimiyle- sadece bir troll'den ibaret.