‘Derin’ CHP’liler
Mart 2014’te yapılacak yerel seçimler için bütün partilerde aday kulisleri “tam gaz” sürüyor. Ancak en yoğun kulis her zamanki gibi CHP’de.
Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Mahmut Lıcalı / CumhuriyetCHP yönetimi bu kez yerel seçimler için farklı bir yöntemi uygulamaya koydu. Yaz aylarından itibaren seçim çalışmasını başlatan CHP, Parti Meclisi kararıyla MYK üyelerinden oluşturulan bir “seçim komisyonu” kurdu. Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin, Gökhan Günaydın, Umut Oran ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil’den oluşan komisyon, şu sıralar gece gündüz yoğun bir çalışma yürütüyor. Aday belirleme yönteminde tek söz sahibi olan komisyon üyeleri aday adaylarının da yoğun baskısı altında. Genel Merkez’in kapısını aşındıran aday adayları, “aday gösterilir miyim” umuduyla tek tek üyelerin kapısını çalıyor. Ancak kimi yerlerde eğilim yoklaması, kimi yerlerde anket yapan, kimi yerleri de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun takdirine bırakan komisyon üyeleri ser verip sır vermiyor. O nedenle parti içinde komisyona “5’li çete” diyen de var, “politbüro” diyen de... Ancak komisyonla ilgili ilginç bir yakıştırma ise bizzat Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Geçen hafta gittiği Balıkesir’de bir grup gazeteciyle sohbet eden Kılıçdaroğlu’na, önce Ankara adayı soruldu. Kılıçdaroğlu, müstehzi bir ifadeyle, “o devlet sırrı...” karşılığını vermekle yetindi. Bunun üzerine gazeteciler, “büyükşehirlerde aday açıklama takvimini” sordu. Kılıçdaroğlu, “5’li komisyonu” işaret etti:
“Biliyorsunuz parti içinde 5 kişilik komisyonumuz var, biz onlara takılıyoruz bazen, ‘derin CHP’liler’ diye... Onlar belediye başkanlarının olmadığı yerlere ağırlık verdiler, aralık ayında 350 yeni yeri belirleyecek, kamuoyuna açıklayacağız.”
Şimdi CHP’de gözler, “Derin CHP’nin” belirleyeceği yeni isimlere çevrilmiş durumda.
1. Bütçe Muharebesi!
Sayıştay raporlarının TBMM’ye eksik gönderilmesi, birçok yolsuzluk dosyasının raporlarda yer almaması çok tartışıldı, uzun süre daha tartışılacak gibi görünüyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 2014 yılı bütçe görüşmeleri ağırlıklı olarak Sayıştay raporları üzerinden yürüdü, sık sık tartışmalar yaşandı. Belki de bu yıl ilk kez muhalefet, bütçenin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında farklı bir tavır sergileyecek. Bugüne kadar hep Meclis gelenekleri işledi, bütçe görüşmeleri belirlenen takvim içinde gerçekleşti, muhalefet partileri engelleme yapmadı. Ama CHP, bu yıl Sayıştay raporları nedeniyle farklı bir taktik izlemeyi planlıyor. Kulislere sızan bilgilere göre CHP, içtüzükten kaynaklanan tüm engelleme haklarını kullanacak, gerekirse önceki yıllardan farklı olarak toplantı ve karar yeter sayısı isteyecek, grup önerileri ve önergelerle görüşmeleri tıkayacak.
CHP’nin bu taktik hazırlıklarına karşı AKP de boş durmuyor. CHP’nin böyle bir tavır izlemesi durumunda soru sürelerinin kısaltılması, genellikle her yıl 11 gün olarak uygulanan görüşme takvimini 3-4 güne sığdırma gibi karşı taktiklere hazırlanıyor. Eğer her iki parti de geri adım atmazsa bu yılki bütçe görüşmeleri tartışmanın ötesinde, sıkı taktik savaşlarına gebe gibi gözüküyor...
Yılmaz Gezi’deki darbe planını deşifre etti(!)
Gezi eylemleri sırasında TV ekranlarında “penguen belgeselleri” seyrettiğimiz eylemlerin başında bu toplumsal olay hakkında asılsız pek çok mesaj paylaşıldı. Önce gaz ve tazyikli suyla müdahale edilen gençler, eylemlerin ardından başlatılan cadı avıyla tek tek gözaltına alındı. Sosyal medya üzerinden atılan mesajlar suç unsuru sayıldı. Neredeyse yapılan “retweetler” suçu övme, “beğenme” ise suça ortak olma diye işlem gördü.
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da geçen hafta TBMM Genel Kurulu’nda sosyal medya mesajları üzerinden hükümetin darbe girişimi çıkarma çabasını gündeme getirdi. Atıcı, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a Gezi direnişinde atılan tweet ve facebook’taki paylaşımlardan gerçekten bir darbe girişimi çıkarıldığını belirterek “Bu doğru mu Allah aşkına, çok merak ediyorum” diye sordu.
Atıcı’nın sorusunu yanıtlayan Yılmaz, Gezi’de hükümete karşı darbe planını direniş sırasında atılan şu tweetlere bağladı:
“24 saat böyle devam edersek, hükümeti düşüreceğiz, biraz daha sabredin.”
“AB kurallarına göre 48 saat daha böyle devam ederse hükümet otomatikman düşmüş oluyor.”
Darbe girişimini deşifre eden(!) Yılmaz, ilköğretim mezunu olan herhangi birinin dikkate almayacağı bu tweetler hakkında şunları da söyledi:
“Basını takip eden bilir, o ‘twitter’leri herkes gördü. Ha, doğruluğu gerçekliği ne kadardır? Onu işte herkes, milletimiz gördü.”
(parlamentokulisi@gmail.com)