Deri-İş Başkanlar Kurulu Türk-İş'i göreve çağırdı
Deri-İş Sendikası Başkanlar Kurulu, işçi sınıfının bütününü etkileyen kıdem tazminatına, Ulusal İstihdam Stratejisi'ne ve tüm anti-demokratik uygulamalara karşı Türk-İş Konfederasyonu'nu göreve çağırdı.
cumhuriyet.com.trDeri-İş Sendikası Başkanlar Kurulu, Konfederasyonun, süreci geçiştirmeden emek karşıtı politikalara karşı etkin bir tavır almasını ve meşru düzlemde bir mücadele hattı belirmesini acil bir görev olarak önüne koymasını gerekli gördüğünü bildirdi. Deri-İş Sendikası dün İstanbul'da gerçekleştirdiği Başkanlar Kurulu'nun sonuç bildirgesini açıkladı. Başkanlar Kurulu'nun Türkiye'de gelişen sınıf hareketinin geleceği ve artan hak gasplarına karşı değerlendirmelerde bulunarak son dönemde kazanılmış hakların korunması ve yeni örgütlenme alanlarının yaratılması için birleşik bir mücadele hattı oluşturulması gerektiği görüşünde birleştiğine dikkat çekilen sonuç bildirgesinde, "Türkiye'de hükümet kanalıyla gündeme yeniden gelen ve işverenlerin her fırsatta dillendirdiği kıdem konusu ülkemizde işçi ve emekçilerin ellerinde bulundurdukları en önemli haklardan birisidir. Kıdem Tazminatı işçinin iş güvencesi, ödenmemiş hakkı demektir. Çalışanların yarısının kayıt dışı istihdam edildiği, iş kazalarının işçi cinayetlerine dönüştüğü ülkemizde sosyal güvenceden yoksun, düşük ücretlerde çalışmak zorunda kalan milyonlarca emekçinin sesine kulak tıkanmaktadır. Sendikalı olduğu için rahatlıkla işten atılan binlerce işçinin direnişine gözlerini kapatan, alanlarda hak arayan emekçilere tahammül göstermeyerek gaz bombalarıyla cevap veren Hükümet işverenlerin her türlü talebini özel bir çabayla yerine getirmeye çalışmaktadır. İşverenlerin derdine çare bulmayı değil milyonlarca işçi ve emekçinin sefaletine çare bulmak bugünün acil sorunları arasındadır. Kıdem tazminatının fona devredilmesiyle sorunlar daha da ağırlaşacaktır. İşverenlerin işçileri rahatlıkla işten çıkarma isteklerinin bir ürünü olarak Fon sistemi tartışmaya açılmakta çalışanların hakları budanmak istenmektedir. Fon sistemi sayesinde işverenlerin prim yükü azaltılmak istenirken, işçilerin kıdem kazançlarında büyük kayıplar söz konusu olacaktır" denildi.
'Türk-İş, emek karşıtı politikalara karşı etkin bir tavır almalı'
Esnek çalışma modeli altında güvencesiz bir çalışma rejiminin hayata geçirilmek istendiğine işaret edilen sonuç bildirgesinde, "Türkiye'de Ulusal İstihdam Stratejisi adı altında işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarına yönelik topyekün bir saldırı yatmaktadır. Uluslararası sermayeye ucuz emek vaat eden Hükûmet kolları sıvamış ve kıdem tazminatını gündeme sokarak milyonlarca emekçinin geleceğine endişe ile bakmasına yol açmıştır. Sadece kıdem tazminatı konusu değil bölgesel asgari ücret ve kiralık işçilik modeliyle de işçiler kölece koşullara itilmek istenmektedir" ifadelerini kullandı. İşçi sınıfının bütününü etkileyen kıdem tazminatına, Ulusal İstihdam Stratejisine ve tüm anti-demokratik uygulamalara karşı Türk-İş Konfederasyonu'nun göreve çağrıldığı bildirgede, Türk-İş'in süreci geçiştirmeden emek karşıtı politikalara karşı etkin bir tavır almasını ve meşru düzlemde bir mücadele hattı belirmesini acil bir görev olarak önüne koymasını gerekli gördüğünün altını çizdi.
'Sendikal hareketin içinde bulunduğu tıkanmaya karşı ortak hareket edilmeli'
Deri-İş'in de dahil olduğu Türk-İş bünyesindeki 10 sendikanın bir araya gelerek sendikal hareketin içinde bulunduğu tıkanmaya karşı ortak hareket etme kararının oldukça önemli olduğunun bildirgede, şu açıklamalara yer verildi: "Mücadeleci ve yüzünü sınıfa dönen bir anlayışın hakim olması için çaba sarfeden sendikamız, demokratik, mücadeleci bir sendikal hareket için en geniş kesimlerle hareket edilmesi gerektiğine inanmakta, işçi sınıfının örgütlenmesi ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması açısından bu oluşumu önemli bulmakta ve içinde yer almaktadır. Sendikamız örgütlendiği Kampana Deri ve Desa Deri'de direnişini sürdürmekte ve tüm duyarlı emek kesimlerini devam eden direnişlerimizi sahiplenmeye çağırmaktadır."
Kadın sorunu unutulmadı
Sonuç bildirgesinde, son dönemde artan kadın cinayetlerine de değinildi. Artan kadın cinayetlerinin Türkiye'de kadın sorununun yakıcı bir sorun olduğunu gösterdiğine işaret edilen bildirgede şu açıklamalara yer verildi: "Kadına yönelik şiddetten ve işlenen kadın cinayetlerinden devlet yeterli önlemleri almamakta ve kadınlara yönelik ayrımcı politikalar devam etmektedir. Hükûmetin şiddete ve cinayetlere yönelik bazı adımları da kadın örgütlerinin konu üzerindeki çabaları sayesinde mümkün olabilmiştir. Öldürülen ve şiddete maruz kalan kadınların çoğu yoksul ve emekçi kadınlardır ve emekçi kadın örgütlenmelerinin varlığı ve genişlemesi cinayetlerin önlenebilmesi açısından oldukça önemli bir yerde durmaktadır. Başkanlar Kurulu, son günlerde artan linç ve halkları birbirine kırdırma politikalarına karşı halkların kardeşliğini ve işçi sınıfının birliğini savunmanın bu dönemde oldukça önemli olduğu görüşündedir."