Deredeki balığın ahı var

Erdoğan yağmur ormanlarına acırken Türkiye’deki HES’leri, 2B’yi, maden ruhsatlarını unuttu.

cumhuriyet.com.tr

Birleşmiş Milletler Ormancılık Forumunda, Evimizdeki mobilya yağmur ormanlarını yağmaladıysa sorgulamak ve buna çareler üretmek zorundayız diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, iktidarının 10 yıllık çevrede yıkım politikalarını unuttu. Son olarak çevreye zarar vereceği rapor ile belirlenen projeleri ÇED raporundan muaf tutan iktidar, HES projeleriyle derelerin yok olmasına seyirci kaldı. 2B yasasıyla ormanları imar talanına açtı.

Çevre Mühendisleri Odası’nın Cumhuriyet için hazırladığı raporuna göre AKPnin uyguladığı politikalardan bazıları şöyle:

Hükümet Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliğinde yaptığı değişiklikle, 23 Haziran 1997den önce yatırım programına alınan ve 5 Nisan 2013 itibarıyla planlama aşaması geçmiş, ihalesi yapılmış ya da üretim veya işletmeye başlamış olan projeler için ÇED raporu zorunluluğunu kaldırdı. Yani ÇED raporu almadan ya da çevreye zarar vereceği rapor ile belirlenen projeler ÇED raporundan muaf tutuldu.

Maden aramalarında izin süreçleri çevresel değerlere sahip çıkılarak yürütülmedi. ÇED muafiyetleri getirildi. Mevcut ve yeni maden sahalarının çevresel sorunlarının denetlenmesi ve izin-lisans süreçleri sağlıklı şekilde işletilmedi. Madenlerdeki atıklar doğrudan doğaya salındı. Sorumlularla ilgili hiçbir işlem yapılmadı.

Başbakan’ın yağmur ormanlarına kadar gitmesine gerek yok. Türkiyedeki orman tahribatına ilişkin af niteliğinde 2B yasası çıkarıldı. Böylece orman talanı yasal zemine kavuşturuldu.

Yeryüzü suları bir borunun içine sokularak elektrik üretme yoluna gidildi. Bu projelerle Türkiye can suyu kavramıyla tanıştı. Suları alınan derelerde yaşayan canlıların ne kadar suya ihtiyaçları olduğu düşünülmeden bir miktar can suyu bırakılarak bununla yetinmeleri istendi. Onlarca dere kuruma noktasına geldi.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasasına ek olarak çıkarılan KHKler ile, koruma kurullarının özerkliği kaldırıldı. Türkiyenin doğal ve kültürel mirası, üyeleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından atanan kurulların keyfi kararlarına bırakıldı.

Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı ile ülkenin doğal zenginliklerinin yok edilmesinin önü açıldı.

Türkiyenin cennet köşelere (Gerze, Amasra vs.) halkın ve bilim çevrelerinin görüşlerini yok sayarak termik santral yapılma çalışmaları başlatıldı.