Deprem için halen yetersiziz

17 Ağustos depreminin 20. yıldönümü öncesinde mühendisler, olası İstanbul depremine ilişkin yeterli hazırlığın yapılmadığına dikkat çekti.

Zehra Özdilek

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 17 Ağustos depreminin yaklaşan 20. yıldönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “10 milyona yakın İstanbullu deprem güvenliği olmayan konutlarda yaşamaktadır. Olası İstanbul depremine ilişkin üretilen senaryoların en iyimserinde bile, depremin on binlerce yapıyı etkileyeceği, yüz binlerce insanın hayati tehlike altında olacağı tahmin edilmektedir. Buna rağmen afet toplanma alanları ve ulaşım güzergâhları ile düzenlemeler halen yetersiz durumdadır” dendi.
Karaköy’de bulunan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi’nde yapılan açıklamada Türkiye ve İstanbul’un deprem gerçeği masaya yatırıldı. Basın açıklamasını şube yönetimi adına İMO İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna yaptı. Suna açıklamasında, “Ülke topraklarının yüzde 66’sı 1. ve 2. derece deprem kuşakları üzerindedir. Nüfusumuzun yüzde 70’ini barındıran 11 büyük kent, büyük sanayi kuruluşlarımızın yüzde 75’i deprem tehlikesi altındadır. Yapı stoku güvenli ve sağlıklı olmaktan uzaktır; pek çoğu kaçaktır, ruhsatsızdır ve mühendislik hizmeti almadan üretilmiştir. 20 milyon civarında bulunan yapı stokunun büyük oranda yenilenmesi, güçlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Kaldı ki deprem sonrası açığa çıkmıştır ki, ülkemizde sağlıklı yapı envanteri de yoktur” dedi.

‘İmar barışı depreme açık davetiye çıkarmaktır’
“Kamuoyunun beklentisi riskli yapıların yıkılma ya da güçlendirme çalışmalarının bir an önce tamamlanması, bir başka ifade ile yapı stokunun iyileştirilmesi doğrultusundayken, riskli yapıların mevcudiyetini devam ettirecek şekilde İmar Barışı ilan etmek deprem tehlikesine açık davetiye çıkarmak dışında bir sonuç doğurmayacaktır” ifadelerini kullanan Suna şöyle devam etti:
“Her ne kadar İstanbul için sağlıklı bir yapı envanterinden söz edilmese de, İstanbul’da 1 milyon konutun güvenli olmadığı, bir başka ifade ile kaçak, ruhsatsız olduğu, mühendislik hizmeti almadan üretildiği, herhangi bir denetim mekanizmasına tabi olmadığı sadece bizler tarafından değil, hükümet yetkilileri tarafından da kabul edilmektedir. 10 milyona yakın İstanbullu deprem güvenliği olmayan konutlarda yaşamaktadır. Olası İstanbul depremine ilişkin üretilen senaryoların en iyimserinde bile, depremin on binlerce yapıyı etkileyeceği, yüz binlerce insanın hayati tehlike altında olacağı tahmin edilmektedir. Buna rağmen afet toplanma alanları ve ulaşım güzergâhları ile düzenlemeler halen yetersiz durumdadır.”