Depolardaki saray saatleri gün ışığına çıktı

Milli Saraylar saat koleksiyonunda bulunan ve gezi güzergahlarında sergilenemediği için depolarda tutulan 19. yüzyıla ait Osmanlı, İngiliz ve Fransız saatleri, Dolmabahçe Sarayı'nın Harem Bahçesi'ndeki eski İç Hazine binasının onarılmasıyla oluşturulan Saat Müzesi ile gün ışığına çıktı.

cumhuriyet.com.tr

TBMM Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin Yıldız, müzenin geçtiğimiz hafta TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in katıldığı bir törenle ziyarete açıldığını hatırlattı.

Yıldız, daha önce de 2004 yılında açılmış olan ve yaklaşık 60 saatin sergilendiği bir saat müzesinin olduğunu belirterek, ''Gerek binanın restorasyon ihtiyacı gerekse saatlerin bakım ihtiyaçları ciddi bir zaruret haline geldiğinden bu müze 2008 yılı başında dönemin idaresi tarafından kapatılmıştı. Yapılan hazırlıklar yaklaşık 2 yıl kadar sürdü. Depolarımızda bulunan ve ziyaretçilerin gezi güzergahlarında göremediği başka saatlerimiz de vardı. Bu saatleri de eklemek suretiyle arkadaşlarımız müzenin kapsamını genişlettiler. Hem saatlerin bakımı, tamiri ve bu müzeye hazır hale getirilmesi, hem de müze düzeninin kurulması ve bina restorasyonunu, daire başkanlığı olarak tamamıyla öz kaynaklarımızla yaptık. Bu müze, Türkiye'de ilk ve tek olma özelliği taşıyor. Bu nedenle bizim için çok önemli'' dedi.
 

''Osmanlı marşları çalan saatler var"

Saat koleksiyonlarının önemli bir bölümünü bir bütün halinde tek bir mekanda ziyaretçilerle buluşturmak istediklerini ve böylece müze fikrinin ortaya çıktığını aktaran Yıldız, ''Müzede 75 saat sergileniyor. Saatleri saat ustalarımız Recep Gürgen ve Şule Gürbüz tamir etti. Burada Osmanlı, Fransız ve İngiliz saatleri yer alıyor. Bu saatler ağırlıklı olarak 19. yüzyıl saatleri. Çünkü Milli Sarayların yönettiği müzeler hep 19. yüzyıl müzeleri. Bunlar hediye, satın alma gibi çeşitli yollardan bizim saraya kazandırılmış eserler. Bizim envanterimizde toplam 170'in üzerinde saat var. Diğerleri gezi güzergahında sergileniyor'' diye konuştu.

TBMM Milli Saraylar Daire Başkanı Yıldız, Türk saatlerini çok önemsediklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Türk saatleri müzenin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Aralarında Eflaki Dede saatleri, Mevlevi dervişlerinin ürettiği saatler var. Bütün saatler arkalarında bir hikaye barındırıyor. Ziyaretçilerimiz geldiğinde bu hikayeleri burada görebilecekler. Avrupa saatlerinin çok ilginç özellikleri var. Osmanlı marşları çalanlar da var, batı ezgilerini çalanlar da... Bunun yanında çeşitli mekanik gösteriler yapabilen saatlerimiz de var.''

Türk tarihinde 19. yüzyılın ayrı bir yer tuttuğunu ifade eden Yıldız, ''Klasik dönemden çıkıp batılılaşma çabalarının hız kazandığı bir dönem. Bu saatler bir yönüyle de onu temsil ediyor. Bizim batılılaşma çabalarımızın imgelerinden bazılarını oluşturuyor. Bu imgelerin hepsinin bir arada bulunması da ziyaretçiye bir fikir vermesi açısından anlam taşıyor. Bu nedenle ziyaretçilerimizin bu müzeyi gelip görmesini çok arzu ediyoruz'' dedi.
 

''Bütün saatler çalışır vaziyette"

Yasin Yıldız, bütün saatlerin çalışır vaziyette olduğunu dile getirerek, ''Bu saatlerin fonksiyonunu anlatabilmemiz için hepsini çalışır durumda tutmamız gerekiyordu. Sadece müzedeki değil, sarayın diğer noktalarında ziyaretçilerin gördüğü saatlerin hepsi çalışır durumda'' şeklinde konuştu.

Yıldız, müzede görülebilecek İngiliz saat ustası George Prior'ın müzikli otomatları, Fransız altın kaplama konsol saatleri, otomat ve yarı otomat müzikli saatler, Es Seyyid Süleyman Leziz'in astronomik saati ve Osman Nuri'nin desimal saatinin dünya mekanik saat koleksiyonları arasında önemli yere sahip olduğunu vurguladı.

Müzeyle birlikte buradaki saatlerin yer aldığı katalog hazırlandığını aktaran Yıldız, kurumsal takvimlerini yıl içerisinde yapılan etkinliklerden bir tanesini konu alarak hazırladıklarını, Saat Müzesi'ne verdikleri önem nedeniyle de bu yılki takvim temasını saatler olarak belirlediklerini söyledi.

Yıldız, girişteki bahçesine yapılmış çiçek saati ve cephe saati ile ziyarete hazır hale getirilen müzenin pazartesi ve perşembe günleri hariç 09.00-16.00 saatleri arasında Dolmabahçe Sarayı bileti ile ayrıca bir ücret ödemeden gezilebileceğini sözlerine ekledi.
 

Saat ustası Gürbüz

Saat ustası Şule Gürbüz de saat tamiri çalışmalarının 1997 yılından beri devam ettiğini söyledi.

Gürbüz, mekanik saatlerin periyodik bakımları olduğunu ve sık sık tamir edilmeye ihtiyaç duyduğunu belirterek, ''Mekanik saat tamirinde 'yaptık oldu' diye bir kenara çekilemiyorsunuz'' dedi.

Saray saatlerinin standart saatler olmadığını belirten Gürbüz, ''Buraya alınmaları, geçmiş dönemde hediye edilmeleri, hep bir farklılığı ihtiva etmelerinden dolayı. Normalde çok fazla yerde örneğini göremeyeceğimiz saatler var burada. Bir de standart üretimden, seri üretimden hariç, yapan ustanın bizzat uğraştığı, adını verdiği, dönemini aksettirdiği saatler oldukları için hemen hepsinin konstrüksiyonu birbirinden farklı. Saraydaki mekanik saatlerin hemen hemen hiç biri çok da birbirinin devamı değil. Birini görmek diğerlerini önünüze sermiyor'' diye konuştu.