Denizlili seçmen krizin farkında

Ülkenin pek çok yerinde olduğu gibi Denizli’de de seçmen yakın olduğu eğilimleri sorgular hale gelmiş. Tekstil, mermer ve turizmde iyi olan kentte, konuştuğumuz hemen herkes ekonomik olarak gelinen noktanın farkında.

MUSTAFA K. ERDEMOL

2017 Anayasa referandumunda yüzde 55 oranında “hayır” oyu çıkan bir kent burası. Bu sonuç, her ne kadar son yıllarda sağcı belediyelerce yönetilmiş de olsa, genellikle sosyal demokrat bir tabanı olduğuna inanılan Denizli için sürpriz sayılmayabilir. Dolayısıyla bu sonuç “Denizli aslına döndü” diye yorumlanmıştı. Ancak referandumdan bir yıl sonra yapılan genel seçimlerde kentte AKP’nin birinci parti olması şaşırtıcıydı. Nedeni konusunda tek akla yatkın açıklamayı Millet İttifakı’nın Denizli Büyükşehir Belediyesi başkanı adayı Ümit Bahtiyar’dan duydum, söz edeceğim yeri gelince.

Korku yaygın

Yapılacak ilk iş, yaygın söyleme ben de uyayım, “sokağın nabzı”nı tutmak. Bunun için de taksi şoförleri en uygunu. Ancak hemen belirteyim, birçok şehirde olduğu gibi Denizli’de de iktidarın uygulamalarından yakınan ama kimliğini açıklamaktan kaçınan insanlar var. Büyükçe bir semt pazarında konuştuğum üretici, satıcı kim varsa adlarını vermek bir yana, birlikte fotoğraf çektirme isteğimi bile kabul etmediler. Anlaşılabilir bir korku tabii. Bu nedenle Osman Yoğurtçu’yla karşılaşmam büyük şans. Gelişmeleri izleyen, yorumlayan, eğitimli bir taksi şoförü Yoğurtçu. “Türkiye ekonomisindeki olumlu ya da olumsuz her tür dalgalanma Denizli’ye hemen yansır” diyor. “Neden? Ne özelliği var” diye sorduğumda da “turizmde, tekstilde, mermer üretiminde çok iyiyiz, biz. Bunlar da önemli sektörler, o nedenle bizi başka kentlerden daha fazla etkiler ekonomik gelişmeler” oluyor yanıtı. Seçimler için ise, “yaşanan ekonomik kriz bu sefer Denizli’de iktidar aleyhine bir karşılık doğuracak mutlaka. İntihar eden işadamlarımız var, başka sorunları da olabilirdi intihar etmelerinin, ama ekonomik krizde olduklarını da biliyoruz, bunun farkında Denizlili” diyor.

Biraz daha devam edeyim. Büyükçe bir semt pazarındayım, Cumartesi pazarı deniyor. Ürünlerini yetiştirip bu Pazarda satanlar da var, aracıdan alıp getirenler de. Hepsi pahalılıktan, tohumsuzluktan, sorunlarına kayıtsız kalınmasından yakınıyor. Tek bir kişi “Her şey yolunda” demedi konuştuklarımdan. Doğu kökenliler de bir hayli var Denizli’de. Pazarda AKP’li olduğu söylenen kalabalık bir Doğulu ailenin bireylerinin de tezgâhı bulunuyor. Onlarla da konuştum, “Bizden de artık oy yok Reis’in adayına” diyorlar. “Bir kere perişan olduk, bu yeter” diyor içlerinden biri. Bir başka üretici/satıcıyla da görüştüm. Nasıl yakınıyor, nasıl mutsuz. Buna rağmen sordum “Kime oy vereceksiniz” diye? “Her şey daha da kötüye gitmesin diye yine AKP’ye” demez mi? Bu algının yıkılması için çok uğraşılması gerek.

Bahtiyar: Umut vaat ediyor

CHP, 2018 seçimlerinde 3 milletvekili çıkardı. Yani ciddi bir tabanı var. Bu nedenle “Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığı için neden İYİ Parti’den Ümit Bahtiyar’ın gösterilmesini kabul etti” diye soranlara da rastladım. Kimileri “CHP’nin yaptığı büyük fedakârlık” diyor. Özellikle, milletvekili Kazım Arslan’ın aday gösterilmesi durumunda kazanacağını söyleyenler de var. Ancak, Millet İttifakı Denizli’de tutmuş durumda. Başlarda biraz hoşnutsuzluklar yaşanmış ama şimdi sorun yok. Tüm CHP’liler Bahtiyar için çalışıyor. Randevu isteğime olumlu yanıt verme nezaketini gösteren Bahtiyar’la bürosunda konuştum. Denizli seçmeninin referandumda “hayır” deyip, sonraki seçimde AKP’yi nasıl/neden birinci parti yapmış oluşunun “tek mantıklı açıklamasını” Bahtiyar’dan duydum” demiştim. Öyle çok uzun, çok karışık bir yanıt beklemeyin. Bahtiyar’ın açıklaması çok kısa ama çok netti: “Millet İttifakı benzeri bir oluşum olmadığı için.” Bahtiyar, Denizli’de seçmenin bir alternatif arayışında olduğunu belirtiyor. CHP ile İYİ Parti’nin sinerjisinin seçmene yansıdığını, bunu fark ettiklerini belirtiyor.

Korku sadece Pazar’da değil

Cumartesi Pazarı’nda örneklerini gördüğüm “korku”nun mağdurlarından biri de Ümit Bahtiyar. “28 seçim bürosu kiralamak istedik, korkup kiralamaktan vazgeçti sahipleri” diyor. Nasıl bir ortamda seçim yarışı yapıldığını tahmin edebilirsiniz. Ama Ümit Bahtiyar gerçekten çok umutlu: “AKP’nin oyları Türkiye çapında yüzde 40’ın altında olacak. Tüm Ege kentlerinde ise daha da aşağıya inecek bu rakam.”

Genç, sıkı projeleri olan biri, Bahtiyar. Projesinin adı slogan gibi: “Üreten Denizli Modeli.” Hep sağda politika yapmış. MHP’de, DYP’de. Şimdi de Millet İttifakı adına İYİ Parti’den aday. Ben sormadan kendisi açıklıyor durumunu, çok da ilginç bir şey söylüyor: “Burası bir Ege kenti. Hangi partiden olursanız olun, o partinin tüm özelliklerini yansıtmazsınız. Çağdaşlık önceliğimizdir ve bu yaşam biçimimize olduğu gibi yansır.”

Hakkında olumsuz konuşana rastlamadım. Ama “daha önce girdiği üç seçimi kaybeden birisi olması büyük handikaptır” diyenler oldu. Şu bir gerçek: Birçok kentte olduğu gibi Denizli’de de büyük bir ekonomik durgunluk var. Yine birçok kentte olduğu gibi devlet tüm gücüyle, olanaklarıyla Cumhur İttifakı’nın yanında. Bu ittifaka verdiği desteğin, sağladığı olanakların biri bile Millet İttifakı’nda yok. Ama durumun tersine çevrilebileceğine, “AKP’ye Denizli’de de “ders” vermek gerektiğine inananların sayısı hiç de az değil.

Halkla ilişkiler danışmanı eşi

Ümit Bahtiyar’ın halkla ilişkiler danışmanlığını eşi Nurcan Bahtiyar yapıyor. Sadece eşi olduğu için bu işi üstlenmiş değil, çünkü işi bu. Nurcan Hanım meslektaşım. Kentte yayın yapan televizyonlardan birinde sunuculuk yapmış. Sevilen biri. Çok canlı, yerinde duramayan biri Nurcan Hanım. Çok başarılı bir kampanya videosu da hazırlamış. “Zor olmuyor mu eşiniz için çalışmak” diye soruyorum, yanıtı “Tek zorluk eşim olduğu için söz geçirememek” oluyor.

İsraf rekoru kırdılar

Kent merkezinde dolaşırken bildiri dağıtan Saadet Partililere rastladım. Onlar sayesinde Merkezefendi Belediye başkan adayı Taner İzgi’yle buluştum. Saadet Partisi’nin kentte iddiası pek yok. Ancak yaptığım en yararlı görüşmelerden biri İzgi ile oldu. Kentte mevcut belediyenin icraatlarının mali açıdan tablosunu, yani israf harcamalarını çok güzel açıkladı.

Van, Erciş’li olan İzgi, “Korkunç paralar harcadılar kimi yatırımlara ama hepsi maliyetinden fazla harcamalar bunlar” diyerek şu örnekleri veriyor: “Ornaz Vadisi Parkı’na 14 milyon 576 TL harcandı, oysa orası sadece 3 milyona yapılabilirdi. Üçgen Köprülü Kavşağı’na harcanan parayı bilir misiniz? 36 milyon 451 bin TL’ye ihaleye çıkarılıp sözleşme imzalanıyor, bitmesi gerekirken ikinci, üçüncü ihaleler de açılıyor. Kavşak 98 milyon liraya mal oldu.” Cumhur İttifakı’nın adayı mevcut Belediye Başkanı Osman Zolan, görüşme isteğimi türlü gerekçelerle son derece nazikçe geri çevirdi, iyi biliyorlar bu işleri gerçekten. Kent dışında olduğu için görüşemediğim başka bir aday ise, Saadet Partisi’nin büyükşehir belediyesi başkanı adayı Süleyman Demirel. Saçı at kuyruklu, kulağı küpeli bir başkan bu. Konuşsam ne iyi olacaktı.

Kazanacağız

Denizli’nin büyük ilçelerinden Pamukkale’nin Millet İttifakı’ndan CHP’li adayı Ahmet Divarcı seçim sonuçlarından umutlu. “89’daki havayı yakaladık. Bir patlama olacak” diyor. Denizli’nin 84’ten beri göç aldığını belirten Divarcı’ya göre kentte cemaatleşme sonucu muhafazakâr bir kitle de oluşmuş. Pamukkale’de puan olarak geri başladıklarını ama farkı kapadıklarını ve kazanacaklarını belirtiyor CHP adayı. Recep Tayyip Erdoğan’ın Millet İttifakı seçmenlerine “terörist” demesine kızgın olduğunu söylüyor Denizlililerin.

Honaz’da durum

Bir önemli ilçe de Honaz. Honaz’da mermer üretimi çok yaygın. Millet İttifakı’nın CHP’li başkan adayı Yüksel Kepenek, sevilen bir isim. Meslek Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi.

Eğitim sorunlarını da iyi biliyor, ilçe insanının sıkıntılarını da. “Honaz’da bıçak sırtındayız” diyen Kepenek “ama bir rüzgar yakaladık” demeyi de ihmal etmiyor. Millet İttifakı’nın Merkezefendi ilçesi CHP adayı bir kadın, Şeniz Süzek Doğan. Şansının ne olduğunu, projelerini kendisinden dinlemeyi çok isterdim, ancak yardımcıları (!) görüşme talebimi ısrarla geri çevirdiler.

YARIN:

BALIKE SİR - HAKAN DİRİK
SAMSUN - CEMİL CİĞERİ MKAYSERİ -TRABZON