Denizin gizli dünyası Adrasan
Sessiz, sakin ve doğasıyla bir o kadar da göz alıcı olan, sıra sıra nar ve portakal bahçelerinin yanından geçerek ulaştığımız, deyim yerindeyse bir doğa harikası Adrasan.
Öznur Oğraş Çolak/CumhuriyetAntalya-Kumluca’ya bağlı olan Adrasan, uzun kumsalı ve deniziyle aynı zamanda dalış yapanların da uğrak yeri. Her yerinden denize girme imkânı var. Koyun karşısındaki Musa Dağı’na bağlı Eliğ, tepesi çökmüş bir deveyi andırıyor.
Adrasan doğasını kurumuş...
Koyun başında Markız tepesi yer alıyor. Helenistik çağdan izler taşıyan Adrasan yıllarca sit alanı olmasından dolayı doğasını koruyabilmiş. Dalış tutkunlarının sualtı zenginliklerini keşfetmesinden sonra daha fazla tatilciyi ağırlayan Adrasan’da hemen hemen günün her saati dalış yapabilirsiniz. Yaklaşık 25 metre sualtı görüş mesafesinin olması da yörenin önemli özelliklerinden biri.
Deniz Bilimcisi George Bas’ın batıktan çıkardığı anforalar Antalya ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Yine bu bölgede birkaç tane batık bulunduğundan burada tüplü dalış yasak. Ancak dalış tekneleriyle Üçadalar kıyıları Kültür Bakanlığı’nın izin verdiği dalış noktaları.
Adrasan’da tatil yapmayı düşünüyorsanız mutlaka deneme dalışı yapmalısınız derim, balıkların ve diğer deniz canlılarının dünyası görülmeye değer.
Tüplü dalış sizi korkutuyorsa serbest dalış yaptığınız zaman bile bu berrak sularda rengarenk balıklar görebilirsiniz.
Gezi tekneleri Adrasan’dan çevredeki koylara günübirlik turlar düzenliyorlar. Adrasan’a bir saat uzaklıktaki Suluada, Sazak, Fosforlu Mağara, Çoban Limanı, Olimpos ve Ceneviz koyları teknelerin tercih ettiği yerler.
Adrasan Deresi kıyısında birçok işletme bulunuyor. Kuş sesleri eşliğinde, etrafınızda ördeklerin dolaştığı dere üzerine kurdukları özel teras localarında yemek yemek ayrı bir keyif.
Sabah erken kalkmayı sevenlerdenseniz koyun yanı başından geçen Likya yolu yürüyüş meraklıları için uygun, ayrıca koyu üç yandan saran tepeler geniş yürüme alanlarına sahip.
Adrasan’ın adı 1960’lı yıllarda Çavuşköy olarak değiştirilmiş olmasına rağmen, belde hâl Adrasan adıyla anılıyor.
Adrasan’ın tarihçesi mitolojik çağlara dayanıyor. Likya, Roma, ve Bizans dönemlerinde doğal limanı ile önemini her zaman hissettirmiş Adrasan.