Demokrasinin ölümü

Demokrasi İçin Birlik grubu ‘hayır’ oyu kullanacağını açıklayarak ülkenin totaliter bir rejime sürüklendiğini söyledi.

ALİ AÇAR

Çeşitli düşünceye sahip kişi ve kurumların bir araya gelerek oluşturduğu “Demokrasi İçin Birlik” grubu, anayasa değişikliği referandumunda hayır oyu kullanacağını açıkladı.

Anayasa değişikliği referandumunda aralarında Sarp Kuray, Nur Sürer, Ayşenur Arslan, Hüsnü Mahalli, Ufuk Uras, Levent Tüzel, Celalettin Can, Hasip Kaplan, İhsan Eliaçık, Arzu Çerkezoğlu, Süleyman Çelebi, Ercan Karakaş, HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Sezai Temelli, Halkevleri Başkanı Oya Ersoy ve mimar Mücella Yapıcı’nın da bulunduğu kalabalık bir grup Şişli’deki Kenter Tiyatrosu’nda bir araya geldi. Toplantı, yoğunluğu nedeniyle toplantıya katılamayan Rıza Türmen’in mekbunun okunmasıyla başladı.

Tek adam rejimi

Daha sonra konuşan Ayşegül Devecioğlu, ülkenin tek adam rejimine doğru sürüklendiğini ve buna karşı direneceklerini söyledi. Devecioğlu, amaçlarının katılımcı ve çoğulcu demokrasiyi hayata geçirmek olduğunu anlattı.

Birlik adına açıklamayı ise Işıl Kurt ve Özgür Çelik okudu. Açıklamada referandumda yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanacağına dikkat çekilerek “Hukuk devletinin ortadan kalkacağı, Meclis’in devre dışı bırakılacağı, halkın iradesinin tek kişiye teslim edileceği totaliter bir rejim hedefleniyor.

Türkiye’nin çoğulcu yapısına ters düşen, demokrasinin ölümü anlamına gelen tek adam rejimine Demokrasi İçin birlik olarak hayır diyoruz” denildi. Anayasa değişikliğinin meşruiyetinin bulunmadığı kaydedilen açıklamada, “Anayasa değişikliği tartışılmaya başlandığı andan itibaren meşruiyetini yitirdi. Çünkü bir toplumsal mutabakat metni olan anayasa halkın bilgi sahibi olmasına fırsat verilmeden uzlaşma aranmadan yapılıyor.

Demokrasi seferberliği

Fikir, ifade, basın, gösteri özgürlüklerinin tümüyle kısıtlandığı milletvekillerinin gazetecilerin hapiste olduğu OHAL, baskı, terör ve savaş ortamında kapalı kapılar ardında yapılıyor. Halkın özgür iradesi oluşmuyor. Bu anayasa ülkenin sorunlarına çare değil. Kimse bu kadar yetkiye sahip olmamalı. Bu halk tek adam rejimini kabul etmeyecek. Bütün demokrasi güçlerini demokrasi seferberliğine çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.

İhraç edilen akademisyenler adına konuşan Prof. Dr. Beyza Üstün: Tarih mahkûm edecek

KHK ile görevden atılan akademisyenler adına konuşan Prof. Dr. Beyza Üstün, siyasi iktidarın referandumla tek adam rejimine gitmeyi hedeflediğini söyleyerek ‘Bu iktidar yaptıklarının bedelini tarih önünde kolay kolay ödeyemeyecek. Başından beri bu suça ortak olmayacağız; Sur’da, Cizre’de ölen insanların suçuna ortak olmayacağız, diyenler bir bir üniversiteden, öğrencilerden ve araştırmadan uzaklaştırılıyor ve işlerine son veriliyor. Anayasa sürecinde araştırma yapanları uzaklaştırmaları son derece manidar. Ancak biz bildiğimiz doğruları söylemeye devam edeceğiz. Sembolik olarak odalarımızdan ayrılabiliriz ama öğrencilerimizden, akademiden ayrılmıyoruz. Halklar, kadınlar, çocuklar ölmesin diye her yerde hayır diyeceğiz. Bu sistemi önleyeceğiz” diye konuştu.