Demirtaş'la görüştüm, sanık oldum

Eski İstanbul Barosu Başkanı ve Ergenekon davası sanıklarından CHP Milletvekili İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan, Oda TV soruşturması kapsamında Ergenekon üyesi olduğu gerekçesi ile şüpheli olarak ifade verdi.

Canan Coşkun/Cumhuriyet

Kazan ifadesinde dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in avukatı olarak, Erzincan ve Erzurum’da yaşananlara ilişkin muhalefet partilerinin liderleri Selahattin Demirtaş, Devlet Bahçeli ve Deniz Baykal’a rapor sunduğunu anımsattı. Soruşturma savcısı Zekeriya Öz’ün bu raporu “Demirtaş’la, görüşme” notuna dönüştürerek kendisini Ergenekon soruşturmasına dahil ettiğini söyledi. Kazan, “Demirtaş’la görüşmem o dönem Başbakan’ın mitinglerinde eleştiri konusu yaptığı bir şeydi... Oysa ben İlhan Cihaner müdafii olarak Erzincan ve Erzurum’da nasıl pislikler yaşandığını parlamentoda grubu bulunan muhalefet parti liderlerine anlattım. Aynı gün Demirtaş’la Bahçeli’yle, Baykal’la görüştüm, rapor sundum. Özel yetkili mahkemeler eliyle nasıl bir pislik sürdürüldüğünü anlattım. Tabii buna Zekeriya Öz başta o takım bir düşmanlık duygusuyla yaklaşmış” dedi.

Kazan dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gelerek Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Mesut Erdinç Bayhan’a ifade verdi. Kazan, savcılığa sunduğu yazılı ifadesinde Zekeriya Öz ile dönemin İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın da arasında bulunduğu hâkim, savcı ve polisler hakkında soruşturma başlatılmasını istedi.

Kazan, “Cihaner’in avukatlığını yaptığım için suç örgütünün bir cezalandırma girişiminde bulunduğu anlaşılıyor” dedi. Yapılan her işlem için savcı, yargıç ve polislerin bir suç örgütü işlemi görmesi gerektiğini savunan Kazan, “Ben avukatım. Yasal sır saklama yükümlülüğüm var. Buna karşın
müvekkilimle görüşmeleri tape edip dosyaya koymuşlardır. Ayrıca beni bir yıl boyunca dinleyip takip etmiş olmalarına rağmen kayıtları kendilerine saklayıp dosyaya koymamışlardır” dedi. Kazan, bu kişilerin “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “haberleşmenin gizliğini ihlal”, “kişiler arasındaki
konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması”, “özel hayatın gizliliğini ihlal”, “kişisel verilerin kaydedilmesi”, “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme”, “verileri yok etmeme” maddelerini ihlal ettiklerini belirterek, kendisine ait verileri kullanmak üzere kendilerine sakladıklarını anlattı. Delil yetersizliği gerekçesi ile takipsizlik kararı verilmesini kabul etmediğini belirten Kazan, “Eğer böyle bir karar verilmeyecekse aleni duruşmada bütün bu pislikleri açıklayıp anlatabilmem için hakkımda kamu davası açılmasını böylece bana bu imkânın tanınmasını talep ederim” ifadelerini kullandı.