Demirtaş: Tarihi direnişe birlikte katılalım
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, 'Tarihi direnişe birlikte katılalım ki tarihi birliğide de birlikte oluşturma fırsatımız olsun" dedi.
cumhuriyet.com.trHDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, beraberindeki milletvekili ve belediye başkanlarıyla, Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan geçerek IŞİD ile YPG güçleri arasında çatışmaların sürdüğü Suriye'nin Kobani kentine gitti. Kobani'de kanton eş başkanı Enver Müslim ile görüşen Demirtaş, süren çatışmalara ilişkin bilgiler aldı. Yaklaşık yarım saat Kobani'de kalan Demirtaş ve beraberindekiler dönüşte Mürşitpınar Sınır Kapısı yakınlarında gazetecilere açıklama yaptı.
Kobani'de süren direnişi herkesin desteklemesi gerektiğini ve bunun insanlık onuru açısından önemli olduğunu ifade eden Demirtaş, "IŞİD'in Türkiye tarafından desteklendiği, IŞİD'in büyümesinin Türkiye'ni yanlış politikalarının bir sonucu olduğu konuşuluyor. Bu algıyı değiştirmek hükümetin elinde. Madem hükümet biz yardım etmedik diyor. O halde bunun gereğinin yapılması gerekiyor. Sağlam, pratik adımlar atılmalı. Bu algı da böylece değişir. IŞİD'in sınır geçişi konusunda Türkiye'nin göz açtırmayacak tedbirleri alması lazım. Kobani'ye gidecek yardımların engellenmemesi gerekir" dedi.
"KARA HAREKETİNDEN ÇOK ORADAKİ DİRENİŞ DESTEKLENMELİ"
Kara harekatının doğru olmadığını ifade eden Demirtaş, "Beklenti bir kara hareketinden çok oradaki direnişin desteklenmesidir. Doğru olan da budur. Yerel direnişçilerin desteklenmesi daha doğru olur. Yapılması gereken budur. Kalıcı bir çözüm gerekiyor. Buradakiler düşman değil. Askerin, polisin buradaki insanlara müdahale etmesi için hiç bir gerekçe yok" dedi.
"AMERİKA'DAN GURURLA SİZLERİ İZLEDİK"
Kobani'ye verilen desteğin önemli olduğunu ve kendilerinin geçen hafta Amerika'da olanları gururla izlediklerini anlatan Demirtaş şöyle konuştu:
Biz geçen haftayı Amerika'da geçirdik oradan sizin burada yaptıklarınızı gururla izledik. Sesinizi tüm dünyaya duyurdunuz. Biz bu vahşetten korkmuyoruz diz çökmüyoruz dediniz. Bu çok erdemli, onurlu bir duruştu. Biz, halkımızla sizlerle gurur duyduk. Hepinize sonsuz teşekkürlerimiz sunuyoruz. İnsani yardım açısından elimizden ne geliyorsa yapacağız. Burada kimse kimliğine bakmıyor. İnsanlar zor durumda. Yapay olarak çekilmiş sınırımızın hemen ötesinde bir barbarlık, bir katliam tehlikesi ile karşı karşıya olan kim olursa olsun aynı duyarlılığı göstermek lazım. Burada bulunan insanlar Kürt olduğu için, karşı taraftakiler akrabaları olduğu için burada değiller. Burada Türk Arap gençleri var. İstanbul'dan, Edirne'den, Trakya'dan, Çukurova'dan gelenler var. İnsanlık onurunu korumak adına burada Kobani'de ve Suruç'ta haysiyetli bir duruş gösterenler var. Hükümetin de bu onurlu duruşa layık bir politika geliştirmesi lazım. IŞİD madem Türkiye için bir tehdit. Resmi olarak madem bu ifade ediliyor. Şu saatten itibaren Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin hem PYD ile doğru temelde karşılıklı iyi ilişkiler birbirini destekleyen ilişkileri hızla kurup geliştirmesi gerekir. Sınır hattının güvenliği için Kobani'yi dört bir koldan kuşatmasını önlemek. Türkiye'ye giriş yapmasını engellemek. Sınır hattında nöbet tutan sivillere hükümetin olumlu yaklaşması gerekir. Sınırda 15 gündür nöbet tutan insanlara hükümetin Toma, gaz, copla müdahale etmesi değildir. Beklentimiz burada nöbet tutan insanlara kumanya dağıtmasıdır. Devletin yapması gereken buradaki insanlara teşekkür etmektir. Bu insanlar insanlık onurunu Türkiye'yi koruyorlar. Kobani'yi bugün sahiplenmek insanlık onurunu sahiplenmektir. Devletin buraya bu kadar asker, polis göndermesi yerine nöbet tutanlara, su, çadır, yemek dağıtması lazım. Benim vatandaşım benim sınırımı ve insanlık onurunu koruyor diyerek gururu duyması lazım. Ama günlerdir halkımız burada bir yandan IŞİD ile mücadele ediyor. Bir yandan da gazla, copla, toma ile mücadele ediyor. Olacak iş mi? Bu giderek bir duygu kırılmasına yol açtığını hükümetin görmesi lazım. Hızla bir politika değişikliğine ihtiyaç var. Gidişat sadece Kobani açısından bir tehdit veya tehlike değil. Herkes de biliyor ki Kobani IŞİD tarafından işgal edilirse şehir savaşı başlayacak. Ve bu şehir savaşının ne kadar süreceğini kimse kestiremez artık. IŞİD Kobani şehir merkezine gitmeyi başarırsa artık Türkiye de bu tehdidi durduramaz noktaya gelebilir. İş işten gelmeden, tehlike artık durdurulmaz noktaya gelmeden tedbir almak gerekir. Bunun da yolları bellidir. Direnişe destek olmak gerekir Bu her hâlükârda Türkiye'nin çıkarına olacaktır. Türkiye'nini sınırlarını korunması için bu şarttır. Bu bir muhtaçlık meselesi değildir. Bütün dünya birleşse de haklı, meşru bir davası olan halkı alt edemez. Hiç kimse şüphe duymasın ki Kobani halkı er ya da geç kendi topraklarında özgürce yaşayacak. Önemli olan bu sürecin daha az sancı ile dayanışma ile inşa edilsin."
KOBANİ'NİN DÜŞMESİNİ KABUL ETMEYİZ
Kobani'nin düşmesi halinde kendilerinin IŞİD'in kontrolünü kabul etmeyeceklerini ve söylemeyeceklerini anlatan Demirtaş, "Herkes bilmeli ki IŞİD Kobani'ye girerse biz asla ve asla Kobani, IŞİD'in kontrolündedir demeyeceğiz. Onuru, vicdanı olan herkes IŞİD'e karşı mücadele edecek. Sizler burada büyük bir insanlık duruşu ortaya koyuyorsunuz. Burada insanlar kendi menfaatleri için değil Kars'tan, İstanbul'dan, İzmir'den, Hakkari'den buraya gelip IŞİD'e karşı tavır ortaya koyan ayrım gözetmeksizin bir halk tek yürek olup tavır koyuyorsa bu mücadele zaten kazanılmış demektir" diye konuştu.
"ROJAVA'DA YAŞAYAN KÜRTLER TÜRKİYE İÇİN BİR TEHDİT DEĞİL"
Rojava'da yaşayan Kürtler'in değil IŞİD'in Türkiye için tehdit olduğunu söyleyen Demirtaş, "Kürtler, Türkiye için bir tehdit değil. Rojava'da yaşayan Kürtler Türkiye için bir tehdit değil. Ortak demokratik beklentiler çıkarlar uyuştukça sorunlarımızı çözmek daha kolay olacaktır. Buradaki insanlar sorun yaratmak için değil sorunları çözmek için buradalar. Burada bu kadar güvenlik gücü kendi halkına karşı kullanılmamalıdır. Burada tehdit olan şuradaki IŞİD'dir" dedi.
"BU BİR YALVARMA DEĞİLDİR, MİNNET DEĞİLDİR"
Türkiye'nin hep birlikte IŞİD'e karşı birlik olması gerektiğini de kaydeden Demirtaş, "Umarım hükümette burada olanlar doğru okur. 2 yıldır devam eden bir süreç varsa onun devamını getirme günüdür. Barış böyle arazide kurulur. Sokakta meydanda alanda el ele verirsek mümkün olur. Barış masada olmaz el ele vererek olur. Kobani sınırında barışı inşa etmek tarihi bir kırılmayı engeller.Bu bir yalvarma değildir, minnet değildir. Tarihi direnişi hep birlikte yapalım ki tarihi birliği de oluşturma fırsatımız olsun. İnsani değerleri savunan bu halkı yalnız bırakırsanız biz kendi başımızın çaresine bakarız, ama siz ilkesizliğinizle sorgulanacaksınız. Kısa sürede demokratik sürecin adımlarını atacak güven ortamını oluştururuz. Bu kritik saatleri herkes doğru okursa sonuç almak kolay olacaktır. Burada direnen tüm halkımı çok yorulduğunuzu biliyoruz, buradaki arkadaşlarımızın sahiplenilmesi için herkesin dayanışmaya destek vermesi lazım. Gazlayarak, coplayarak, taşlayarak barış olmaz" dedi.
"KARA HAREKATINDAN ÇOK ORADAKİ DİRENİŞ DESTEKLENMELİ"
Kara harekatanın doğru olmadığını ifade eden Demirtaş, "Beklenti bir kara hareketinden çok oradaki direnişin desteklenmesidir. Doğru olan da budur. Yerel direnişçilerin desteklenmesi daha doğru olur. Yapılması gereken budur. Kalıcı bir çözüm gerekiyor. Burdakiler düşman değil. Askerin, polisin buradaki insanlara müdahale etmesi için hiç bir gerekçe yok" dedi.
Demirtaş: Gazlayarak, taşlayarak, coplayarak barış olmaz - VİDEO