Demirtaş: Muhalefeti bölüp, yargıya müdahale ederek seçimleri hileli şekilde kazanmak istiyorlar
Demirtaş, “Gerek benim gerekse HDP’nin kriminalize edilmesinin nedeni önümüzdeki seçimlerde muhalefeti bölmek ve bir kez daha yargıya müdahale ederek seçimleri hileli şekilde kazanabilmektir” dedi.
cumhuriyet.com.tr4 yılı aşkın süredir Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz’e bir mektup gönderdi. Demirtaş, Akdeniz’in Evrensel gazetesindeki köşesinde yayınlanan mektubunda , “Gerek benim gerekse HDP’nin kriminalize edilmesinin nedeni önümüzdeki seçimlerde muhalefeti bölmek ve bir kez daha yargıya müdahale ederek seçimleri hileli şekilde kazanabilmektir” dedi.
Akdeniz’in yazısında aktardığına göre, Demirtaş özetle şunları söyledi:
“- Eğer 16 Nisan 2017 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde bizler dışarıda olsaydık hem referandumun hem de seçimlerin sonucu muhalefet lehine olurdu. Şimdi gerek benim gerekse HDP’nin kriminalize edilmesinin nedeni önümüzdeki seçimlerde muhalefeti bölmek ve bir kez daha yargıya müdahale ederek seçimleri hileli şekilde kazanabilmektir.”
“- Hiçbir canın diğerinden üstünlüğü yoktur. Yitirilen her can bizimdir. 6-8 Ekim Kobanê provokasyonlarının ardında yatan gerçeklerin objektif olarak araştırılmasını en çok biz talep ettik. Son 6 yılda Meclise sunduğumuz araştırma önergeleri AKP-MHP oylarıyla reddedildi.”
“- Açtıkları tüm kumpas davaları kamuoyu vicdanında ve AİHM nezdinde çökünce yeni bir tutuklama ve iddianameyle aynı suçlamaları yine sahte delil ve gizli tanıkların iftiralara dayalı beyanlarıyla canlı tutmaya çalışmaktalar. Bizi bu defa hızla ve sözde bir yargılamayla hükümlü konuma getirmeye çalışıyorlar.”
“- Sizin ve partinizin (EMEP) hak ve adalet amacıyla, ülkenin aydınlık yarınları için ortaya koyduğunuz tutumu önemsediğimi, bunlara büyük değer atfettiğimi vurgulamak isterim. Bizler suçsuz olduğumuzu biliyor, adil bir yargı karşısında gerek mahkemeler gerekse kamuoyu huzurunda gerçeklerin tam olarak açığa çıkacağına tereddütsüz bir şekilde inanıyoruz.”