Demirtaş: HSYK kaldırılsın

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Diyarbakır Kayapınar Belediyesi Kültür Merkezi'nde ''Demokratik Toplum Kongresi'' (DTK) Başkanı Yüksel Genç'i ziyaret ederek görüştü.

Görüşme sonrasında, bir gazetecinin ''Son siyasal gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna Demirtaş, ''yargı krizi vesilesiyle eskiden DGM olarak adlandırılan mahkemelerin durumunun tartışılmaya açıldığı'' görüşünü dile getirdi. Demirtaş, ''Bu mahkemeler çocukları yargılarken, belediye başkanlarını tutuklarken, onlara kelepçe takarken siyasal olmuyor da Erzincan Başsavcısını tutuklarken mi siyasal oluyor?'' diye sordu. BDP Genel Başkanı Demirtaş, şunları söyledi:

''Biz yıllardır HSYK'nun politik bir kurum olduğunu söylüyoruz, kaldırılması ve fesh edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hakimler ve savcılar kendi içlerinde demokratik bir seçimle hakim ve savcılar birimini kurabilmeli, kendi yönetimlerini belirleyebilmeli ve Adalet Bakanlığı'nın hiçbir vesayet yetkisi olmamalıdır. (CMK) 250 ile yetkili mahkemeler kesinlikle fesh edilmeli. HSYK, eğer Erzurum'daki savcıların yetkilerini bir başsavcıyı tutukladı diye alabiliyorsa, biraz da dönüp buraya baksınlar. 9 belediye başkanı ve bin 500 BDP ve DTP'li siyasetçiler tutuklu. Bunu aynı yetkili savcılar ve hakimler yaptı.''

Demirtaş, yaşananların ''nereye varacağını kestiremediklerini'' savunarak, ''yeni anayasanın, sivil anayasanın TBMM'nin gündemine getirilmesi gerektiğini'' söyledi.
 

Yargıda reform çalışmaları

''Yargıda reform çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ise Demirtaş, ''adliyelerde hakim ve savcıların kendi aralarında bölünmüş durumda olduğu'' iddiasıyla yanıt verdi. Demirtaş, ''Yargının bağımsız ve tarafsız kalabilmesi için anayasal güvencelere kavuşturulması gerektiğini'' ifade ederek, ''şu anda yaratılmaya çalışılanın köklü bir demokrasi olmadığını'' öne sürdü.

Demirtaş, bir gazetecinin, ''Yargı krizi Türkiye'yi erken seçime götürür mü?'' sorusunu ise şu yanıtı verdi:

''Yargı krizi olsun veya olmasın Türkiye seçime doğru gidiyor. Görünen o ki, daha DTP kapatma davası sırasında biz ısrarla 'parti kapatma değişikliği gündeme gelsin, Anayasa Mahkemesi'nin bu konudaki çağrıları dikkate alınsın' dedik ama AKP buna cesaret etmedi. Gün döndü, dolaştı şimdi AKP'ye yönelik bir kapatma davasından söz ediliyor. AKP bunu istiyor mu, istemiyor mu bilmiyorum. Hatırlarsanız Cemil Çiçek, Burhan Kuzu AKP'nin sözcüleri 'bu DTP kendini kapattırmak için elinden geleni yapıyor' diyorlardı. Gün döndü, dolaştı şimdi AKP'ye bakıyoruz. AKP kendini kapattırmak için elinden geleni yapıyor. Anayasayı değiştirmiyor. HSYK'da reform düzeyinde bir değişiklik yapmak yerine, HSYK'nin kendi içinde tartışmalara dahil olarak bir kriz üretiyor. Sadece kriz üreten bir hükümet var, çözüm üretmiyor. Bu nedenle erken seçim hiç uzak değil, bu kriz öyle görünüyor ki çok daha derinleşecek. Bu kriz AKP'yi de götürebilir. Sadece seçime değil, AKP'yi de götürebilir. Biz erken seçime de hazırız, seçime de 'hayır' demeyeceğiz. Ama seçim yapılmadan önce özellikle yapılması gereken şeyler de var. Özellikle Hazine yardımı, seçim barajı ve örgütlenme özgürlüğü gibi konularda değişiklikler var. Bu ay içinde Meclis'e getirilmesi konusunda girişimlerde bulunacağız.''