Değerli yönetmen Ömer Kavur, 16 yıl önce bugün yaşamını yitirdi

Sinemada özgün ritmini yaratan, benzersiz bir görselliğe ulaşan yönetmen Ömer Kavur, 16 yıl önce bugün yaşamını yitirdi. Sinema tarihine Anayurt Oteli, Yatık Emine, Kırık Bir Aşk Hikâyesi gibi etkileyici yapıtlar bıraktı.

Aslı Selçuk

“Yaşamdaki arayış süreci insanın temel dürtülerinden biridir.

Neyi aradığımız çok önemli değil, çünkü neyi arıyor olursak 

olalım varılacak nokta aynıdır: Gerçeği arıyoruz.” 

Ömer Kavur

Değerli ustam yönetmen-senarist-yapımcı Ömer Kavur’u 12 Mayıs 2005’te yitirdik. Tam 16 yıl olmuş. O, sinemada ender rastlanan bir olguyu gerçekleştirdi; kendi özgün ritmini, “Ömer Kavur Sineması”nı yarattı. Sineması salt bireyi anlatıyor gibi görünse de bireyi kuşatan dünyanın acımasızlığını, duyarsızlığını vurguluyordu. Yalın, minimal bir anlatım dili seçti, görsel bütünlüğü benzersizdi. İzleyiciye zamanın engellenemez akışını duyumsattı. Filmlerinde işlediği gözde temaları arayış, içsel yolculuk, geçmişle yüzleşme, iletişimsizlik, yabancılaşma, yazgıların kesişmesiydi. Onun antikahramanları Yatık Emine, sokak çocukları Yusuf ile Kenan, kamyon şoförü Kamil, fahişe Cevahir, öğretmen Aysel, şarkıcı Nalan, unutulmaz otel kâtibi Zebercet, saat ustası Kerem, mimar Sinan için zamanın akışı durduralamazdı. Onun karakterleri sıradan varlıklarıyla evrensellik kazandılar.

Ömer Kavur; Refik Halit Karay, Onat Kutlar, Füruzan, Selim İleri, Yusuf Atılgan, Orhan Pamuk gibi Türk edebiyatının önemli adlarının yapıtlarını sinemaya uyarladı. Toplumsal ve siyasal değişimler filmlerinin fonunu oluşturdu. Yurtdışındaki başarısında, ününde bireylerin ortak dramlarına yönelttiği derin bakışın payı büyüktür. Titiz, ayrıntılara önem veren bir yönetmendi, senaryolarını uzun bir yaratım sürecinde oluştururdu. Dünya sinemasına Yatık Emine, Yusuf ile Kenan, Ah Güzel İstanbul, Kırık Bir Aşk Hikâyesi, Anayurt Oteli gibi etkileyici yapıtlar bıraktı.  

Kırık Bir Aşk Hikâyesi, Anayurt Oteli, Gece Yolculuğu, Gizli Yüz filmlerinde Ömer Kavur’a yönetmen yardımcılığı, kurgu asistanlığı yaptım. Bana “vicdanım” diye seslenen Ömer Ağabey’in yanında öğrendiklerim benim için büyük kazanç oldu. Paris Sorbonne Üniversitesi’nde yaptığım doktora tezimin konusu Gizli Yüz’dü. Kendisine bir kopyasını verdiğimde çok duygulanmıştı. Ne yazık ki onu çok erken kaybettik ve çok özlüyoruz.