‘Değerli yalnızlık’tan 'tehlikeli yalnızlık'a... Suriye'de nereden nereye gelindi?
ABD’nin 30 bin kişilik Kuzey Ordusu kurma kararını Ankara’ya sormadan aldığı ortaya çıktı. Türkiye’nin Suriye’de bir operasyona başlayacağına yönelik söylemlerine karşın sahada hareketlilik gözlemlenmedi. Gözler bugün Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bugün ABD Dışişleri Bakanı ile yapması beklenen ikili görüşmede.
Duygu GüvençCumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin ve Minbiç için operasyon sinyallerini üst perdeden tekrarlarken, gözler bugün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillorson, Vancouver’da yapması beklenen görüşmeye çevrildi. Ankara’dan yüksek perdeden gelen operasyon sinyallerine karşın, sahada olası operasyon için düğmeye basıldığına yönelik bir işaret ise henüz yok. Ancak Afrin’e operasyon yapılacağına yönelik söylemlere ABD ile yaşanan gerilim ışığında dün Minbiç’in yeniden eklenmesi dikkat çekti.
Bakan Çavuşoğlu, bugün ve yarın Kanada’da Tillerson’ın evsahipliğinde düzenlenen “Kore Yarımadasında Güvenlik ve İstikrar Konulu Dışişleri Bakanları Toplantısı”na katılacak. Çavuşoğlu’nun burada Tillerson ile ikili bir görüşme yapması ve başta Kuzey Ordusu’nun oluşumuyla ilgili rahatsızlarını da iletmesi bekleniyor. Güvenilir bir kaynak ise operasyona yönelik hazırlıklarının olduğunu ancak diplomasi sürecinin devam ettiğine işaret etti.
ABD’nin IŞİD ile Mücadele Koalisyonunun 30 bin kişilik Suriye Sınır Güvenliği Gücü oluşturma kararına Ankara, kendisine danışılmamasına ikinci tepkisini ise yazılı olarak gösterdi. Geçtiğimiz hafta ABD maslahatgüzarının bakanlığa çağrılmasının ardından Dışişleri, önceki gün geceyarısı yaptığı yazılı açıklamada koalisyonun kararına sert tepki gösterdi. Dışişleri açıklamasında “Sözkonusu kararının Koalisyonun hangi üyelerinin onayıyla alındığı da bilinmemektedir. Tek taraflı atılan adımları Koalisyon’a mal ederek açıklamak, DAEŞ’la mücadeleye de zarar verebilecek son derece yanlış bir harekettir” denildi.
Dışişleri’nin açıklamasında ayrıca “Türkiye, DAEŞ'la sahada mücadelenin ve DAEŞ'tan kurtarılan alanlardaki istikrarlaştırma faaliyetlerinin bir başka terör örgütü olan PYD/YPG'yle işbirliği yapılarak yürütülmesinin yanlış ve sakıncalı olduğunu her düzeyde ve platformda müteaddit kereler bildirmiştir. ABD’nin taahhütleriyle ve beyanatlarıyla çelişen şekilde PYD/YPG'yle işbirliğinin sürdürülmesi suretiyle ulusal güvenliğimizi ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehlikeye atan bu tür girişimler asla kabul edilemez. Bu hatalı yaklaşımda ısrar edilmesini kınıyor ve Türkiye’nin ülkesine yönelecek her türlü tehdidi bertaraf etmeye kararlı ve muktedir olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.” denildi.
"Suriye Sınır Güvenliği Gücü" adıyla 30 bin kişilik ordu oluşturma kararı ise geçtiğimiz hafta Tillerson’ın girişimiyle yapılan ve ABD’nin yanı sıra İngiltere, Fransa, Ürdün ve Mısır’ın katıldığı toplantının ardından açıklanmıştı. Türkiye’nin koalisyon ile arası Rakka operasyonunun YPG/PYD güçleri ile düzenlenmesi ve Rusya ve İran ile başlattığı Astana süreci nedeniyle açılmıştı. Bu toplantının önümüzdeki günlerde Paris’te daha geniş katılımla sürmesi beklenirken, Ankara aynı hafta içerisinde ABD’den üst düzeyde yetkilileri de ağırlayacak. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir heyetin de önümüzdeki hafta Ankara’ya gelmesi ve iki ülke arasında yargı nedeniyle yaşanan kriz başta olmak üzere ikili sorunları ele alması bekleniyor.