Dayaklı soruşturma

Attığı tweet nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Ali Yaşar, jandarma karakolunda darp edildi. Şikâyetçi olmak istediğinde nöbetçi savcı tarafından tehdit edildi.

Ece Piroğlu

Ali Yaşar

İzmir’in Aliağa ilçesinde, Şakran Ceza İnfaz Kurumları kampusunda infaz ve koruma memuru olarak görev yapan Ali Yaşar hakkında, Twitter paylaşımları gerekçe gösterilerek soruşturma başlatıldı. İfade vermek üzere gittiği jandarma karakolunda darp edildiğini belirten Yaşar, darp raporu alarak jandarma hakkında şikâyetçi olmak için polis merkezine gitti. Yaşar, nöbetçi savcı ile görüşen polislerin “şikâyetçi olmazsan takipsizlik kararı verilecek, aksi takdirde jandarma görevlilerini tehditten hakkında tutanak tutulacak” diyerek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.
Ali Yaşar, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden “82 bin TL’ye Konyalı robot” başlıklı haberine yaptığı “Nerede bu kiralanan robotun videosu? En fazla Kuran okuyan seccade görmüştüm. Milli tank Altay ile Atak helikopterin fabrikalarının nerede olduğunu kimse bilmiyor. Bu şekilde yalan haber yapa yapa bu milleti yıllardır kandırıyorlar” şeklindeki yorumu ve “Cübbeli Ahmet yoğun bakımda” başlıklı habere yaptığı “Bu adamın ya Diyanet İşleri başkanı ya da MİT müsteşarı olması lazım bence. Tez zamanda sağlığına kavuşur inşallah” yorumu hakkında, “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşaladığı” gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.
Yaşar, geçen haziran ayında jandarmanın oturduğu sokağa gelerek komşularından kendisi hakkında bilgi alması üzerine karakola gitti. Twitter paylaşımları nedeniye hakkında soruşturma açıldığını öğrenen Yaşar, iddiaya göre ifade vermeden önce evrakları görmek isteyince jandarma tarafından darp edildi. Jandarmaların kapıyı kilitleyerek kendisini darp ettiğini öne süren Yaşar, “O esnada diğer jandarma, er askeri odadan çıkarıp odanın kapısını kapatarak yumurtalık kısmıma diziyle tekme attı. Beni darp ettikleri anlarda ‘Sen Ahmet Davutoğlu’na da imalı yorumlar yapmışssın’ diye bağırıyorlardı. Ben telefonumu açıp yakınlarımı aramak isteyince elimdeki telefonu, kolumu kırarcasına bükerek aldı. Telefonumu defalarca istememe rağmen yaklaşık 1 saat boyunca vermediler ve karakoldan ayrılmama izin vermeyip beni orada zorla alıkoydular” dedi.
Jandarmalar hakkında şikâyetçi olmak için darp raporu alarak Aliağa Polis Merkezi’ne giden Yaşar, nöbetçi savcı ile görüşen polislerin “Şikâyetçi olmazsan takipsizlik kararı verilecek, aksi takdirde jandarma görevlilerini tehditten hakkında tutanak tutulacak” diyerek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü. İfadesini verirken ayrıntıya girilmesinin istenmediğini kaydeden Yaşar, “Karakoldaki ifademde ben söylememe rağmen ‘Cumhurbaşkanımız Ahmet Davutoğlu’ diye yazdırmaya çalıştılar. Ben ısrarla bunu kabul etmedim, o ifadeyi sildirdim. İfadem alınırken nöbetçi savcı sürekli ifademi alan polisi telefon ile arıyordu. Üzerimde çok büyük bir baskı yaşadım ve korktuğum ve can güvenliğimin olmadığını düşündüğüm için ifademi kısa tutmak zorunda kaldım. Tamamen düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında eleştirel ve hiciv yaparak kullandığım yorumlar nedeniyle suçlu olduğum mahkeme kararıyla sabit olmamasına rağmen bu şekilde saldırıya uğramam maalesef beni derinden üzmüştür” dedi.

Rapor aldı
Adli muayene raporunda karın ön yüzünde 30. cm uzunluğunda, boyun bölgesinde birden fazla yerde morluk, her iki kolda morluk ve kesikler, yumurtalıklarda zedelenmeye bağlı şişlik ve darp olduğu görülmüş, acilen kati hekim raporunun verilmesi için ürolojiye sevk edilmiş.