Davutoğlu: Hediye dönemi bitti

Başbakan Davutoğlu, "Bundan sonra başta benim yaptığım ziyaretlerde kurumlar plaket ve hediye sunumunda bulunmayacaktır" dedi.

AA

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Palas'ta Öncelikli Dönüşüm Programları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Başbakanlık genelgesiyle bundan sonra başta benim yaptığım ziyaretlerde, hiçbir ziyarette yerel yönetimler, valilikler ve diğer kurumlar plaket ve hediye sunumunda bulunmayacaktır. Süslü plaketler yerine fidan dikimi özendirilecektir" dedi. Davutoğlu, şunları kaydetti:

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Birkaç gün önce özellikle Rusya'daki dalgalanma sebebiyle gelişmekte olan ekonomilerin finansal yapıları ve genel dengeleri itibarıyla ortaya çıkan konjonktürde de görüldüğü gibi rasyonel, soğukkanlı kriz yönetimi mantığıyla bu krizi piyasalara hissettirmeden yönetebilme kabiliyeti açısından büyük bir sınavdan sürekli geçiyoruz" dedi.

Davutoğlu, ''Güçlü ve Dengeli Büyüme için Yapısal Dönüşüm'' başlığıyla Onuncu Kalkınma Planı kapsamında öncelikli dönüşüm programlarına ilişkin ikinci basın toplantısını düzenledi.

Öncelikli Dönüşüm Programları'nın çok büyük ilgi gördüğünü ve kendilerinde de heyecan uyandırdığını ifade eden Davutoğlu, Yapısal Dönüşüm Programları'nın özellikle kriz dönemlerinde orta ve uzun vadeli ekonomik dönüşümleri ortaya koyabilmek ve ülkelerin perspektiflerini, reformlarını belirleyebilmek açısından önemli endikasyonlar niteliği taşıdığını belirtti.

Davutoğlu, ilk 9 programı açıkladıktan sonra G20 toplantısına katılan Türkiye'nin, yapısal dönüşüm programını açıklayan iki ülkeden biri olduğunu, diğer ülkenin Meksika olduğunu bildirerek, şöyle dedi:

"Özellikle petrol fiyatları ve dünya piyasalarında son dönemdeki yaşanan çalkantılar da göz önüne alındığında Türkiye'nin öngörülebilir, şeffaf ve hesap verilebilir bir perspektifle, kararlı bir orta ve uzun vadeli bir yapısal dönüşüm programı açıklamaya devam etmesi her şeyden önce ekonomi yönetimimizin istikrar konusundaki kararlılığını gösteren açık bir tutumdur. Bu açıdan piyasalarımızın, iş dünyamızın, kamu yönetimimizin bu yapısal dönüşüm programlarının doğasına, mantığına intibak etmeleri, bu çerçevede gerekli adımları atmaları Türkiye'nin orta ve uzun vadeli ekonomik istikrarı bakımından büyük önem taşıyor."

"Hükümetimiz 2023'e kadar ve daha ötesini görecek perspektifle politikalarını yönetiyor"

Davutoğlu, 62. hükümetin kurulmasının ardından içeride ve dışarıda birçok farklı yaklaşımlar sergilendiğini belirterek, "(Acaba 62. hükümet 8 aylık bir seçim hükümeti mi olacak, acaba ekonomi yönetimi bu 8 aya ayarlı bir takım popülist politikalara mı yönelecek?) gibi sorularla Türk ekonomisine güveni sarsmaya çalışan çevreler çıktı ama herhalde 3 ayı geçen performansımız, hem iç hem dış piyasalar açık bir şekilde gösterdi ki hükümetimiz hiçbir şekilde 8 aylık kısa bir perspektifle değil, aksine 2023'e kadar ve daha ötesini görecek orta ve uzun vadeli perspektifle politikalarını yönetiyor" dedi.

Bugünlerde  bütçe görüşmelerinin devam ettiğini, bazı bakanların basın toplantısı sırasında bu görüşmeler nedeniyle ayrılacağını bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bütçe konuşmamda da zikrettiğim gibi kamu maliyesi, bütçe yapılandırılması ve finansal sistemin istikrarı konularındaki ilkeli tutumumuz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecek. 62. hükümetin programında açık şekilde ortaya koyduğumuz bu perspektif, Orta Vadeli Programı açıklarken de net bir şekilde ifade edildi ve 2015 bütçesi de bunu tamamlayıcı unsurlarla kamuoyumuza arz edildi. Gerek 62. hükümet programı, gerek Orta Vadeli Program, gerek bütçe açıklaması, gerekse şimdi daha önce açıkladığımız yapısal dönüşüm programları, her şeyden önce bütün ekonomi politikamızda birkaç önemli unsuru öne çıkartıyor. Bir, bütüncül bir bakış. Reel sektör, finans sektörü, makroekonimik yapılar, bürokrasi-özel sektör ilişkisi, sosyal ve insan odaklı ekonomik yapılanma. Bütün bunlar bütüncül perspektifle alınıyor. Bu bütüncül perspektifi hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Resmin tümünü gören, resmin tümünü analiz eden, bu resme göre en doğru kararları, en doğru zamanda alan bir yaklaşımı bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz."

"Uygulamaları 3-4 aylık periyotlarla paylaşacağız"

Bu bütüncül perspektifin yanı sıra tamamlayıcılık ilişkisi, öngörülebilirlik, geleceğe dönük olarak bu öngörülebilirlik yaklaşımının spesifik somut alanlara indirgenmesinin önemli bir boyut taşıdığına işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz kendi mecramızda ve kendi orta ve uzun vadeli reform perspektifimizde devam ederken ortaya çıkabilecek muhtemel krizler ki işte birkaç gün önce özellikle Rusya'daki dalgalanma sebebiyle gelişmekte olan ekonomilerin finansal yapıları ve genel dengeleri itibarıyla ortaya çıkan konjonktürde de görüldüğü gibi rasyonel, soğukkanlı kriz yönetimi mantığıyla bu krizi piyasalara hissettirmeden yönetebilme kabiliyeti açısından büyük bir sınavdan sürekli geçiyoruz. Aslında 2008'den bu yana bütün dünya ekonomileri kriz yönetimiyle meşgul, anlık, konjonktürel kriz yönetimleriyle. Türkiye ekonomisi bir taraftan krizi yönetiyor, krizden etkilenmeden ekonomik performansını sergiliyor, bir taraftan da uzun vadeli perspektiflerle yapısal dönüşümlerini sürdürüyor. Dolayısıyla bu yapısal dönüşüm programlarının hesap verilebilirlik, yani ilan ettiğimiz eylemlerin uygulamalarını da 3-4 aylık aylık periyotlarla sizlerle paylaşacağız. Muhtemelen bu çalışmalar tamamlandığı zaman mart, nisan gibi uygulama sonuçlarını da sizlerle paylaşma imkanı bulabileceğiz."

"Petroldeki düşüş ekonomimize olumlu etki yapacak"

Davutoğlu, "Petrol fiyatlarındaki 60 dolara geri dönüş ülke ekonomimize olumlu etki yapacaktır. Bu olumlu etkiyi, petrol fiyatlarındaki düşüşü tüketicimize, vatandaşımıza yansıtıyoruz, pompa fiyatlarında çok ciddi düşmeler oldu. Ama kesinlikle petrol fiyatlarının düşüşünden kaynaklanan bir gevşeme, disiplinden kopuş söz konusu olmayacak" ifadelerini kullandı.

Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli,  Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek katıldı.

Lüks tüketime caydırıcı vergilendirme

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Uluslararası yükümlülükleri gözeterek lüks ve/veya ithalat yoğunluğu yüksek malları tespit edecek ve caydırıcı vergilendirme yapacağız. İçeride teknoloji yoğun, verimliliği artan sanayilere destek verirken dışardan gelecek lüks tüketim mallarına yönelik caydırıcı vergilendirmeler yapacağız" şeklinde konuştu.