"Davutoğlu daha çok uykusuz geceler yaşayacak"

Economist dergisi, Türkiye'nin "aktif" dış politikasınının kendi sorunlarını yarattığını, komşularıyla zorluklar yaşattığını yazdı. İran'a karşı Sünni bir bloğun oluşturulduğu, Türkiye'nin Amerika'nın bölgedeki "maşası" haline geldiği gibi eleştirilere de dikkat çeken dergi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na da gönderme yaparak Suriye'ye ilişkin sorulara da hazır bir yanıtının olmadığını yazdı.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye'nin "aktif" dış politikasının kendi sorunlarını yarattığı, komşularıyla zorluklar yaşandığı yorumları yapılıyor.

The Economist dergisi, "Brüksel'e giderken Ahmet Davutoğlu, kısa bir süre önce bir gece ter içinde uyandığını anlattı. 'Libya'daki bir krize dair bir kabus gördüm. Gerçek kriz ise Suriye'de idi ve sonra da uyuyamadım' dedi" sözleriyle başladığı analizle "Kesin olanı ise, onun daha çok uykusuz geceler yaşayacağıdır" cümlesiyle son verdi.

İngiliz haftalık dergisi The Economist, son sayısında "Komşularla Sorunlar" başlığı ile yer verdiği analizde "Aktif bir dış politika, kendi sorunlarını yaratıyor" spotunu kullanıldı. Dergi, "Brüksel'e giderken Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kısa bir süre önce bir gece ter içinde uyandığını anlattı. 'Libya'daki bir krize dair bir kabus gördüm. Gerçek kriz ise, Suriye'de idi ve sonra da uyuyamadım' dedi" sözleriyle başladığı analizde Suriye'deki akıtılan kanın Türkiye'nin "komşuları ile sıfır sorunlar" politikasının mimarının baş ağrılarından sadece biri olduğunu kaydetti.

Fransız Senatosu'nun "soykırımların inkarı"nı cezalandıran tasarını onaylamasına işaret eden dergi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni misilleme önlemlerini uygulanacağını söylese de ilan edilmediğine işaret ettiği analizde Türkiye'nin, Fransa ile krizin Avrupa Birliği ile ilişkiler üzerindeki etkileri fazla önemsemeyebileceğini, üyelik müzakerelerinin zaten durduğunu ancak sorun yaratan sadece Avrupalıların olmadığı vurgulandı.


"İran'ın etkisine karşı Sünni bir bloğu oluşturmakla suçlanıyor"

Economist, Davutoğlu'nu eleştirenlerin şimdi onu İran'ın etkisine karşı Sünni bir bloğu oluşturmakla suçladıklarına, bunun Beşar Esad'ın muhaliflerine, özellikle Müslüman Kardeşlerine verilen desteğini izah ettiğini söylediklerine dikkat çektiği analizinde Türkiye'nin Iraklı Sünnilere desteğini de gizlemediğini belirtirken, Türk hükümeti ile Irak Başbakanı Nuri El Maliki arasındaki gerilimin altını çizdi.


Türkiye'nin Amerika'nın bölgedeki maşası haline geldiği savunuluyor

Maliki ile "söz düellosunun Türkiye'nin Amerika sonrası Irak için hiçbir zaman bir planının olmadığını gösterdiği" yönündeki görüşlerine yer veren dergi, Erdoğan'ın daha İslami destekçilerin ise, NATO radar sistemini ev sahipliğini yapma kararını anımsatarak Türkiye'nin "Amerika'nın bölgedeki maşası" haline geldiğini savunduklarını yazdı.


Suriye'de katliam olursa Türkiye kuvvet gönderir mi?

"Sayın Davutoğlu, radar sisteminin İran veya Rusya'yı hedeflediğini reddediyor ama oldukça şaşırtıcı biçimde Türkiye'nin Amerika ile bağlarındaki altın döneminden söz ediyor" da denildiği analizde Türkiye'nin, baskılanan Arap kitlelerine güçlü bir ilham oluşturduğunu belirtti. Dergi, analizi şu sözlerle noktaladı:

"Esad'ın kuvvetleri, masum sivilleri katletmeyi sürdürürken, Suriye'de birçok kişi Türkiye'nin kendilerini kurtarmaya koşacağını umuyor. Ancak Türkler, bunu sadece bir isteyenler koalisyonun bir parçası olarak yapar. Ufukta bir başkanlık seçimi varken Amerika da, dış maceralarıyla pek ilgili değil. NATO'nun da, müdahale etmesi pek beklenemez. Bu durumda bir katliam gerçekleşirse ne olacak? Türkiye, sınırın diğer tarafına kuvvet gönderir mi? Ve bunu yaparsa, İran ne gibi bir yanıt verir? Davtuoğlu'nun bu sorulara hazır yanıtları yok. Kesin olanı ise, onun daha çok uykusuz geceler yaşayacağıdır."