Davutoğlu, Belçika'daki operasyonları değerlendirdi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Belçika'da terör örgütüne karşı yürütülen operasyon dolayısıyla Belçika hükümetini kutlayarak, "Belçika'nın bu yükümlülüğünü yerine getirmiş olmasından büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Murray McCully ile görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında soruları yanıtlayan Davutoğlu, Belçika'da terör örgütü PKK'ye karşı düzenlenen operasyona değindi.

Davutoğlu, operasyon dolayısıyla Belçika hükümetini kutlayarak, "çünkü bugün bütün uluslar için, özellikle de aynı ittifak ilişkisi içinde olunan ülkeler için teröre karşı dayanışmanın bir yükümlülük ve sorumluluk olduğunu" belirtti. "Belçika'nın bu yükümlülüğünü yerine getirmiş olmasından büyük mutluluk duyuyoruz" diyen Davutoğlu, bütün bu konularda Avrupa'daki muhatapları, dost ve müttefik ülkelerle temas halinde olduklarını, ancak operasyon devam ettiği ve kapsamlı bir şekilde yürütüldüğü için ayrıntıya girmesinin mümkün olmadığını bildirdi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şunları söyledi:
"Belçika otoritelerinin bu konuda takındıkları duyarlı ve kararlı tavrı takdir ediyoruz. Ümit ediyoruz ki bundan sonra bu tür terör faaliyetleri Avrupa'da faaliyet zemini bulamayacaktır. İtalya ve Fransa'dan sonra Belçika'da da bu tutumun sergilenmesi bu tür terör faaliyetlerine kaynak sağlayan gruplar için ciddi bir mesaj niteliği taşımıştır."

Bakan Davutoğlu, Yeni Zelanda hükümetinin de bu konuda attığı adımın terörün uluslararası manevra alanını daraltan bir unsur olduğunu söyleyerek, gelişmeleri takip etmeye devam ettiklerini bildirdi.

Belçika'da terör örgütü PKK'ye yönelik düzenlenen geniş çaplı operasyonlarda gözaltına alınan örgütün Avrupa sorumlusu, kapatılan DEP'in eski milletvekili Remzi Kartal ve yardımcısı Zübeyr Aydar'ın Türkiye'ye iadesinin istenip istenmeyeceğinin sorulmasına karşılık Davutoğlu,"operasyonların şu anda devam ettiğinin anlaşıldığını ve bu nedenle detaylara girmek istemediğini" söyledi. Önemli olanın terör örgütüne karşı gösterilen dayanışma olduğunu ve bu adımları takdirle takip ettiklerini belirten Davutoğlu, "Gerek Türkiye, gerekse Avrupa'nın bütün bu terör potansiyeli taşıyan faaliyetlerden azade olması büyük önem taşımaktadır. Operasyonların tamamlanmasından sonra atılacak adımlar tabii ki değerlendirilecektir" dedi.

Bakan Davutoğlu, operasyonu Türk istihbaratının planladığına yönelik bazı haberlerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine de, bu konularda detaya girmenin doğru olmadığını söyleyerek, "Ancak yürütülen operasyon Belçika iç hukukunun ve Belçika hükümetinin aldığı kararlarla, onlar tarafından yürütülmektedir" diye konuştu.

 

"Gerekli girişimlerde bulunduk"

Davutoğlu, Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Murray Mccully ile Dışişleri Bakanlığı Konutu'ndaki görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, 1915 olayları ile ilgili ABD'deki yasa tasarısına ilişkin soru üzerine, bu konuda pek çok açıklama yapıldığını ve gerekli girişimlerde bulunulduğunu söyleyerek, kendisinin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüştüğünü, dün akşam da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD Başkanı Barack Obama ile konuştuğunu kaydetti.

Davutoğlu, bazı Türk heyetlerinin ABD'de bulunduğunu da anımsatarak, şunları söyledi:
"ABD'li muhataplarımız gerek yönetim gerekse Kongre düzeyinde bizim tutumumuzu, yaklaşımımızı çok iyi bilmektedirler. Girişimlerimizde bu açık bir şekilde ortaya konmuştur. Türk-Amerikan ilişkileri belki de tarihinin stratejik bakımdan en fazla işbirliği ihtiyacı içinde olunan çok önemli bir dönemini yaşamaktadır. Dünyada değişik bölgelerde hangi dosyayı açarsanız açın, küresel alanda hangi dosya ile ilgilenirseniz ilgilenin Türk-Amerikan ilişkilerine duyulan ihtiyacı fark edersiniz. Bu Balkanlar, Orta Doğu, Kafkaslar'da, G-20'de, BM'de, hemen hemen her yerde gerçekten ilişkilerimizin çok kapsamlı yürüdüğü bir dönemdeyiz. Herkesin Türk-Amerikan ilişkilerinin bu kapsamlı çerçevesini, bölgesel ve küresel barışa katkı potansiyelini göz önünde bulundurmasında fayda var."

Bakan Davutoğlu, Türkiye ile Ermenistan arasında da çok uzun yıllardan sonra başlayan bir normalleşme süreci yaşandığını hatırlatarak, Kafkaslar'daki kapsamlı normalleşme için çok önemli ve cesur adımlar atıldığını, kalıcı barış ve istikrarın gelmesine yönelik faaliyetleri riske sokacak adımlardan kaçınılması gerektiğini kaydetti. Davutoğlu, Türkiye ve ABD, Minsk Grubu üyeleri, Ermenistan ve Azerbaycan'ın dostça bir araya geldiklerinde bütün bu sorunları aşıp bölgeye kalıcı barışı getirebileceğini belirterek, "Bugün öyle bir noktadayız ki bu kalıcı barış vizyonunu gerçekleştirecek adımlarla, bu barış vizyonunu riske edecek adımlar karşı karşıya durmaktadır. Biz birinci yönde adımların atılmasının gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.

 

Davutoğlu'nun konuşması

Davutoğlu, ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı ile daha önce çeşitli vesilelerle bir araya geldiklerini ancak konuk bakanın Türkiye'ye ilk ziyareti olduğunu hatırlattı.

Davutoğlu, Türkiye ile Yeni Zelanda arasında köklü ilişkiler olduğunu ve bu köklü ilişkinin, "tarihte ender görülen bir nedeni" olduğunu, "dedeleri savaşan iki ulusun, bu deneyim üzerinden, dostluk ve kardeşlik ilişkisi kurduklarını" söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerine atıfta bulunarak, "Onların, topraklarımızda kaybettikleri askerler, artık Türk milletinin çocuklarıdır ve bize emanettir" dedi, Çanakkale'de bulunan şehitliğin iki ülke arasında bir dostluk köprüsü oluşturduğunu belirtti.

Konuk bakanın yarın şehitliği ziyaret edeceğini söyleyen Davutoğlu, kendisinin de dünyanın neresine giderse gitsin, bir Türk şehitliği varsa orayı mutlaka ziyaret ettiğini kaydetti. Davutoğlu, "Onların şehitleri, askerleri üzerinden, Türkiye onların özvatanları gibi her an gelebilecekleri bir dost toprak ve ülkedir" dedi.

Yeni Zelanda'da yaşayan çok sayıdaki Türk vatandaşı olduğunu da belirten Davutoğlu, bu kişilerin iki ülke arasında dostluk köprüsü oluşturduklarını söyledi.

Siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri daha da geliştirmeye karar verdiklerini belirten Davutoğlu, üst düzey ziyaretlerin devam edeceğini, Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın gelecek yıl için bölgeye ziyaretlerinin planlandığını kaydetti.

Bölgesel konuları da ele aldıklarını ifade eden Davutoğlu, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduklarını, atılabilecek bazı adımları görüştüklerini bildirdi.

İki ülkenin coğrafi açıdan birbirlerini tamamladıklarını kaydeden Davutoğlu, bölgesel alanlarda daha yoğun işbirliği yapma kararı verdiklerini, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya ve Orta Doğu konularında Türkiye'nin, Asya Pasifik alanında da Yeni Zelanda'nın karşılıklı olarak yardımcı olacaklarını belirtti.

Davutoğlu, iki ülke arasındaki dostluğun bölgesel ve küresel alanda barışa hizmet edeceğini düşündüğünü söyledi.

Bakan Davutoğlu, 10 Şubat'ta Yeni Zelanda hükümetinin PKK'yi terör örgütü ilan etmesiyle ilgili olarak da "Bu Yeni Zelanda hükümetinin teröre karşı mücadele konusunda Türkiye ile yürüttüğü dayanışmanın göstergesidir. Teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum" dedi.

 

Mccully'nin konuşması

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı McCully ise iki ülke arasındaki ilişkilerin, geçmişte yaşanan bir çatışmayla başladığını, buna rağmen halkların tarihten ders çıkarılması gerektiği deneyimini kazandıklarını kaydetti. Konuk bakan, iki ülke arasında, bu deneyim neticesinde içeriği dolu bir ilişkinin tesis edildiğini ifade etti.

McCully, görüşmede halihazırda çok iyi olan ikili ilişkilerin nasıl daha da derinleştirilebileceği, ticari, ekonomik ilişkilerin nasıl iyileştirileceği konularını ele aldıklarını kaydetti.

McCully, Gelibolu'daki anma törenlerine bu yıl başbakanın katılacağını belirterek, üst düzey ziyaretlerle sadece politika değil, iş dünyasından temsilcilerin de bir araya gelmesi fırsatı yaratılacağını söyledi.

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı, bölgeye yaptığı ziyaret kapsamında, İsrail, Filistin ve Mısır temaslarının, bölgeyle ilgili deneyiminin artmasına katkıda bulunduğunu belirterek, Davutoğlu ile Türkiye'nin bölgede taşıdığı önemli rol konusunda da görüşme imkanı bulduklarını bildirdi.

Görüşmelerinin içerik açısından son derece zengin olduğunu anlatan Mccully, Türkiye ile işbirliği ve yakın çalışmaların devam edeceğini kaydetti.

McCully, Yeni Zelanda'nın PKK'yi terör örgütü ilan etmesiyle ilgili soru üzerine de PKK'nin  resmen terör örgütü olarak tanınması ile ilgili süreçte ülkesinin bu kararı, Yeni Zelanda'nın kendi topraklarında herhangi bir tehdit tanımı yapmasından ya da benzer bir konunun varlığından dolayı almadığını bildirdi.

PKK'yi bir terör örgütü olarak tanımalarının BM'nin 1373 sayılı kararı doğrultusunda olduğunu belirten konuk bakan, bunun uluslararası toplumun bir parçası olarak yükümlülükleri olduğunu kaydetti.

McCully, "Terör örgütlerinin uluslararası alandaki manevra alanlarını daraltmak için katkı sağlıyoruz" diyerek, PKK'nin terör örgütü olarak resmen tanınmasının Yeni Zelanda'nın tüm gerekli kapasitesini kullanarak terör örgütü tarafından gerçekleştirilebilecek herhangi bir operasyonla mücadele edeceğinin göstergesi olduğunu ve aynı zamanda Yeni Zelanda makamlarıyla uluslararası alanda faaliyet gösteren diğer yetkililer arasında tam bir işbirliği yapılacağının işareti olduğunu belirtti.