Davos Zirvesi başladı

Dünya Ekonomi Forumu'nun (Davos Zirvesi) 40. yıl toplantısı İsviçre'nin Davos kasabasında başladı.

cumhuriyet.com.tr

Gündem konusu, küresel ekonomik krizin verdiği zararın ve bu zararın telafi yollarının aranacağı ''Dünyanın Durumunu İyileştirme: Yeniden Düşünme, Yeniden Tasarlama, Yeniden İnşa Etme'' olarak belirlenen toplantının, panelleri de başladı. Zirvenin resmi açılışı ise bu akşam yapılacak.

Toplantının sabah gerçekleştirilen paneline katılan ve küresel krizi tahmin etmekle tanınan ünlü ekonomist Nouriel Roubini, yaptığı konuşmada, küresel toparlanmanın yavaş olacağını, küresel ekonomideki büyümenin kriz öncesi döneme göre daha düşük seyredeceğini belirtti.

İstihdam piyasasındaki zayıf konumun devam edeceğini kaydeden Roubini, ABD Başkanı Barack Obama'nın bankacılıkla ilgili aldığı önlemlerin doğru olduğunu ancak ticari ve yatırım bankalarının kesin sınırlarla ayrılması gerektiğini vurguladı.

Küresel ekonomideki dengesizliğin de ekonomideki toparlanmayı olumsuz etkilediğini kaydeden Roubini, yükselen piyasaların gelişmiş ülkelere göre daha hızlı bir büyüme içinde olacağını ifade etti.

Küresel ekonomideki toparlanmada Çin'in tek başına yeterli olamayacağının da altını çizen Roubini, Çin'in ekonomisini soğutmaya yönelik önlemlerin küresel toparlanmayı olumsuz etkileyebileceğini de anlattı.
 

Davos Zirvesi

Davos çerçevesinde, dünyada konusunda uzman 1000'den fazla uzmanın 70 komisyonda görev aldığı belirtilirken, bu uzmanlar toplantılarda ''dünyanın durumu''nu ele alacak.
Davos Zirvesi'nde, küresel ekonomik krize neden olan temel sistemik sorunlar tespit edilerek, daha sağlıklı, güvenilir ve sürdürülebilir bir yeni dünya düzeninin, yeniden tasarlanarak, yeniden inşa etme yolları tartışılacak.

31 Ocak tarihine kadar sürecek olan ve 90 ülkeden 2.500'ü aşkın kişinin katıldığı zirvede, ele alınacak konu başlıkları arasında, ''ekonomik ve sosyal refah, küresel riskleri azaltma ve sistemik sorunlara yönelme, sürdürülebilirliğin sağlanması, değerler çerçevesi oluşturmak, etkin kurumları inşa etmek'' bulunuyor. Zirveye Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da katılıyor.

 

Yılmaz "Yeni Normal"i anlatacak

Türkiye'den kamu kesimini temsilen Davos'ta bulunan tek yetkili olan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 29 Ocak Cuma günü yapılacak olan "Yeni Normal" başlıklı panele katılarak kriz sonrası ortama ilişkin görüşlerini açıklayacak.

MB Başkanı Yılmaz'ın katıldığı panelde konuşmacılar; "Uzmanlar yatırımcıların daha istikrar aradıklarını, değişik yatırım ortamlarına yönelmeye zorlandıklarını ve finansal krizden sonra bundan böyle risk algılamalarının aynı olamayacağını söylüyorlar. Yatırımcılar için 'yeni normal' nasıl görünüyor?" sorusuna yanıt arayacaklar.

Harvard Business School'dan Josh Lerner'in yöneteceği panelde konuşmacı olarak Durmuş Yılmaz'ın yanı sıra, Almanya Merkez Bankası Başkanı Axel A.Weber, Fransa Merkez Bankası Başkanı Christian Noyer, Japonya Dış Ticaret Örgütü Başkan ve CEO'su Yasuo Hayashi, İngiltere'den Apax Partners CEO'su Martin Halusa, ABD'li Accel Partners'ten Jim Breyer ve ABD Highbridge Capital Managament yöneticisi Scott Kapnick yer alacak.

 

"Davos cazibesini kaybetti"

Davos Zirvesi'nin değişmez isimlerinden Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, küresel kriz ile birlikte Davos'un da eski cazibesini kaybettiğini ileri sürdü.

Da Silva, Davos Zirvesi'ne katılmadan önce yaptığı açıklamada, mevcut krizin yönetimsel sorumsuzluktan kaynaklandığını belirterek, krize neden olan mevcut mali sistemin bir model olamayacağını kaydetti.

Brezilya Devlet Başkanı, mevcut mali sistemin tetiklediği küresel krizin de eski yıllarda ümit veren Davos toplantılarının cazibesini azalttığını anlattı. Da Silva, Davos Zirvesi'ne katılarak, Forum tarafından kendisine verilen ödülü alacak.

 

Sarkozy'den çağrı

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İsviçre'nin Davos kasabasında başlayan Dünya Ekonomi Forumu'nun (Davos Zirvesi) 40. yıl toplantısında yaptığı konuşmada, ''Bankacılık sistemi düzenlemesini ve finansal kuralları değiştirmezsek riskler çok büyük olacak'' dedi.

Fransa lideri, iş ve sermaye yaratılmasıyla ilişkisi olmadığı zaman ölçüsüz kazançların ve ödeme paketlerinin daha fazla hoşgörüyle karşılanamayacağını söyledi.