"Dava ve soruşturmalara müdahale ediliyor"
Bazı avukat ve hukukçu dernekleri temsilcileri, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) adli yargı yaz kararnamesi çalışmaları sırasında ''devam eden dava ve soruşturmalara müdahale ettiğini'' söyledi.
cumhuriyet.com.trBeşiktaş'taki Malta Köşkü'nde düzenlenen basın toplantısına, Adalet ve Hukuk Derneği, Boğaziçi Avukatları Derneği, Hukukun Üstünlüğü Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Uluslararası Hukukçular Birliği, Demokrat Hukukçular Derneği, Mizan Hukukçular Derneği, Savunma Avukatları Derneği temsilcileri katıldı.
Toplantıda ortak basın açıklamasını okuyan Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Kamil Uğur Yaralı, ''HSYK'da yaşananların kendileri tarafından endişeyle izlendiğini'' söyledi. ''Kapalı kapılar arkasında konuşulanlar ve yapıldığı iddia edilen pazarlıklar doğru ise hukuk devleti açısından ciddi sorunlar ortaya çıkacaktır'' diyen Yaralı, ''yargı bağımsızlığının sadece idareye karşı değil, yargılamaları etkileyebilecek her türlü dış etkilere karşı sağlanması gerektiğini'' kaydetti.
Yaralı, ''yargının bağımsız olmasının tek başına yeterli unsur olmadığını, bunun yargıcın tarafsızlığı ilkesiyle bütünleşmesi gerektiğini'' ifade ederek, uluslar arası sözleşmelerde de bu iki unsurun birlikte yer alması gerektiğine vurgu yapıldığını aktardı.
''HSYK'nın, kurulduğu günden itibaren hakim ve savcılar üzerinde otoriter ve siyasi bir baskı aracı olarak görev yaptığını'' öne süren Yaralı, ''Siyasi içerikli her ihracın, her sürgünün, her atamanın ve hukukun siyasallaşmasının altında bu kurulun imzası bulunmaktadır'' ifadesini kullandı.
Yaralı, şöyle konuştu:''Eğer bir ülkede bazı davalar için 'özel mahkeme' kurulmaya çalışılıyorsa, belli dava ve soruşturmaların hakim ve savcıları olağan dışı yollarla görevlerinden alınıyorsa, alınmaya çalışılıyorsa, orada yargıç ve savcılar üzerinde baskı var demektir. HSYK'nın, Türkiye'nin son yarım yüzyılına damga vuran sistematik hukuk ihlallerine karşı en önemli dava olan 'Ergenekon' davasının yargıçlarını değiştirmeye çalışması, soruşturmayı yürüten savcıları görevden almak istemesi hukuk adına kabul edilemez. Hele bu çabalar, örgüte atfedilen otel toplantılarına, davanın sanıklarının birlikte katıldıkları ileri sürülen ve kamuoyunun tepkisine rağmen görevde kalmak için direnen bir kurul üyesinin olağanüstü gayretleriyle netice almaya odaklanmışsa, ortada çok vahim bir durum vardır.''