‘Darbeciyle’ pazarlık

Ankara ve Kahire arasında hazırlanan mutabakata göre Türkiye Sisi yönetimini tanıyacak. Mısır bunun karşılığında Müslüman Kardeşler’e verilen idam kararlarını uygulamayacak.

Duygu Güvenç

Müslüman Kardeşler’i korumak için Türkiye ile Mısır arasında 2013 yılında Mareşal Abdülfettah Sisi’nin darbeyle yönetime gelmesiyle gerilen ilişkilerde Ankara yeni bir mutabakata hazırlanıyor. Suudi Arabistan’ın uzun süredir Ankara-Kahire arasında bir mutabakat metni için yaptığı çalışmalarda son aşamaya yaklaşıldı. Üzerinde çalışılan mutabakata göre; Türkiye, ‘Sisi yönetimini tanıyacak’, Mısır da ‘Başta Mursi olmak üzere İhvan yöneticilerini idam etmeyecek.’ Barış arayışının diğer ayaklarında ise Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail var.

Türkiye’ye gelebilir

Rusya’nın uçağını düşürmesinin ardından bölgedeki etkinliği kısıtlanan Dışişleri Bakanlığı, dış politikadaki tıkanıklığı aşmak için ‘barışma süreci’ne hız verdi. Bunun son adımını Mısır oluşturdu. Suudi Arabistan’ın arabuluculuğunda başlatılan görüşmelerde yazılı bir mutabakat üzerinde çalışılıyor. Üzerinde çalışılan metne göre, Türkiye’nin Sisi yönetimini tanıması karşılığında, başta Mursi ve Müslüman kardeşler üyelerine yönelik idam kararları uygulanmayacak. Barışma kararlarının diğer ayaklarında ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail var. Mutabakat Nisan ayına kadar sağlanırsa, Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT) toplantısına katılmak için Nisan’da Türkiye’ye de gelmesi de gündemde.

BAE ile sessiz barış

İran’ı tehdit olarak algılayan ve başta nükleer anlaşma ile Batı ile ilişkilerini düzeltmesinden kaygı duyan Suudi Arabistan, bölgede Sünni-Müttefik arayışlarını hızlandırdı. Ankara da 3 ülke ile ilişkilerini düzeltmek için harekete geçti.

Ankara’nın müttefik arayışının ve Suudi arabuluculuğunun ilk adımını BAE oluşturdu. İki ülke ilişkileri, Mısır’daki yönetim değişikliği sırasında Sisi’ye karşı Erdoğan’ın ‘darbeci’ diyerek aldığı tavra tepki göstermesi nedeniyle bozulmuş, BAE de 2013’ten bu yana Ankara’ya büyükelçisini ‘hastalık’ gerekçesiyle göndermemişti. Sağlık problemleri nedeniyle Ankara’da bulunmayan Büyükelçi, geçtiğimiz günlerde yeni bir göreve atanırken, BAE’nin Ankara’ya yeni bir büyükelçi atamaya hazırlandığı öğrenildi. Sessiz barışın en somut adımını ise BAE Dışişleri Bakanı’nın Sultanahmet saldırısından sonra meslektaşı Çavuşoğlu’na açtığı telefon oluşturdu.

Hedef tanınma

Türkiye, 2013’te Sünni blokta en önemli destekçisi olarak gördüğü Mısır’daki yönetim değişikliğini Batı’dan farklı olarak ‘darbe’ diye tanımlamış ve Sisi’yi de tanımamıştı. Karşılıklı olarak temsil düzeyi ise büyükelçiden ‘maslahatgüzar’ düzeyine düşürülmüştü. Ancak Kahire ve Ankara, maslahatgüzarın seviyesini karşılıklı olarak son 6 ay içerisinde yükseltti. Kıdem olarak büyükelçi olmaya yakın isimler başkentlerde göreve başladı. Suudi Arabistan’da Kral Selman’ın koltuğa oturmasının ardından da bu adımlar hızlandı. Eğer bu arabuluculuk sonuç verirse, İİT’nin Dönem Başkanlığı’nı Mısır’dan Nisan ayında İstanbul’da yapılacak zirvede teslim alacak olan Türkiye, Sisi’yi de ağırlayacak.

İsrail’e Büyükelçi’nin adı kondu 

İsrail ile Türkiye arasında abluka ve tazminat miktarı nedeniyle tıkanan görüşme süreci de hızlandı. Kaynaklar, sadece Türkiye’den Gazze’ye gidecek mallara yönelik İsrail ablukasında özel bir düzenleme üzerinde çalışıldığını belirtirken, Tel Aviv’de göreve başlamak için de Orta Doğu Genel Müdürü Elçi Can Dizdar’ın gün saydığı öğrenildi. Dizdar’ın, mutabakat sağlanır sağlanmaz göreve başlaması bekleniyor. 
 
Berlin’de takas 

Büyükelçiler Konferansı’nın en önemli gündem maddelerinden biri yeni kararnameydi. Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevine, daha önce Abdullah Gül’ün Özel Kalem Müdürlüğünü de yapan Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun atanması beklenirken, Berlin Büyükelçiliği’ne de uzun süredir bu görevi sürdüren Naci Koru’nun gideceği öğrenildi. Büyükelçi Tacan İldem’in NATO Genel Sekreter Yardımcısı olarak atanmasının ardından boşalttığı koltuğa ise Büyükelçi Tunç Üğdül’ün atanması beklenirken, eşi Aslı Üğdül’ün de Bratislava’ya atanacağı öğrenildi. 
 
Dışişleri, Hakan Fidan’ı sakladı 

Büyükelçiler Konferansına katılan MİT Müsteşarı Hakan Fidan ise bu defa Dışişleri tarafından gizlendi. Fidan’ın kısıtlı katılımlı toplantısını basından gizlemek için akşam geç saatlerde yapıldı. Büyükelçilere dağıtılan programda ise adına yer verilmedi, onun yerine “sınırlı katılımlı kapalı oturum” tanımlaması kullanıldı ve toplantı akşam 22:00’de yapıldı. Toplantıya katılan bir yetkili Fidan’ın, çözüm süreci ve devam eden operasyonlar konusundaki anlatımını, “Ucu açık bir anlatımdı. Operasyonlar bitecek demedi ama çözüm sürecine dönülmeyecek de demedi” sözleriyle aktardı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan büyükelçilere verilecek brifing ise gerçekleşmedi.