Darbe gecesinden korkunç detaylar: Generali alnından vurdu

TSK içindeki cemaatçilerin gerçekleştirdiği darbe girişimine ilişkin ayrıntılar netleşiyor...

Sertaç Eş

AKAR’IN BOĞAZINI SIKTILAR

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’e karargâhta baskın yapıldı. Rehin alınmasının ardından darbeciler uzun süre Akar’a darbe bildirisini imzalaması ve okuması yönünde telkinde bulundular. Akar’ın şiddetli karşı çıkmasının ardından kafasına silah dayandığı, boğazının kemerle sıkıldığı, tehdit edildiği ve bu yüzden boğuşma, arbede yaşandığı öğrenildi. Akıncı Üssü’ne nakledilen Akar’ın bir odaya konulduğu, temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı ve yalnızca açık televizyon izlemesine izin verildiği ortaya çıktı.

Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ile Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Mehmet Şanver, İstanbul’da düğünde rehin alındı. Rehin alınmayan tek kuvvet komutanı olan Bülent Bostanoğlu’nun, İstanbul’da yemek davetinde olduğu öğrenildi. Bostanoğlu’nun, köprülerin kapatılmasından 5 dakika önce bilgi edindiği ve yemekten ayrıldığı kaydedildi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’ın, Akar’ın özel kalemi tarafından “Komutan sizi istiyor” diye Genelkurmay’a çağırılmasının ardından karargâhta rehin alındığı öğrenildi. Çolak, önceki gün kurtarıldı. Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi’nin de cuma günü Gazi Ordu Evi’nde düğüne katıldığı, Beştepe’deki komutanlık binasından silah seslerini duyması üzerine durumu sorduğu ve “önemsiz bir çatışma” şeklinde yanıt aldığı öğrenildi. Mendi’nin, düğünden ayrılırken rehin alındı. Mendi, dün akşam saatlerinde kurtarıldı.

 

DARBECİYİ ALNINDAN VURDU

Darbe girişiminin yapıldığı akşam en heyecanlı ve dramatik gelişmeleri ise Genelkurmay’a bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yaşandı. Özel Kuvvetler’de Tugay Komutanı olan Tuğgeneral Semih Terzi, yanındakilerle birlikte Oğulbey’deki karargâha geldi. Karargâhta nöbetçi olan nöbetçi astsubayı Ömer Halisdemir, Terzi ve beraberindekileri karşıladı. Demir, Terzi’nin “Darbe oldu, komutayı almaya geldim” sözlerine tepki gösterdi. Terzi’nin ısrar etmesi üzerine Halisdemir, silahını çekerek Terzi’yi alnından vurdu. Halisdemir, Terzi’nin yanındakilerce şehit edildi.

Aksakallı kurtardı

Olayın duyulmasının ardından Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zeki Aksakallı, birliğine geldi. Ağır yaralı Halisdemir, Aksakallı’nın kucağında şehit düştü. Darbecilere müdahale eden Aksakallı, 36 kişiyi gözaltına aldı. Aksakallı, daha sonra birlikteki güvendiği askerleri çağırıp Genelkurmay’a geçti ve çatışma çıktı. Aksakallı’nın ekibine karşılık veren darbecilerin başında yine özel kuvvetlerde bir süre çalışmış Tuğgeneral Mehmet Partigöç olduğu belirtildi. Saatler gece yarısını geçerken karargâhta kontrol sağlandı. Aksakallı, Akıncı Üssü’ne geçerek buradaki operasyonu yönetti. Operasyonlar sonucu üste tutulan komutanlar kurtarıldı. Genelkurmay’daki operasyonlar hakkında bilgi veren bazı emekli generaller, “Zekai Paşa, Silahlı Kuvvetler’in hatta bu ülkenin namusunu kurtardı. Yaptığı operasyonlardan sonra herkes tavrını netleştirdi” dedi.

 

KENDİ HELİKOPTERİNE ATEŞ

Darbe girişimine bazı helikopter pilotlarının destek vermesi nedeniyle Ankara Güvercinlik Kara Havacık Okulu’nda da gece boyunca çatışmalar sürdü. Kara Havacı personelin Cumhuriyet’e verdiği bilgilere göre Güvercinlik Havaalanı’ndaki çatışmalar saat 21.30’da başladı.

Edinilen bilgilere göre havadaki F-16’lara destek veren grup alanın taarruz taburu bölgesini ele geçirdi. Kara Havacıların İstanbul ve İzmir Hava Alaylarındaki bazı paralel gruplar da bu desteğe katıldı. Durumu aynı bölgede bulunan Jandarma Kara Havacılık Komutanlığı yakından izlemeye başladı. Hareketlenmenin ortaya çıkmasının ardından Jandarma’ya ait hiçbir helikopterin uçmasına ilk başta izin verilmedi, darbecilere karşı konulacağı bütün personele duyuruldu. Darbecilerin Güvercinlik’teki hakimiyeti sabah saatlerine kadar sürdü. Ancak gün aydınlanınca Jandarma Havacılık Birliği ve Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı’na bağlı özel harekâtçılar operasyon başlattı. Timler ilk önce Güvercinlik’teki kuleye operasyon yaparak ele geçirdi. Bunun üzerine darbeciler faal helikopterle Jandarma Havacılık Komutanlığı apronuna ve birlik binalarına saldırıya geçti. Jandarma özel harekâtçıların karşılık vermesi üzerine sert çatışmalar yaşandı.

Çatışmaların ilerleyen aşamalarında darbeciler Güvercinlik Üssü’nü ele geçiremeyeceğini anlayınca Akıncı Üssü’ne kaçtı. Kara Havacılık personeli Cumhuriyet’e şu değerlendirmeyi yaptı:

“İçimizi en çok acıtan olay Türk ordusuna ait bir Cobra tarafından ateş altında yüreğimiz kan ağlarken Cobra’ya ateş etmek zorunda kalmamızdır. Kara Havacılık ailesi içine de ne yazık ki paralel gruplar sızmış, yıllarca korunmuşlar ve etkin görevlere getirilmişlerdir. Kripto olarak halen görevde olanlar olduğu gibi emekli olduğu halde bunlara destek veren hainlerin olduğu da bilinmektedir.”