Danıştay davasına devam edildi
''Danıştay saldırısına ilişkin kamera kayıtlarının silinerek delillerin karartıldığı'' iddiasına ilişkin eski OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri (SGS) Genel Müdürü Orhan Çoban'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi.
cumhuriyet.com.trİstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Orhan Çoban, Mustafa Tarık Özyılmaz, Yavuz Selim Kavaklıoğlu ve Barış Demirtaş ile tutuksuz sanıklar Serkan Akyıldız, Metin Almalı, Murat Ünal, Murat Kaplan, Celalettin Yüksekkaya ve Erdem Acun katıldı.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Barış Demirtaş, Haziran 2003'ten Haziran 2011'e kadar OYAK Güvenlik şirketinde bilişim uzmanı olarak çalıştığını, 2011'de işten çıkartıldığını belirterek, daha sonra işe iade davası açtığını, bu davayı kazandığını ancak tutuklu olduğu için işe başlayamadığını söyledi.
Danıştay'da kullanılan kayıt cihazının İsrail'de üretilen Regart marka bir cihaz olduğunu aktaran Demirtaş, şunları söyledi:
''Danıştay'da kullanılan hard disk'in kapasitesi 80 GB'dir. 80 GB bir hard diskin Danıştay'da kullanılabileceği gün sayısı 6-7 gündür. 8. gün, ilk günkü görüntüler silinir. 9. gün, ikinci günkü görüntüler silinir ve böyle devam eder. Danıştay'da kayıt cihazları akşam şalter indirilmesiyle kapatılıp sabah tekrar açılıyor. Normal kapatılmayan bir cihazın her an arızalanması beklenebilir.''
''Cihaz, onarımı beklenmeden Danıştay'a götürüldü''
Demirtaş, bir dosyanın geri döndürülemeyecek şekilde silinmesinin saatler alacağını ve bir belgeyi geri döndürülemeyecek şekilde silmek için 25 sefer silme yapılması gerektiğini kaydederek, ''Bu da 6-7 saat sürer. Bilirkişi raporunda, '3 dakikada silindi' deniliyor. 3 dakikada hiçbir zaman geri dönülmeyecek şekilde bir silme işlemi yapılamaz'' dedi.
Bilirkişi raporunda geri dönülmeyecek şekilde silinen dosya sayısının 3 bin 654 olduğunun belirtildiğini ve 2 Mayıs 2006'dan önce oluşan dosya sayısının 3 bin 626 olduğunu anlatan Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
''Bu dosyaların davanın konusuyla alakası yoktur. 2 Mayıs 2006'da 243 dosya oluşmuştur. Cihazda arıza meydana geldiği için bu tarihten sonra dosya oluşmamıştır. 2 Mayıs 2006'da, 18 dakika 23 saniyeden sonra cihaz hiçbir zaman normale yakın kayıt yapmamıştır. OYAK Güvenlik'in müdahalesine kadar 700-750 dosya oluşması gerekirken 16 dosyanın oluşması arızanın olduğunu gösterir. Yani cihaz kayıt yapmamıştır. Yapılan müdahale sonucu arıza çözülememiştir. 16 Mayıs günü cihaz bana getirildi. Cihaz üzerinde 2 saat çalıştım. Yapamayınca, ertesi gün İsrail'deki üretici firmadan destek almaya karar verdim. Ertesi gün İsrail'deki üretici firma ile bağlantıya geçtim. O firmadaki teknik eleman saat 09.00'da çalışmaya başladı. Saat 15.30'a kadar cihazın üzerinde çalıştı. Danıştay saldırısı olmasaydı, saat 15.30-16.00 arasında İsrailli arkadaşım problemi gidermiş, cihazı onarmış, kurulu hale getirmiş olacaktı. Hazır etmesi gerekirdi. Ancak cihaz, onarımı beklenmeden Danıştay'a götürülerek kurulmuştur.''
Bilirkişi raporunda, dava konusu keşif görüntülerinin silinme tarihinin 16 Mayıs 2006 günü saat 19.47.01 olarak belirtildiğini ve saat 19.47.01'de silinen dosyanın saat 19.45.42'de oluşturulduğunun ifade edildiğini belirten Demirtaş, ''Yani silinmeden 79 saniye önce oluşturulmuştur. Bu da, silinen bu dosyanın keşif görüntüsü olduğu ihtimalini yok eder. 16 Mayıs'ta yaratılan dosyalar, keşif dosyası değildir. OYAK Güvenlik'in dosyasıdır. Dosyada yer alan görüntüler de OYAK Güvenlik'in bina görüntüleridir. Danıştay kayıt cihazı 16.30'da OYAK Güvenlik'e alınmıştır. 16.45'te oluşturulan bir dosyanın Danıştay'a ait olması mümkün değildir'' diye konuştu.
''Polislere iyi niyet göstergesi''
Sanık Demirtaş, ''S1'' ve ''D1'' disklerini 2009 yılına kadar 3,5 yıl süresince bir kasada sakladıklarını ve 2009'da sivil polis memurları gelip Danıştay'a ait verileri isteyince bir tutanakla teslim ettiklerini kaydederek, ''Polis memurlarının daha sonra yeniden gelerek görüntüleri izleyemediklerini belirtmesi üzerine onların izleyebilecekleri şekilde bir doküman ve CD hazırlanarak kendilerine teslim edildi ve nasıl izleyecekleri anlatıldı. Bu da bizim iyi niyetimizin bir göstergesidir'' dedi.
Son olarak, ''Bunu yapanların hedefi ben değilim elbette ama fillerin kavgasında çimenlerin ezilmesi kaçınılmaz olur'' ifadesini kullanan Demirtaş, tahliye ve beraatini istedi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde de tutuksuz sanıkların savunmasına geçildi.
Dönemin OYAK Güvenlik çalışanları olan tutuksuz sanıklar Metin Almalı, Serkan Akyıldız, Celalettin Yüksekkaya ve Erdem Acun, yaptıkları savunmalarda, suçsuz olduklarını, Danıştay saldırısıyla doğrudan ya da dolaylı yoldan hiçbir ilgileri olmadığını söyledi.
Bu sanıklar, tahliye ve beraatlerini talep etti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık, savunma alınmasına devam edileceğini belirterek, duruşmayı yarına erteledi.