''Da Vinci'' ses teli kanseri ameliyatına da girdi

Robotik cerrahi yöntemi ile yapılan ses teli kanseri ameliyatı hakkında açıklama yapan Kayhan, kadın doğum, genel cerrahi, üroloji ve kulak burun boğaz cerrahisinde çığır açan robot Da Vinci'nin, ses teli kanseri ameliyatlarında da harikalar yarattığını söyledi.
Kayhan, robotik cerrahinin, erken evre baş boyun ve ağız içi kanserlerinde, iyi huylu tümörlerin tedavisinde açık ameliyat, lazer, kemoterapi veya radyoterapi seçeneklerine göre, çok daha avantajlı bir yöntem olduğunu ifade etti.

''Bu yöntemle hastayı açık ameliyat travmasından koruyorsunuz. Yara yeri, enfeksiyon, boğazda geçici de olsa açılan delik gibi sıkıntılara maruz bırakmıyorsunuz'' diye konuşan Kayhan, şunları kaydetti:

''Daha da önemlisi dışarıdan gırtlak bütünlüğü bozulmazken konuşabilme, yemek yiyebilme gibi günlük aktivitelerine dönüş süresini bir gün gibi kısa bir süreye indirebiliyorsunuz.''

Robotik cerrahi yöntemi ile yapılan ses teli kanseri ameliyatında ameliyat süresinin hazırlık aşaması hariç 15 dakika sürdüğünü kaydeden Kayhan, ameliyatın ağızdan girilerek yapıldığını ifade etti. Kayhan, açık yapılan ameliyatlarda hastanın ancak 10 günde taburcu edilebildiğini ve 20 gün sonra normal hayatına dönebildiğini belirterek, robotik cerrahi yöntemi ile yapılan ses teli kanseri ameliyatında hastanın ameliyatın ertesi günü taburcu edilebildiğini ve bir hafta sonra normal hayatına dönebildiğini vurguladı.

Kemoterapi ve radyoterapi alma oranı düşüyor

Kayhan, sadece kanserler değil iyi huylu tümörler ve uyku apnesine sebep olan dil kökü büyümesi gibi hastalıkların tedavisinde de kullanılan Da Vinci robotunun hem hastaya hem cerraha büyük avantajlar sağladığını ifade ederek, robotik cerrahi yöntemi ile yapılan ameliyatta açık yapılan ameliyatlara göre, kemoterapi ve radyoterapi alma oranının da düştüğüne dikkati çekti.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) aldığı yeni bir kararla artık robotik cerrahi için de fark ücreti alınmayacağını, bu kapsamda üroloji, kadın doğum ve kulak burun boğaz ameliyatlarında alınan yüksek fark ücretinin de ortadan kalktığını dile getiren Kayhan, ''Robotik cerrahi için yılda 20 vaka ayakta alkışlanıyor. Biz Türkiye olarak kulak burun boğazda robotik cerrahi kullanımında Amerika'yı bile geride bıraktık. Vatandaşlarımızın bu yöntemden faydalanma şansı varken açık cerrahi veya diğer yöntemlerle daha sıkıntılı tedavi süreçleri yaşaması çok gereksiz. Yeni bir yöntem olduğu için ya hastalar tarafından güven duyulmuyor veya doktorlar da yeterince yönlendirme yapmıyor. Bu nedenle vaka sayımız geçtiğimiz yıllarda istediğimiz düzeye ulaşmadı belki ama SGK'nın uygulamasıyla birlikte bu yıl hedeflerimize ulaşacağımızı düşünüyorum'' diye konuştu.

Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, ilk kez 2 yıl önce robotik cerrahiyi kulak burun boğaz alanında kullanmaya başladığını, şimdiye dek 40 vakayı ameliyat ettiğini, bu yıl hedeflerinin de 50 vaka olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Vatandaşlarımızın bu avantajlı yöntemden ücretsiz olarak yararlanabilmesinin yolunu açtı bu yeni uygulama. Örneğin bademcik kanseri ameliyatında eskiden çene kemiğini de keserek büyük bir açık ameliyatla tedavi sağlayabiliyorduk. Şimdi robotla ağız içinden girip bademcik ameliyatı yapar gibi kanserli bölgeyi kolaylıkla temizleyebiliyoruz ve üstelik çevredeki sağlıklı dokuya da zarar vermeden bu işlemi en hassas şekilde yerine getiriyoruz. Ayrıca gırtlak kanserinde bazen açık ameliyatlar nedeniyle oluşan açık yara bölgelerine robotik cerrahiyle bacaktan deri alıp greft (yama) yapabiliyoruz. Böylece hastanın ameliyat sonrası yaşam kalitesini iyileştiriyoruz.''

Kayhan, kulak burun boğaz alanında robotik cerrahi kullanımı ile Türkiye'nin dünyada önemli bir yere sahip olduğunu sözlerine ekledi.