Çürük evlerle depreme hazırız!

Araştırmalara göre 2017 başından ağustos ayına kadar Türkiye ve çevresinde 26 bin 227 deprem gerçekleşti ama Türkiye’nin konut stoku depreme hazır değil.

Şehriban Kıraç

Marmara depreminin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen çürük konut stokunu yenilemek için kayda değer bir ilerleme sağlanamadı. Türkiye’nin 20 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 67’si ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ı ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluşuyor. Bu duruma çözüm olarak 2012 yılında başlatılan kentsel dönüşümde yenilenmesi hedeflenen 6.5 milyon binaya karşın, bugüne kadar kentsel dönüşüm sürecine girebilmiş bina sayısı 120 binde kaldı. Olası bir depremde yaşanabilecek kayıpların önlenmesi için öncelikli olan bu 6.5 milyon binanın acilen yenilenmesi gerekiyor. Bu noktada kentsel dönüşüm sürecinde Deprem Yönetmeliği’ne uygun güvenli binaların inşa edilmesi kritik önem taşıyor.

Türkiye topraklarının yüzde 98’i deprem riski altında bulunurken, uzmanlara göre depremlerde büyük çapta can ve mal kayıpları yaşandığı dikkate alındığında, deprem odaklı kentsel dönüşümün vazgeçilmez bir zorunluluk olduğu açık. Türkiye Müteahhitler Birliği’ne göre, çoğunlukla bina bazında yenileme yapılarak ilerlemekte olan sürecin, bütünsel dönüşüm bazında yapılması gerekiyor. Birliğe göre, imar mevzuatının yeni baştan ele alınması ve imar değişikliği uygulamalarının, kamu vicdanını zedeleyen, kişilere özel değerlendirmelerden arındırılması önemli.

Bina öldürür

GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin de, “Unutmamamız gerekir ki, ‘İnsanları deprem değil binalar öldürüyor. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde depreme hazırlıklı olmak için güvenli ve kaliteli yapılaşma anlayışıyla hareket etmeliyiz. Kentsel dönüşüm sürecini, toplumun yaşam kalitesini yükseltecek bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz” dedi.

Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık, Türkiye’de 1950’lerden bu yana gerçekleşen depremlerde 32 bin kişinin hayatını kaybettiğini anlatarak, “Depremlerin oluşturacağı can kayıplarını azaltmanın en etkin iki yolu ise depreme dayanıklı yapılar inşa etmek yani yapı stoğumuzu; kaliteli, güvenliği kanıtlanmış betonlarla güçlendirmek ve toplumu depreme karşı bilinçlendirmekten geçiyor” dedi.

İZODER Başkanı Levent Pelesen de “Marmara depreminin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen Türkiye hâlâ depreme hazırlıklı değil. Türkiye genelinde yaklaşık 15 milyon konutta halen su yalıtımı yok. 6.5 milyon konut ise deprem açısından riskli bina statüsünde. Uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek geliyor” diye konuştu. Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Adil Baştanoğlu, “Depreme karşı tepeden tırnağa, çatıdan temele her an hazır olmalıyız” dedi.