Cumhuriyet’in çınarı Cüneyt Arcayürek’i andık

Gazetemiz yazarı, usta kalem Cüneyt Arcayürek, ölümünün 1. yıldönümünde Gölbaşı Mezarlığı’ndaki gömütü başında eşi Esin Arcayürek, gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, CHP Milletvekili Mustafa Balbay, meslektaşları, yakınları ve okurlarının katıldığı törenle anıldı.

cumhuriyet.com.tr

Gazetemizin usta yazarı Cüneyt Arcayürek, ölümünün 1. yıldönümünde Gölbaşı Mezarlığı’ndaki gömütü başında meslektaşları, yakınları ve okurları ile birlikte anıldı.

Törene, Arcayürek’in eşi Esin Arcayürek, gazetemizin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Ankara Temsilcimiz Erdem Gül, Ankara Haber Müdürümüz Ayşe Sayın, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, eski Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Necati Zincirkıran, Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, İsmet İnönü’nün kızı ve gazeteci Metin Toker’in eşi Özden Toker, CHP milletvekili Mustafa Balbay, gazeteciler ve sevenleri katıldı. Törende konuşan Atalay, Arcayürek’in ölümünden çok kısa süre önce, “artık yolcuyum” diyerek kendisine yazdığı veda mektubundan bahsederek “Mektubunda, göçtüğü diyarlardan gözünün üzerimizde olacağını söylemişti. Onun emek ve katkı verdiği kurumları, ilkeleri yaşatmaya çalışıyoruz. Umarım, bizden sonraki kuşaklar da onun bıraktığı mirası yaşatacaklardır” dedi.

Kimseye yaranmadı

Yekta Güngör Özden de “Cüneyt Arcayürek, zamana ve koşullara göre yazı yazan, birilerine yaranmak peşinde değildi. Özellikle son yıllarda medyada üzüntüyle izlediğimiz yalakalıkların, yalanların hiçbirinden yana değildi” dedi.

Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ise Arcayürek’in Türkiye’de gazetecilik eğitiminin başlatılmasındaki önemini anımsatarak “Geride bıraktığı en önemli şeylerden birisi de iletişim fakültelerinin kurulmasıydı” dedi. Arcayürek’in hapishane döneminde mektuplarıyla kendisini yalnız bırakmadığını söyleyen Mustafa Balbay ise “Medyanın bugünlerini görse elbette üzülürdü. Ama eminim hiçbir şekilde ödün vermeden dimdik durup yazmaya devam ederdi” diye konuştu.

Özden Toker de Arcayürek ile yarım asrı aşan bir dostluğa sahip olduklarını vurgulayarak anlattığı anılarında, “Cüneyt, her zaman dürüst ve sevgi dolu bir insandı. Metin de onun gibi her zaman gazetecilikte muhabir olarak kaldı. O heyecanı ve sorumluluğu duydu” ifadelerini kullandı.