Cumhuriyet'e operasyon Meclis gündeminde

CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Cumhuriyet Gazetesi'ne bugün başlatılan operasyona ilişkin Başbakan Binali Yıldırım'ın cevaplaması istemiyle TBMM'ye soru önergesi verdi. Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri ve yazarlarına yönelik başlatılan operasyonu basın özgürlüğüne doğrudan yapılan bir saldırı olarak nitelendiren Sağlar, "Bu hukuksuzluğu muhaliflerin sesini kesmek için mi yapıyorsunuz?" diye sordu.

cumhuriyet.com.tr

Cumhuriyet Gazetesine bugün başlatılan operasyon kapsamında gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu başta olmak üzere, çok sayıda yazar ve yöneticinin gözaltına alınmasını Meclis gündemine taşıdı. Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye soru önergesi veren Sağlar, "Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri ve yazarlarına yönelik başlatılan operasyonu basın özgürlüğüne doğrudan yapılan bir saldırı olarak nitelendirerek, "Bu hukuksuzluğu muhaliflerin sesini kesmek için mi yapıyorsunuz?" diye sordu.

Sağlar'ın Meclis'e sunduğu soru önergesi şöyle:

Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri ve yazarlarına yönelik başlatılan operasyon basın özgürlüğüne doğrudan yapılan saldırı olarak nitelendirilmektedir. Oysa Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetimini, yayın anlayışını beğenir ya da beğenmezsiniz ancak hukuk devletlerinde düşünce özgürlüğü vardır. Yapılanlar adil yargılamanın ve adaletin hiçe sayılmasıdır.

SAHİDEN SIRA HANGİ MUHALİFTEDİR?

15 Temmuz Darbe girişimi sonrası yaşanılanlar sivil darbenin ta kendisi olarak adlandırılmaktadır. Yalnızca suçluların değil muhaliflerin de bu bahane ile susturulmaya çalışıldığı kanaati kamuoyunda oluşmaktadır. Cumhuriyet gazetesi yönetimi ve yazarlarına karşı yürütülen bu uygulama adil değildir. Eğer yazarın veya yöneticinin terör örgütüyle bağlantılı olduğuna dair varsa delil, kişi çağırılır adliyeye, gereği neyse hukuka uygun ve şeffaf bir şekilde yapılır.

Bu tavırlar kamuoyunda iktidardan olanın, dün kiminle olduğuna bakılmaksızın korunurken, muhalif olanın ise ipinin çekilmesi olarak yorumlanmaktadır. Kamuoyunun yorumlarına göre, 5 gün avukatla görüşme yasağı ise bunun delili niteliğindedir.

Bu çerçevede:

1) Cumhuriyet Gazetesi yazarları ve yönetimine yapılan gözaltılar hukuku, adaleti ve adil yargılamayı hiçe saymaktır. Bu hukuksuzluğu muhaliflerin sesini kesmek için mi yapıyorsunuz?

2) Cumhuriyet Gazetesi’ne cumhuriyet kelimesinden dolayı antipatiniz mi vardır? Neden farklı görüşlere bu kadar tahammülsüzsünüz?

3) 15 Temmuz’u bahane ederek AKP ile aynı görüşte olmayanları sindirdiğinize dair kanaatler güçlenmektedir. Sahiden sıra hangi muhaliftedir?