Cumhuriyet içeride yasak

Cezaevlerinde yaşananları bir mektupla gazetemize yazan siyasi tutuklu Şener, sürgün, sohbet hakkının gaspı, her gün icat edilen yeni yasaklarla hapishanelerde insanca muamelenin dışına çıkıldığını anlattı

SİBEL BAHÇETEPE

Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Cumhuriyet’e mektup gönderen siyasi tutuklu Umut Şener, cezaevlerindeki yaşam koşullarının son 1 yıldır çok kötü olduğunu, bugünlerde bu durumun daha da belirgin hale geldiğini yazdı.

Şener cezaevlerine Cumhuriyet gazetesinin sokulmadığını da bildirdi. Silivri Kapalı Cezaevi’nde kalan siyasi tutuklu Umut Şener cezaevinde yaşadıkları sorunları gazetemize yazdı. “Memleketin aynasıdır denilen yerden, cezaevinden yazıyorum” diyerek mektubuna başlayan Şener, “Biz devrimci, siyasi tutsaklar söz konusu olduğunda, zamana, mekâna göre değişmeyen bir saldırgan zihniyet zaten hep varlığını koruyor. Son 1 yıl ise bu durumun boyutlandığı, koşulların yaşamımızı tehlikeye attığı ciddi bir süreç” ifadelerini kullandı. Şener, mektubunda özetle şunları kaydetti:

“Yıl 2016. Türkiye hapishanelerinde yatacak yer yok. Artan tecrit var, keyfi uygulamalar, hak gaspları günlük işleyiş haline getirildi. Edirne’den Van’a kadar sürgün üstüne sürgün yaşanıyor. Sürgün, tutsakların zaten zorluklarla dolu olan yaşamı altüst ediliyor. Buna karşı çıkan, direnen tutsağa işkence ediliyor. Bizi de geçen yıldan bugüne önce sürgün etmeye çalıştılar. Sonra her aramada başka bir yasak icat edip banyo kovası, leğen, çekmece vb. topladılar. Şeker Bayramı öncesinde, yeni saldırının adını, daha doğrusu bahanesini öğrendik; kitap! 15 kitaptan fazlasını vermeyiz, elinizdekileri de alacağız dediler. ‘Ekmek vermeyin ama kitaplarımıza dokunmayın’ dedik. Kitapları yasaklamak bizi düşüncelerimiz iktidarınki gibi değil diye tekrar tekrar cezalandırmaktır. Bunları kabul etmiyoruz. Taleplerimiz çok insani.”