Cumhuriyet Davası ve Hukuksuzluk

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) 3. Dairesi, Cumhuriyet Davası adı verilen dava ile ilgili onama kararını dört gün önce açıkladı.

cumhuriyet

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bu davada gazetemizin eski yönetici ve yazarlarından 12 arkadaşımız “Terör örgütüne üye olmamakla birlikte, yardım etmek” savıyla yargılanmışlar ve çeşitli cezalara çarptırılmışlardır.Bölge Adliye Mahkemesi, 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını onamış bulunuyor.

Buna göre, cezası beş yılın altında olan 5 arkadaşımız Yargıtay’a gidemeden tekrar cezaevine gönderilecekler. Geriye kalan 6 arkadaşımıza verilen cezalar beş yılı geçtiği için dosya Yargıtay’a gidecek ve yeniden incelenecektir.

Konunun uzmanı ceza hukukçuları, Anayasa Mahkemesi’nin 27 Aralık 2018 gün ve 2018/71 Esas, 2018/118 karar sayılı kararıyla, istinaf kararlarına karşı Yargıtay’a başvurulamayacağı hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini; bu durumun büyük bir hukuksuzluk yaratacağını, eşitliği zedeleyeceğini belirtiyorlar.

Bu dava, hiç kuşkusuz siyasi bir davadır.

27 Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmalarda, gazetemizin bugünkü yöneticileri, yargılanmakta olan arkadaşlarımızın geçmişleri, yaşam biçimleri, düşünce sistemleri nedeniyle “terör örgütüne üye olmak” ya da “yardım” etmelerinin olanaksız ve hukuken anlamsız olduğunu açıkça belirtmişlerdi.

Bu davalar sürerken, kimi çevrelerde, bu siyasi dava ile Cumhuriyet Vakfı’nda yapılan hukuka aykırı seçimlerin iptali için açılan hukuk davası kasıtlı olarak karıştırılmıştır. Birbiri içine sokulmaya çalışılmıştır. Böyle bir algı yaratılmaya çalışılmıştır. Vakıf resmi senedinin ilgili maddesine aykırı olarak yapılan seçimin iptali davası basit bir hukuk davası olup, İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmüş ve karar Yargıtay 8. Dairesi tarafından onanmıştı.

Siyasi dava olan ceza davası ile sözü edilen bu hukuk davasını aynı kefeye koymak çok yanlıştır. Ayrıca böylesi bir iddia, siyasi davayı güçlendirmeye ve aklamaya yarar.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin onama kararı bir hukuksuzluk örneğidir. Bu ceza davasının iddianamesinde 667 kez “haber” sözcüğü geçmektedir ki, bu da hukuksuzluğu ortaya koymaya yeterlidir.

Gazeteciliğin temeli haberciliktir.

Haberden ceza üretmek, haberden “terör örgütüne destek” üretmek hukuka aykırıdır. Basın özgürlüğüne aykırıdır. “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” evrensel ilkesine aykırıdır.

Cumhuriyet gazetesi olarak, bu hukuksuzluğa karşı mücadelemizi ödün vermeden sürdüreceğiz.