''Cumhurbaşkanı ile diyalog içinde olmaktan yanayız"
KKTC'deki ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu, 19 Nisan erken genel seçimlerinde iktidara gelmeleri haline, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile diyalog içinde Kıbrıs müzakerelerinin sürdürülmesinden yana olduklarını söyledi.
cumhuriyet.com.trLiderler arasındaki baş başa görüşmelerden bilgi sahibi olmak istediklerini belirten Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu, ''Kapalı kapılar arkasında iki başkanın konuşmaları ve düşünceleri bizim tarafımızdan bilinmezse, böyle bir destek vermemiz mümkün değildir'' dedi.
Derviş Eroğlu, Lefkoşa'da düzenlediği basın toplantısında, partisinin seçim programı hakkında bilgi verdi.
Eroğlu, bir gazetecinin, ''hükümete gelmeleri halinde, mevcut Kıbrıs politikasını gözden geçirip geçirmeyecekleri'' sorusu üzerine, görüşmelerin seyrine göre hükümetlerin tavır belirlemesinin mümkün olduğunu kaydetti.
Müzakerelerde bugüne kadar ele alınan mülkiyet başlığındaki hiçbir konuda, ''Yönetim ve Güç Paylaşımı'' başlığının ise yüzde 70'inde anlaşma olmadığını ifade eden Eroğlu, iktidar olmaları halinde Cumhurbaşkanı Talat'ın görüşmeleri sürdürmesinden yana olduklarını açıkladı.
Eroğlu, şunları söyledi: ''Bizim iktidarımızda da müzakere masasında görüşmeleri sürdürecektir. Seçilmiş cumhurbaşkanıdır, biz bugün ana muhalefet olarak, yarın da iktidar olarak Sayın Talat'ın görüşmeleri sürdürmesinden yanayız. Yalnız bizimle diyalog içerisinde olması; her görüşme öncesinde bir, bir buçuk saat (Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris) Hristofyas ile baş başa özel görüşmeler yapıyor. Bu görüşmelerde ne konuşuluyor. Hükümet kanadı olduğumuz takdirde, o konuşmaların da bizim bilgimiz dahilinde olmasını mutlaka istemek mecburiyetindeyiz. Çünkü, kapalı kapılar arkasında iki başkanın konuşmaları ve düşünceleri bizim tarafımızdan bilinmezse, böyle bir destek vermemiz mümkün değildir.''
Müzakere masasında ortaya çıkan konulara göre tarafların politika üretmesinin normal olduğunu belirterek, müzakere masasında iki bölgeli, iki toplumlu federasyon konuşulduğunu ifade eden Eroğlu, ''Yalnız bunun altı nasıl dolacak, altını doldururken Annan Planında verilen tavizlerin ötesinde daha neler verilecek'' diye konuştu.
Eroğlu, müzakere masasında ''alternatifsiz olunduğu'' mesajının verilmemesi gerektiğini de söyledi.
Daha önce iktidarda iken Dışişleri Bakanının, eski Cumhurbaşkanı Rauf Danktaş'a, baş başa görüşmeleri de dahil, müzakerelerde eşlik ettiğini anlatan Eroğlu, ''iktidara gelmeleri durumunda, hükümetten bir bakanın müzakere masasında cumhurbaşkanına eşlik etmesinde yarar gördüklerini'' söyledi.
Ergenekon konusu
UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu, Ergenekon olayı ve Sendikacı Mustafa Özbek'in KKTC'deki mal varlığıyla ilgili bir soruya, ''Bu soruyu sormasanız şaşardım'' karşılığını vererek, ''KKTC'nin Ergenekon olayı ile bir ilgisi yoktur'' dedi.
Mustafa Özbek'in bir sendikacı olarak KKTC'ye geldiğini anlatan Eroğlu, ''Kendi parasıyla, Türkiye vatandaşı herkes bu memlekette mal satın alabilir. KKTC hükümeti Türk Metal Sendikasına veya Mustafa Özbek'e parasız hiçbir şey satmamıştır. Kesinlikle ifade ediyorum ki, Mustafa Özbek devletimizden, hükümetimizden hiçbir mal tahsis veya kira olarak almamıştır. Ne aldıysa bu memlekette parasıyla almıştır... KKTC'nin hangi insani Türkiye'de hükümet devirecek, böyle bir düşünceye şaşarım'' dedi.
Eroğlu, KKTC'de iktidarda olan Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) ''sermayesinin bittiğini, politikasının iflas ettiğini'' savunarak, CTP'nin Ergenekon olayı ile ''bir şeyler yapmaya çalıştığını, halkın bunu yutmayacağını'' söyledi.
"Külleri kalmış bir ekonomi..."
''Biz bir enkaz değil, enkazdan da öteye yangın sonrasında külleri kalmış bir ekonomiyi, bir ülkeyi devralmakta olduğumuzun bilincindeyiz. Ama biz zor günlerin partisiyiz ve bunları aşacağız'' diyen Eroğlu, her alanda, her konuda, çok yönlü, dinamik, proaktif bir siyaset izleyeceklerini kaydetti.
Atacakları adımların ekonomik yanları kadar stratejik ve siyasi yönleri de olacağını ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti: ''Örneğin KKTC'nin peyder pey serbest bölgeye dönüştürülmesi ekonomik bir hedef gibi görünse de aynı zamanda siyasi bir adım niteliğindedir de. Örneğin KKTC'ye Anavatan Türkiye'den su, elektrik, doğalgaz getirilmesinin hedeflenmesi hem üniversitelerimizde okuyan öğrenci sayısının, ülkemize gelecek turist miktarının artırılması için önemlidir, hem de siyasi konularda vereceği mesaj bakımından önemlidir.''
Derviş Eroğlu, 19 Nisan 2009 seçimlerinden ''açık farkla önde çıkacaklarını'' savunarak, ''Yine uzmanların ifadelerine göre UBP'nin tek başına iktidara gelmesi de sürpriz olmayacaktır'' dedi.