Çözüm arayışında son perde: Suriye için yeni ittifaklar
Suriye temsilcisi olarak Ankara’ya yakın Jeffrey’i atayan Trump, SDG’nin elindeki bölgelerin imar bütçesini de Ortadoğu zenginlerine havale etti.
Doğan Ergün
ABD Başkanı Donald Trump, seçim kampanyasında ve sonrasında sık tekrarladığı okyanus ötesi harcamaların düşürülmesi vaadini hayata geçiriyor. Trump, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın geçen cuma dondurulduğunu açıkladığı, Suriye’de Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolündeki bölgelerin yeniden inşası için planlanan 230 milyon dolarlık fon için “Suudi Arabistan ve Ortadoğu’daki diğer zengin ülkelerin” ödeme yapacağını açıkladı. SDG’nin omurgasını, Ankara’nın terör örgütü saydığı YPG oluşturuyor. Trump açıklamasında “ABD, Suriye’ye yaptığı saçma sapan 230 milyon dolarlık ülkenin yeniden imarı ödemesine son verdi. ABD yerine Suudi Arabistan ve Ortadoğu’daki diğer zengin ülkeler ödeme yapmaya başlayacak” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı geçen mart ayının sonunda ülkesinin Ortadoğu’da 7 trilyon dolar harcadığını belirterek “Yakın zamanda Suriye’den çekileceğiz. Biraz da başkaları ilgilensin” şeklinde konuşmuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı, 230 milyon dolarlık fonu dondurduğunu duyurduğu açıklamasında, Suudi Arabistan’ın başta Rakka olmak üzere Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusundaki bölgelerindeki “istikrar projelerine” 100 milyon dolarlık katkıda bulunduğunu da bildirmişti. Trump’ın yeni sözlerinin, ödendiği bildirilen bu meblağı içerip içermediğine ilişkin ise bir açıklama yapılmadı.
‘James Jeffrey atamasına dikkat’
ABD’nin Suriye politikasına ilişkin güncel gelişmeleri dış politika uzmanı, yazar Soli Özel’le konuştuk. Özel, ABD yönetiminin Suriye’nin kuzeyi için öngörülen fonun Körfez ülkeleri tarafından ödeneceğini açıklamasının, Trump’ın Suriye’den çekilme isteğiyle uyumlu olduğunu düşünüyor. Özel’e göre, ABD’nin pozisyonu açısından belirleyici gelişme ise ABD’nin Suriye Özel Temsilciliğine James Jeffrey’in atanması. Jeffrey’in 2008-2010 yılları arasında Ankara, 2010-2012 arasında ise Bağdat Büyükelçiliği görevinde bulunduğunu hatırlatan Özel, “ABD’de ‘bölgedeki müttefikimiz YPG mi yoksa Türkiye mi?’ şeklinde yaşanan tartışmada Jeffrey, net bir şekilde Türkiye’yi işaret eden bir isim” şeklinde konuştu. TSK ile ABD Ordusu arasında Mınbiç’te ortak devriye için eğitimlere başlanacağına da değinen Özel, “Bölgede sanki Türkiye ile ABD’yi birbirlerine yaklaştıran adımlar atılıyor. Ancak ekonomide yaşananlar nedeniyle bunların ya farkında değiliz ya da farkında olmamız istenmiyor” ifadelerini kullandı. Jeffrey atamasının YPG açısından “sonun başlangıcı” olabileceği yorumunda bulunan yazara göre, örgütün Şam’la temasının arkasında da ABD-Türkiye yakınlaşmasından duyulan rahatsızlık yatıyor. Soli Özel, 7 Eylül’de Türkiye, Rusya, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da yapılması planlanan bölge odaklı toplantının ise İdlib planlarında belirleyici olup olmayacağı konusunda soru işaretleri bulunduğunu belirtti. Özel’e göre, aralarında çok sayıda cihatçının da bulunduğu yüz binlerce kişinin Türkiye’ye akınına neden olabilecek İdlib çatışması ancak Tahran-Moskova-Ankara hattında engellenebilir.
İstikrar için dörtlü işbirliği
Rusya lideri Vladimir Putin ile Almanya Başbakanı Angela Merkel arasında önceki gece Almanya’da yapılan görüşmeye damgasını vuran başlıklardan biri Suriye oldu. Görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulunan Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Rusya ve Almanya’nın Türkiye ve Fransa ile yeni dörtlü bir formatta Suriye’nin istikrara kavuşması için çalışmak istediğini duyurdu. Dörtlü işbirliğinin ilk aşamada uzmanlar düzeyinde olacağını belirten Peskov, daha sonra liderlerin katılacağı bir zirve gerçekleşebileceğini ifade etti. Suriye’de çatışmasızlık bölgelerinin yaratılması için 2017 yılı başında Astana’da Türkiye-Rusya-İran tarafından oluşturulan işbirliği de çalışmalarına devam ediyor. Çalışma başlıkları henüz belli olmayan yeni formatın ise mültecilerin dönüşü, ülkenin imarı ve siyasi çözüm konularında çalışmalar yapabileceği değerlendirmeleri yapılıyor. Berlin’in kuzeyindeki Meseberg Şatosu’nda yapılan görüşmede konuşan Putin, Avrupalılardan Suriye’nin yeniden imarına katılmaları ve mültecilerin ülkelerine dönmeleri için destek çağrısında bulundu. Merkel ise anayasa reformu ve seçimler dahil olmak üzere siyasi çözümün önemine işaret ederken gözlerin üzerinde olduğu İdlib’in kuzeyinde insani bir felaketin önlenmesi konusunda da uyarıda bulundu