Covid salgınının yayıldığı Avrupa'da telaş: Maske kuralları değişiyor, önlemler sıkılaştırılıyor
Koronavirüs Avrupa çapında hızla yayılmayı sürdürürken, ev yapımı ya da kumaş maskelerin virüsün mutasyon geçirmiş türleri karşısında yeterince koruyucu olmadığından kaygılanan yetkililer, tavsiyelerini değiştirmeye başladı.
BBC TürkçeKoronavirüs Avrupa çapında hızla yayılmayı sürdürürken, ev yapımı ya da kumaş maskelerin virüsün mutasyon geçirmiş türleri karşısında yeterince koruyucu olmadığından kaygılanan yetkililer, tavsiyelerini değiştirmeye başladı.
Almanya'da Başbakan Angela Merkel ve 16 eyalet başbakanı Salı günü iş yerleri, kamu taşıma araçları ve dükkanlarda ya FFP1 diye adlandırılan cerrahi maske ya da koruyucu filtresi olan FFP2 maskelerinin kullanılması konusunda anlaştı.
Angela Merkel, İngiltere'de ortaya çıkan yeni koronavirüs varyantının, maske konusundaki değişikliğin ötesinde, kapanma önlemlerinin yeniden sıkılaştırılmasının temel nedeni olduğunu söyledi.
Merkel, önlem almazlarsa "İngiltere'nin durumuna düşme" tehlikesiyle yüz yüze olduklarını söyledi.
Almanya'da yeni önlemler kapsamında okullar ve kreşler ile hayati ürünler satmayan dükkanlar, berber ve kuaförler de en az 14 Şubat'a kadar kapalı kalacak.
Avusturya da Pazartesi gününden itibaren maske konusunda Almanya örneğini izleyecek.
Fransa hükümeti, çok katlı olarak bile yapılmış olsa kumaş maskelerin yeterli koruma sağlamadığına karar veren bilim kurulunun tavsiyesi doğrultusunda cerrahi maskeyi zorunlu ilan edip etmemeyi değerlendiriyor.
Fransa Kamu Sağlığı Yüksek Konseyi geçen hafta sonu kumaş maskelerin yeterince koruyucu olmadıklarına dair açıklama yaptı. Kumaş ve düşük kaliteli diğer maskelerdeki yüzde 70 koruma oranının cerrahi maskelerde doğru kullanıldığı takdirde yüzde 95'lere kadar yükseldiği kaydedildi.
İngiltere'den gelen yeni koronavirüs varyantının daha bulaşıcı olması nedeniyle daha güçlü maske kullanmanın önemine dikkat çekildi.
FFP2 maskesi neden daha koruyucu?
Uzmanlar piyasadaki maskelerin iki ana gruba ayırılabileceğini söylüyor.
Birinci tür maske, kullanan kişinin başkalarını enfekte etmesini önlemeye yarıyor. Kumaş maskeler ya da mavi-beyaz renklerdeki cerrahi maskeler bu işlevi görüyor. Kullanıcı öksürdüğünde, hapşırdığında ya da konuştuğunda maske onun nefesindeki zerreciklerin yakın çevresindekilere erişmesini engelliyor.
Fakat bu birinci tür maske kullanan kişinin, içinde koronavirüs zerrecikleri bulunma ihtimali olan havayı solumasını tam olarak engelleyemiyor.
Diğer yandan koruyucu maskeler var. Bunlar kullananın çok küçük zerrecikleri solumasını engelliyor. Bunlara FFP maskesi de deniyor ki bunlar içerisinde filitreli olan FFP2 en koruyucu olanı.
Avrupa'da kullanılan FFP2 maskeleri uzmanlara göre havadaki zerrecikleri en az yüzde 94 oranında süzüyor.
Bunlar N95 adıyla anılan meskelerle hemen hemen aynı koruyuculuk oranına sahip. Bu maskeleri daha çok hastanelerde ve biyoloji laboratuvarlarında çalışanların taktığını görüyoruz.
Ama virüslü ortamlarda çalışanlar açısından iyi koruyucu maske kullanmak işin sadece bir boyutu. Buna eldiven, başka koruyucu giysiler ve ellerin sürekli dezenfekte edilmesinin de eşlik etmesi gerekiyor.
FFP tipi maskelerin kumaş ve ev yapımı olanlardan üstün koruyucu özellikleri olduğu biliniyordu ama geçen yıl salgın yayılmaya başladığında bir çok ülkede yetkililer, eldeki maske stoklarının özellikle de FFP2'lerin sağlık çalışanlarına yetmeyeceği endişesiyle bu tür maskelerin yaygın kullanımını teşvik etmedi, hatta caydırma yönüne gitti. Bir çok ülkede insanlar kendi maskelerini yapmaya teşvik edildi.
Ancak artık bu maskelerin üretimi iyice arttı ve çok daha kolay bulunabiliyorlar ve sağlık çalışanlarının koruyucu malzeme sıkıntısı çekme tehlikesi iyice azalmış bulunuyor.
Uzmanlar kullanım kurallarına, hijyen önlemlerine dikkat etmek koşuluyla kalabalık ve kapalı yerlerde bu maskelerin kullanılmasının daha koruyucu olduğunda birleşiyor.
Avrupa'da korku ve yeni önlemler
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), İngiltere'de ortaya çıkan ve daha bulaşıcı olduğu düşünülen koronavirüs varyantının en az 60 ülkeye yayıldığını, Güney Afrika'da ortaya çıkan ve yine daha hızlı bulaştığı düşünülen mutasyonun ise şimdiye kadar 23 ülkede tespit edildiğini açıkladı.
Salgının ikinci dalgasından en çok etkilenen bölgelerden Avrupa'da Hollanda hükümeti, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ülkede ilk kez ulusal çapta sokağa çıkma yasağı uygulamaya hazırlanıyor.
Ülkede en az 9 Şubat'a kadar, 20:30-04:30 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi bekleniyor.
Yeni kurallara göre bu yasak sırasında insanlar çocuk bakımı ve köpek gezdirme dışında amaçlarla dışarı çıkamayacak veya işyerlerinden dışarı çıkmalarının neden gerekli olduğunu açıklayan bir belge almaları gerekecek. Dükkanlar da 20:15'ten itibaren kapanacak.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte ayrıca İngiltere, Güney Afrika ve bir çok başka ülkeden uçuşların Cumartesi gününden itibaren yasaklanacağını da açıkladı.
İngiltere'deki koronavirüs varyantının önümüzdeki ay hızlı bir şekilde yayılmasının beklendiği Fransa'da da yeni önlemlerin hazırlığı var.
Daha güçlü maske kullanımının yanısıra Fransa'nın daha sıkı bir kapatmaya da gidebileceği beklentisi var.
İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesine konuşan Paris'deki Saint Antoine Hastanesi Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü Başkanı Karine Lacombe, yeni varyantın çok daha hızlı yayılması nedeniyle özellikle Mart ayı civarında ülkede salgının çok kritik bir düzeye gelebileceğini, hastaneler ve yoğun bakım kapasiteleri zorlandığında çok sıkı önlemler ilan edilmesi gerekeceğini söyledi.
Kasım ayı ortasından bu yana haftalık yeni vaka sayısının en yüksek düzeyine ulaştığı Fransa'da geçen hafta akşam saat 6'da başlayan gece sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.
Aşılama nasıl gidiyor?
Avrupa ülkelerinde aşılama konusunda aşı temini sıkıntısı ve lojistik sorunlar yaşanıyor.
İtalya aşı naklinin gecikmesi nedeniyle Pfizer'i dava etmeye hazırlandığını açıkladı.
Bu hafta ülkeye vadedilen 397 bin doz yerine sadece 48 bin doz aşı ulaştığı geçen hafta da 165 bin doz eksik gönderildiği bildiriliyor.
Şirket geçen hafta aşı naklinde geçici gecikmeler olacağını açıklayınca bir çok AB ülkesi sert tepkiler göstermişti.