“Covid-19’a karşı üretilen aşılara temkinli yaklaşmalıyız”

Dünyayı sarsmaya devam eden koronavirüse karşı aşı ve ilaç çalışmaları devam ederken Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy, Bir zoonoz pandemisinde ilk kontrol altına alınması gereken bu enfeksiyonun kaynağıdır. Bu tip hastalıklar için geliştirilen aşılara karşı her zaman soru işaretleri ile yaklaşılması gerektiğini söyledi.

DHA

Kulak Burun Boğaz uzmanı Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy, korona aşısıyla ilgili konuştu. Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy, "Dünyamızda yaygın biçimde seyreden bu zoonotik pandemide, salgınla ilgili mikro organizmanın ilk kaynağı henüz kesin olarak açıklığa kavuşmamıştır. Bir zoonoz pandemisinde ilk kontrol altına alınması gereken bu enfeksiyonun kaynağıdır. Yine temel enfeksiyon bilgilerine göre salgınların sanılandan daha farklı bir kaynak ve daha farklı bir mikroptan da kaynaklanabileceği göz önüne alınmalıdır" diye konuştu.

İLK KAYNAĞI HENÜZ KESİN OLARAK AÇIKLIĞA KAVUŞMAMIŞTIR

Prof. Dr. Dereköy sözlerini şöyle sürdürdü: 

Koronavirüs hastalığı (COVİD-19) ile ortaya çıkan küresel salgın tüm dünyayı etkileyerek yoğun bir şekilde devam etmektedir. Şiddetli Akut Respiratuar Sendrom’da (SARS) ve Middle East Respiratuar Sendromu (MERS) olarak bilinen salgınlarda hayatı tehdit eden ve hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklara neden olan virüslerin insanlara geçiş ve bulaşma yolları halen araştırılmaktadır. Geldiğimiz bu belirsiz ortamda bir hastalık ile bir mikrop arasında nedensel ilişki kurmak için gereken dört kritere (Koch postulatları) uygun olarak temel salgın ilkelerini hatırlatmakta yarar görüyorum. Zoonotik hastalıklar denildiğinde, hayvandan insana geçen enfeksiyon hastalıkları kastedilmektedir. Dünyamızda yaygın biçimde seyreden bu zoonotik pandemide, salgınla ilgili mikroorganizmanın ilk kaynağı henüz kesin olarak açıklığa kavuşmamıştır. Bir zoonoz pandemisinde ilk kontrol altına alınması gereken bu enfeksiyonun kaynağıdır.  

COVİD TANI TESTİNİN GÜVENSİZLİĞİ BU GERÇEĞE BAĞLI OLABİLİR

Yine temel enfeksiyon bilgilerine göre salgınların sanılandan daha farklı bir kaynak ve daha farklı bir mikroptan da kaynaklanabileceği göz önüne alınmalıdır. Tifo (Salmonella Typhi) ile Paratifo’nun (Salmonella Paratyphi) aynı salgında simültane olarak yer alabildiğini hatırlatıyor ve bir mikrobun farklı türlerinin birlikte olduğunda daha ağır bir enfeksiyon yapabildiğini vurgulamak istiyorum. İnsanda görülen Kampylobakteriozis’in hiperendemisinde (insanlarda en sık rapor edilen zoonotik hastalık) aynı tavuk, domuz veya diğer çiğ et kaynaklarındaki etken patojenin farklı virulan suşlarının (bir mikrobun hastalığa neden olma yeteneği) bir araya gelmesi sorumlu tutulmaktadır. Kullanılmakta olan COVİD tanı testinin güvensizliği bu gerçeğe bağlı olabilir.” 

“ENFEKTE HAYVANLAR SALGINDA ROL OYNAYABİLİR” 

Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy, “Avrupalı bir akademisyen COVİD-19 pandemisini tarihte ilk kez görülen ve solunum yolu ile bulaşan gıda kaynaklı bir salgın olarak tarif etmektedir.” dedi ve ekledi:

“Yazara göre salgın, Çin’de yoğun viremi (Virüslerin kan dolaşımına girmesi) halindeki hayvanların üzeri kapalı ve hava sirkülasyonu bozuk canlı hayvan pazarında işlenmesi sırasında, virüsün damlacık veya aerosol (hava yoluyla bulaşma) etkisiyle çevreye yayılması sonucu başlamış olabilir. Rezervuar görevi yapan bu viremik hayvanların hasta olmayabileceğini de belirten yazara göre büyük gıda işletmelerinde virüsün bulaşması, hayvan ve gıda ile temas sonucu virüs yayılabilmektedir. Enfekte deniz ürünleri, balık tankları ve canlı hayvanların yaşadığı ortam havasına solunum yolu maruziyeti salgında rol oynayabilir. Bu hipotez son aylarda Avrupa’da Almanya başta bazı ülkelerde ve ABD’deki bazı et işleme tesislerinin koronavirüs salgınlarının en yoğun kaynağı haline gelmesini açıklamaktadır’  

"ÜRETİLMEYE ÇALIŞILAN AŞILARIN KONUYU KARMAŞIK BİR HALE GETİRMESİ MÜMKÜN"

‘Son olarak yine kıymetli bilim insanlarının görüşlerini kamuoyuna aktarmayı bir vazife biliyorum’ diyen Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy, sözlerini şöyle sürdürdü:  

"Çin başta olmak üzere bazı ülkelerde hayvan hastalıklarına karşı yoğun aşı çalışmaları yapılmaktadır. Konuyla ilgilenen akademisyenler, özellikle hayvanlardaki canlı aşı çalışmalarının bazı zararlarına işaret etmişlerdir. Bu yönüyle temel enfeksiyon kaidelerine göre, bir zoonozla karşılaşıldığında, hekimlerin hasta hayvanlara maruziyeti sorgulamak dışında canlı hayvan aşısına maruziyeti, canlı aşı uygulanan hayvanlara maruziyeti ve canlı aşının uygulandığı ortamı araştırmaları gerekliliği vardır. Aşı ile enfekte hayvanlardan üretilen ilaç, kozmetik ve tıbbi malzemenin hastalığı ağırlaştırabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durumda üretilmeye çalışılan aşıların konuyu karmaşık bir hale getirmesi de mümkün gözükmektedir. Yine bilim insanları son yıllarda kırsal bölgelerde ortaya çıkan ağır enfeksiyon olgularında yaban domuzlarının vektör rolü oynayabileceğini de ileri sürmektedirler."