Çocuk psikoloğu Aybeniz Yıldırım: 'Tehdit unsurları çok fazla'
Çocukların kendi haklarını bilmesi ve istismarın önüne geçmek için nelerin yapılması gerektiğini, çocuk ve ergen psikoloğu Saadet Aybeniz Yıldırım, Cumhuriyet.com.tr'den Sinem Nazlı Demir'e anlattı.
cumhuriyet.com.trTürkiye'de işlenen istismar suçlarının neredeyse yarısı çocuklara yönelik işleniyor. Çocukların kendi haklarını bilmesi ve istismarın önüne geçmek için nelerin yapılması gerektiği gibi önemli konuları, Üsküdar Üniversitesi Np Etiler Tıp Merkezi'den çocuk ergen psikoloğu Saadet Aybeniz Yıldırım Cumhuriyet.com.tr'den Sinem Nazlı Demir'e anlattı.
'SEVGİMİZİ DOĞRU GÖSTERMELİYİZ'
Cinsel istismar nedir? Hangi davranışları içerir?
'Çocuğa yönelik, çocuğa uygun olmayan ve çocuğun istemediği tüm cinsel içerikli davranışlar cinsel istismar konusunda değerlendirilebilir. Fakat bu çok geniş bir konu ve bir davranışı cinsel istismar olarak nitelendirmek için illa bariz bir şekilde cinsellik içermesine de gerek yok. Çocuğu, çocuğun hoşlanmadığı bir şekilde öpmek de cinsel istismara girebilir. Burada vurgulanmak istenen nokta, çocuğa yönelik davranışlarda çocukla ilgilenen bireylerin kesinlikle dikkat etmesi gerekenler var. Mesela çocuğun ebeveyni çocuğa sormadan çocuğu doğrudan sürekli bir şekilde öpüyorsa, çocuk bunu normal bir davranış gibi algılayabilir. Yabancı bir birey bu davranışı gerçekleştirdiğinde tepki veremeyebilir. Dolayısıyla çocuğa neyin doğru neyin yanlış davranış olduğunu öğretmemiz ve yanlış davranışları uygulamamamız gerekir. Sevgimizi doğru bir şekilde göstermeliyiz ve çocuklara yanlış mesajlar vermemeliyiz.'
Bir çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığı nasıl anlaşılır?
'10 yaş ve altındaki çocukların cinsel istismara maruz bırakıldıklarında vermiş olduğu tepkiler; çocuğun kendi yaş ve gelişim düzeyine uygun olmayan cinsel bilgiye sahip olması, resimlerinde, oyunlarında ve davranışlarında cinsel içerikli temaların olması, sık ve ortalık yerde yapılan aşırı mastürbasyon, çocuğun konuşmasında cinsel içerikli sözcükleri sık kullanması, yalnız kalmak istememe, uyku sorunları, alt ıslatma, büyük tuvaletini kaçırma veya daha önce edinilen davranışlarda gerileme, kendini yaralayıcı ya da risk alıcı davranışlar, dürtüsellik, dikkat dağınıklığı veya konsantrasyon güçlüğü olarak öngörülebilir. Bunların dışında yeme bozuklukları, kendini yaralayıcı davranışlar, intihara eğilim, depresyon, sosyal geri çekilme, okul ve arkadaş ilişkilerinde sorunlar veya ani davranış değişiklikleri gözlemleyebiliriz.'
'TEHDİT UNSURLARI ÇOK FAZLA'
Çocuk, cinsel istismara maruz bırakıldığında bu ihlali açıklama sürecinde hangi zorluklarla karşılaşabiliyor?
'Tehdit unsurları çok fazla olabiliyor. Kendisine ya da çevresine zarar gelebileceği konusundaki endişeleri artıyor. Bu nedenle çocuk harekete geçmekten çekinebiliyor. Çocuğun bu durumu kendi içerisinde kabullenmesi ve dışarıya aktarması çok zor bir süreç. Çoğu zaman bu tehdit unsurlarından dolayı korkabiliyorlar. Kendilerine inanılmayacağını düşünebiliyorlar. Fakat yine de çocuklar farklı yollarla konuşmaya, kendilerini anlatmaya çalışıyorlar.'
Cinsel istismara maruz bırakılan çocuklarda hangi etkiler veya davranışlar gözlemlenebilir?
'Herkeste ve her yaşta bu süreç farklı bir şekilde işleyebiliyor. Bu nedenle farklılıklarla karşılaşıyoruz. Tekrarlayıcı, rahatsız edici düşünceler, olayla ilgili kabuslar, karanlık olayı çağrıştırabileceğinden ya da kabus göreceğini düşündüğü için uyumak istememek, öfke patlamaları, olayı anımsatan her duruma karşı psikolojik sıkıntı yaşama hali, güven duygusunun yıkılması, insanlara güvenmeme, istismarı önleyemediği için acizlik hissetme veya depresyon sık görülen tepkilerdir. Daha içe kapanık bir çocukla karşılaşma riskimiz artabiliyor.'
'ÇOCUKLAR HAYIR DİYEBİLMELİ'
Çocuğun bakımı ile ilgilenen bireylere ve ebeveynlere, çocuk için hiçbir şekilde risk ortamı oluşmaması adına hangi davranışları yapmalarını ve yapmamalarını önerirsiniz?
'Cinsellik hakkında konuşmaktan çekinilmemeli. Yaşına uygun olarak kısa ve anlaşılır şekilde sorulan sorular cevaplanmalı. Doğum, cinsiyet farkı gibi sorular ebeveynler tarafından cevaplanmadığı zaman çocuk başka kaynaklardan cevap aramaya çalışacaktır. Pipi, kuş, kuku ve benzeri isimlendirmeler tercih edilmemeli. Özel bölgelerine bir yabancının ya da tanıdık birinin dokunamayacağı öğretilmeli, doktorun bile sadece annesi ya da babası yanındayken özel bölgelerine dokunabileceği söylenmelidir. Çocuğa bedenine izinsiz dokunulmaması gerektiği anlatılmalı. Sarılmak ya da öpmek için çocuktan izin istenmeli. Eğer izin vermiyorsa zorlanmamalıdır. İyi dokunuşlar ve kötü dokunuşlar öğretilmeli. Örneğin özel bölgelerine dokunulmasını kötü dokunuş olarak tanımlarken ailesinin, arkadaşlarının sarılması, yanağından öpmesini iyi dokunuş olarak değerlendirebiliriz. Cinsel istismara maruz bırakılan çocuklara bunun bir sır olduğu söyleniyor. Her ne olursa olsun birinin özel bölgesine dokunmak istediğinde ya da dokunduğunda bağırması, çığlık atması, oradan güvenli bir yere uzaklaşması ve güvendiği yetişkinlere olayı anlatması gerektiği söylenmeli. Özel bölgeye dokunulması ve bunun saklanması kötü bir sırdır. Doğum günü için sürpriz bir kutlama yapmak iyi bir sırdır. Her yaş grubu için önemli olan bir nokta da istenmeyen durumlara karşı ‘hayır’ diyebilme becerisidir. Günlük yaşamda hayır diyemeyen bir çocuk ya da ergen cinsel istismara maruz bırakıldığında da hayır diyemeyebilir. Hayır diyebilme becerisi her yaş grubundaki çocuğa ve ergene kazandırılmalıdır. Çocuklar, bedenleri konusundaki hakları bilmelidir. Kırmızı çizgiler anlatılmalıdır. Böyle önemli konular bir dönem çok popüler oluyor, üzerine konuşuluyor. Sonrasında unutuluyor fakat farklı bir noktaya getiremiyoruz. Yaptırım noktalarında caydırıcı olamıyoruz ve yeterli müdahaleler uygulanmıyor. Bizim de yapabildiklerimiz bir yere kadar etki ediyor. Dolayısıyla bu konuları konuşmak ve yapılması gerekenleri hayata geçirmek çok önemli.'