"Çocuk istismarında toplum olarak hepimiz sorumluyuz"

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Çocuklara yönelik cinsel istismarın çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, "Çocuk istismarında tüm yetkili makamlar elini taşın altına koymalı" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk yaptığı yazılı açıklamada Siirt'te yaşanan olayları değerlendirdi. Türkiye'nin Siirt'te yaşanan olayların dehşetiyle sarsıldığını ifade eden Koncuk, "Önce Siirt'te küçük yaştaki kızlara iki yıl boyunca tecavüz edildiği haberleri gündemi sarstı, ardından Pervari'de Yatılı İlköğretim Okulu'nun 8 öğrencisinin 3 yaşındaki bir kıza tecavüz edip öldürdükleri, iki yaşındaki erkek çocuğuna da tecavüz ettikten sonra ölüme terk ettikleri ortaya çıktı. Son olarak dün de Manisa'da 14 ve 16 yaşındaki 2 kız çocuğu ile 16 yaşındaki 1 erkek çocuğa fuhuş yaptırıldığı haberi gündeme bomba gibi düştü" açıklamalarında bulundu.

Tüylerimizi diken diken eden bu haberlerin, Türkiye'de neler oluyor sorusunu akıllara getirdiğini söyleyen Koncuk açıklamasında, "Çocukların istismar edilmesi ya da çocukların kendilerinin başka çocukları istismar etmeleri hepimizin kanını dondurmaktadır. Pervari'de mağdurların bebek, zanlıların çocuk olması ise çok düşündürücüdür" görüşüne yer verdi.

Çocuklara yönelik cinsel istismarın çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunan Koncuk şu önerilerde bulundu:
"Çocuk istismarında; eğitimsizlik, cehalet, ailenin ilgi ve şefkat eksikliği, çocukların aile ve okul kontrolü dışında bırakılması, aile içi ilişkiler ve şiddet, istismar, taciz ve ekonomik faktörler gibi pek çok değişkeni birlikte ele almak gerekmektedir."

Pervari'de de yatılı ilköğretim bölge okulunda okuyan bu çocukların ailelerinin gelir düzeyine bakıldığında, ekonomik yönden kötü durumda olduğunu ileri süren Koncuk açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sosyo-ekonomik sorunlar nedeniyle kendi başına bırakılan bu çocuklar, aile sevgisinden, şefkatinden, ilgisinden uzak büyümekte, aile ortamında sosyalleşmeleri mümkün olmamakta ve bu da çocukların, psikolojik yönden olumsuz etkilenmesine, sağlıklı bir ruh yapısına sahip olamamasına yol açmaktadır. Öte yandan eğitimsiz ailelerin bilinçsiz bir şekilde bakamayacakları kadar çocuk yapması da başlı başına bir sorundur. Aile içinde şiddet, istismar ve taciz olaylarının yaşanması ise çocuklarda telafisi çok zor olan hasarlara yol açmaktadır.

Çocukların davranışlarının en iyi gözlemlendiği yerler, okullardır.
Şiddete, suç işlemeye eğilimli ya da sorunları olan, devamsızlık yapan çocukların okullarda öğretmenleri tarafından iyi gözlemlenmesi, rehber öğretmenlere yönlendirilmesi, aileleriyle iletişim kurulması, gerekirse bu çocuklara psikolojik destek verilmesi sağlanmalıdır."

 

YİBO'larda görev yapan rehber öğretmenlerin sayısı artırılmalı

Özellikle yatılı ilköğretim bölge okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin sorumluluğunun büyük olduğunu savunan Koncuk, şunları kaydetti:
"Yatılı ilköğretim bölge okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin bulundukları bölgenin sosyal dokusunu iyi tahlil edebilmesi ve öğrencilere rehberlik yapabilmesi gerekir. Bu noktada YİBO'larda görev yapan rehber öğretmenlerin sayısının artırılması önemlidir. Çünkü yatılı okullarda okuyan çocuklar kırsal kesimden gelmiştir, uyum sağlamada güçlük yaşamaktadır, kendi anne babalarından çok öğretmenlerini görmekte, onlarla iletişim kurmaktadır.

Dolayısıyla, yöneticiler, öğretmenler ve özellikle rehber öğretmenler YİBO'larda, öğrenci velilerinin de desteğini almaya gayret göstererek, öğrencilerle bire bir ilgilenme fırsatı yaratmalı, problemli öğrenciler tespit edilerek, bu öğrencilere yönelik özel programlar uygulanmalıdır."