Çocuk annelerin bebekleri bir gün bile yaşayamadılar

İstanbul’da Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 115 çocuk gebelerin adli makamlara bildirilmemesine tepki gösteren sağlık meslek örgütleri, “Çocuğun gebeliği cinsel istismarın güçlü göstergelerinden biridir. Devlet politikaları çocukların haklarına ihanet etmemeli” dediler.

SİBEL BAHÇETEPE

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Adli Tıp Uzmanları Derneği ve Türkiye Psikiyatr Derneği üyeleri dün Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’nda basın toplantısı düzenledi. Kurumlar adına ortak açıklamayı yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Raşit Tükel, Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre hamilelik ve doğum sırasındaki komplikasyonlar tüm dünyada 15-19 yaş arasındaki kız çocuklarında en fazla görülen ölüm nedeni olduğunu anımsatarak, “Bu gebeliklerde ölü doğum ya da bebek ölümü oranı 20 yaş üzerindekilerden iki kat fazla. Gebe çocuklar bir yandan vücut gelişim geriliği, cinsel yaralanmalar, ağır kanamalar, kansızlık, depresyon ile sağlıklarını yitirirken, diğer yandan yaşlarına uygun olmayan sorumlulukları üstlenme, öğrenimden kopma, sosyal yaşama katılamama, sosyal yalnızlık gibi sorunlar yaşarlar. Onların çocukları da benzer riskler altındadır” dedi. Bakanlığın 2007-2017 yılları arasında 17 yaş ve altındaki çocukların dünyaya getirdiği bebeklerden 2 bin 404’ünün bir gün yaşayamadan hayatını kaybettiğini anımsatan Tükel, 12-17 yaş arasındaki kız çocuklarının hamilelik döneminde hayatını kaybetme riskinin, 20- 24 yaş arasındaki hamilelerin ölüm riskinden 5 kat fazla olduğunu söyledi.

Çocuklara yönelik cinsel istismarın, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103 ve 104. maddelerinde tanımlandığını, bu maddelerin yürürlüğe girdiği 2005’ten günümüze dek cezaların ağırlıkları yönünden çok sayıda değişiklik yapıldığına dikkat çeken Tükel, son değişiklikle çocukların korunma çeperinin 15’ten 12’ye indirildiğini de söyledi.

Bakanlık, çalışanları bilgilendirmeli

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Raşit Tükel, çocuk gebelerin bildirimine ilişkin ise şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı 2008 yılında yayımladığı genelgede ‘18 yaş altında bütün gebeliklerin adli bildirimi’nin gerektiğini belirtmiştir. Bir yıl sonra yayımlanan bir başka genelge ile ‘15 yaşaltı gebeliklerin her koşulda, 15-18 yaş gebeliklerin fiziksel şiddet bulguları varlığında bildirilmesi’ istenilmiş, ancak “şiddet”in nasıl saptanacağı açıklanmamıştır. Bildirim konusu Adalet Bakanlığı’nın 2016 yılında yayımladığı genelgede netleştirilmiştir: ‘18 yaşın altındaki gebeliklerin adli bildirimi zorunludur.’ Sağlık Bakanlığı’nın da ivedilikle belirsizlikleri gidererek yasal süreç hakkında sağlık çalışanlarını bilgilendirmesi gereklidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ‘gebe çocuk ve çocuk anneleri’ izleyen birimler oluşturmuş, bu birimler 2015 yılında kapatılmıştır. Bakanlığın 2014 yılında Meclis’te yaptığı açıklama, 2007-2011 yılları arasında 18 yaş altı gebeliklerindeki ciddi artışı ortaya koymuştur. Sağlık Bakanlığı, çocuk gebeler konusunu öncelikle bir sağlık sorunu olarak görmeli, gebelik, doğum ve doğum sonrası izlemleri ile istismar yönünden değerlendirmeler birlikte ele alınmalıdır.”

Mağdur çocuklar: İfadeler bugün

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 18 yaş altındaki 115 hamile çocuğun ifadesinin bugün alınmaya başlanacağı belirtildi. Hürriyet’in haberine göre, bugün ilk olarak emniyet çocuk büro ekipleri, kendi bölgelerindeki çocukların ifadelerini, hastane bünyesindeki Çocuk İzleme Merkezi’nde almaya başlanacak. İfade alınması işlemi sırasında, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, hemşirelerin yanı sıra soruşturmayı yürüten bir savcının da olduğu öğrenildi.

Olayın geçmişi: Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 5 aylık süreçte gelen, yaşları 18’in altında 39’u Suriyeli 115 çocuğun hamile olduğu saptanmıştı. Bu kayıtların ‘zorunlu’ olmasına karşın polise bildirilmediğini belirleyip hazırladığı tutanakla durumu savcılığa bildiren hastane görevlisi hakkında inceleme başlatılmış, görev yeri iki kez değiştirilmişti.