CO2'nin iki yüzü

Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Fatih Birol, ” Ekonomik kriz yaşanmadan 40 yıldan beri ilk kez atmosfere salınan karbondioksit emisyonunda artış olmadı, 2013 rakamlarında kaldı.” Greenpeace Akdeniz sözcülerinden Devin Bahçeci ise "Planlı, programlı azalma yok" dedi.

Mete Kızık/Cumhuriyet
1980, 1992 ve 2009 yılında da sera gazı salımında duraklama olduğunu ancak bunun küresel ekonomik krizden dolayı olduğunu belirten Birol:  “Geçen yıl ekonomik kriz olmamasına ve küresel ekonomide  yüzde 3 büyüme olmasına karşın sera gazının yerinde sayması sevindirici durum. Karbon dioksit salımı geçen yıl 32, 3 milyar tonda kaldı. Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması ve enerji verimliliği rol oynadı” dedi.
 
Bu durumun mayıs ayında Paris'te yapılacak Dünya İklim Zirvesi'nde Kyoto Protokol'ünün yerine geçecek yeni anlaşma için de sevindirici bir durum olduğunu vurgulayan Birol,” Çin'de yenilebilinir enerji kullanımındaki artış ve termik santrallerin azalması bu sevindirici durumda önemli rol oynadı” dedi. 
 
Öte yandan Greenpeace Akdeniz sözcülerinden Devin Bahçeci,  Birol'un açıklamalarına ihtiyatla yaklaştıklarını belirtti. Bahçeci, ”Atmosfere yayılan sera gazında geçen yıl artış olmaması , bilinçli, programlı ve planlı bir durum değil. Geçici bir durum. Dünya ülkeleri sera gazının azaltılması yönünde hala ciddi bir etkinliğe geçmiş değil. Gelecek yıllarda yine sera gazımı salımında artış olmayacağını kim iddia edebilir ki? Ülke yöneticilerin medyatik değil, gerçekten doğayı koruyan kararlar alması ve bunu uygulaması gerekiyor” dedi. 
 
 
Sera gazı ve etkileri
 
Aşırı ve çarpık sanayileşmenin sonucu olarak  atmosfere yayılan sera gazları özellikle kutup bölgelerinde ozon tabakasının delinmesine, güneş ışınlarının dünyayı doğrudan etkilemesine yol açıyor. Evren üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınıyor. Bu yansıyan ışınlar başta karbondioksit, metan ve su buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutuluyor böylece dünya ısınıyor. Işınların bu gazlar tarafından tutulmasına da sera etkisi denir. Atmosferde bu gazların miktarının artması ısınmayı artırır..Bu durum  küresel ısınmaya,  iklim değişiklikleri yaratıyor.
 
Küresel ısınma sadece sıcaklığın artışı değil, ekolojik zincirin kırılması na yol açarak kasırga ve diğer rüzgar hareketlerinin de aşırı şiddetlenmesine , buna bağlı olarak bulut tabakalarının daha yoğunlaşmasına ve  doğal afetlere dönüşmesine, tarım alanlarında çölleşmeye yol açıyor. Böylece dünyanın bitki örtüsü ve buna bağlı olarak böcek ve hayvan yapısının da değişmesine neden oluyor. Bu nedenle bazı bitki ve hayvan türleri nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.