Cizre’nin gerçeği: İnsanlık Ölüyor
Operasyonların sürdüğü Cizre’de önceki gece yaşananlara ilişkin çelişkili açıklamalar geldi. Valilik ölü sayısını ‘10’ olarak açıklarken HDK ‘30 yanmış cesedin’ olduğunu bildirdi.
MAHMUT ORAL / MAHMUT LICALIŞırnak’ın Cizre ilçesinde önceki gece yapılan operasyonda yaşamını yitirenlerin sayısı dün de netleşmedi. TRT’nin ortaya attığı “60 terörist öldürüldü” iddiasının ardından ilçede katliam yaşandığına dair haberler gelmeye başladı. HDP’li Faysal Sarıyıldız, polislerin geçen günlerde 9 kişinin yanarak öldüğü binaya giden cenaze araçlarından 30 ceset torbası istediğini söyledi. Şırnak Valiliği, “Operasyonda 10 terörist öldürüldü” açıklamasını yaptı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise “Resmi olarak bizim tarafımızdan yayımlanmamış hiçbir habere teyit edilmesin” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bugün Meclis’teki grup toplantısında konuyla ilgili açıklama yapacağı bildirildi.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde devam eden sokağa çıkma yasağının bitmesi beklenirken, TRT’nin ortaya attığı “60 terörist öldürüldü” haberinden sonra, katliam konuşulmaya başlandı. TRT’nin bu iddiasından sonra, açıklama yapan Şırnak Valiliği, “İlimiz Cizre ilçesinde bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik devam eden operasyonda, 10 terörist etkisiz hale getirilmiştir” dedi. Başbakan Davutoğlu ise TRT’nin iddiasını yalanladı. Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile düzenlediği ortak basın açıklamasında “Resmi olarak bizim tarafımızdan yayımlanmamış hiçbir habere teyit edilmesin” diyen Davutoğlu, valilik açıklamasının dikkate alınmasını istedi. Genelkurmay Başkanlığı da Cizre’de 10, Sur’da ise 6 PKK’linin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Açıklamada çok sayıda mühimmatın ele geçirildiği 26 el yapımı patlayıcının da imha edildiği belirtildi.
Hükümete bildirdik
Gazetemize değerlendirmede bulunan HDP’li Sarıyıldız ise birkaç gün önce ortaya çıkan ve içinde çok sayıda yaralının olduğu evle ilgili yeni ölüm haberi geldiğini belirterek şu sözleri söyledi: “Bu evde daha önce 9 kişi yanmıştı. Önceki gün de bir çocuk yaralılar için evden çıkıp beyaz bayrakla sokağa çıktığı anda keskin nişancılar tarafından öldürülmüştü. Bu evde, yaşamını yitirenlerin dışında 52 kişinin de yaralı olduğunu biliyorduk. Ben de durumu grup başkanvekilime ilettim. O da hükümete aktardı. Adresleri ve noktası belliydi. Devlet o insanları hastaneye götürmek yerine insanlık suçu işleyerek onları katletmeyi uygun görmüş olmalı. Devletin resmi kanalları ve valilik tarafından üç ayrı bilgi paylaşıldı. Muhtemelen devlet bu katliamın dünya ve ülkede yarattığı tepkiler nedeniyle bu şekilde vermeyi uygun görmüş. Bugün (dün) Belediyeye ait iki cenaze aracını o binanın bulunduğu yere gönderdik. Polisler cenaze aracıyla gidenlere geri dönüp 30 cenaze torbası getirip geri gelmesini söylemişler. Aracı kullananlar da pek çok ceset gördüğünü söylüyor. Cenaze torbalarının da içinde de ayrıca cesetler varmış. Bu cesetler o 52 kişi mi, yoksa başkaları mı bilmiyoruz. ”
En şiddetli patlama
Önceki gece son zamanlarda yaşanan en şiddetli patlamanın yaşandığını söyleyen Sarıyıldız, “Evler sarsıldı. Şimdiye kadar duyulmayan bir patlamaydı. Bu insanların nasıl ve ne şekilde katledildiği konusunda kamuoyuna sağlıklı bilgi verilmeli. Bu durum şimdiden kamuoyunda büyük bir infaala neden olmuştur” dedi. Cizre’deki ilk bodrumda bekleyen yaralıların durumuyla ilgili olarak da konuşan Sarıyıldız, temasın kopmasının üzerinden 10 gün geçtiğini belirterek, hiçbir haber alamadıklarını söyledi. Sarıyıldız, “En son HDP Grup Başkanvekillerimiz onların ses kaydını dinletmişti. Son temas bu oldu. Ne oldu bilmiyoruz” diye konuştu.
Kurşun yarası yok
HDP’nin bileşeni olan HDK’den yapılan açıklamada ise “Sabaha karşı operasyon düzenlenen bir evden 30 yurttaşımızın yanmış bedenleri çıkartılmıştı. Cenazeler üzerinde kurşun yarası yoktu. Bu cenazeler 36 yaralı yurttaşımızın sığındıkları, günlerce kuşatma altında kaldıktan sonra ağır bombardıman altında çöken ve içindekilerden bir daha haber alınamayan evden değil; başka bir evin bodrumundan çıkartılmıştı” denildi.
Hastanede 4 cenaze
Cizre’den Şırnak Devlet Hastanesi’ne 4 erkek cenazesi getirildiği bildirildi. Cenazelerin kime ait olduğu bilinmezken, Morgta bekletilen ve tümünün Cizre’den getirildiği öğrenilen cenaze sayısının da 15 olduğu dile getirildi.
Ey dünya, artık sesimizi duyun
Ölülerin sayısıyla ilgili olarak TRT’de 60, valilik açıklamasında 10, medyada ise 30 rakamlarının telaffuz edilmesi, endişeyle bekleyen ailelerin acısını daha da katladı. Bu çelişkili iddialardan sonra, kurtarılması için uğraş verilen Cizre’deki yaralıların yakınlarının yüreğine ateş düştü. Aileler, Nusaybin’den Mitani Kültür Merkezi’ndeki bekleyişlerini sürdürüyor. Haberi aldıktan sonra, yüreğine kor düşen aileler, Kürtçe ağıtlar yakarak acılarını dile getirdi. Gözyaşları içinde ellerini gökyüzüne kaldırarak yakaran kadınlar, Kürtçe, “Botan yanıyor, Cizre yanıyor, yüreğimiz yanıyor, çocuklarımız yanıyor. Dünya duymuyor. Ey dünya, artık sesimizi duyun” diye ağıt yaktı.
Cizre’deki yaralıların kurtarılması amacıyla girişimlerde bulunmak için Mardin’de bulunan DBP ve HDP heyeti dün bir kez daha Mardin’de basın toplantısı düzenledi. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, AKP’nin bir savaş ittifakı kurduğunu kaydetti. Bu ittifakın içinde ordu, Ergenekon ve birçok kesimin bulunduğunu kaydeden Yüksek, “Bu savaş ittifakı, katliam dahil her türlü yönelimi göze aldı” dedi. Cudi Mahallesi’nde yaralıların bulunduğu her iki eve de devlet güçlerince operasyon düzenlediğini ve bu bilginin kesin olduğunu iddia eden Yüksek, operasyonda ölenlerin cenazelerin devlet güçleri tarafından Malatya’ya nakledilmesinin planlandığını öne sürdü. TRT’nin haberi sonrasında kamuoyunda büyük tepki oluştuğunu belirten Yüksek, “Tepkileri aşağı çekmek ve algı yönetmek için ardı sıra yeni bilgiler paylaşılmaya başlandı. Şimdi bu katliam, infaz karartılmaya, sayılarla bu karartılmaya çalışılıyor. Çıkacak ölü sayısının kaç olduğu işin başka bir boyutudur. Bir katliam ve infaz durumu olmuştur” dedi.
HDP Milletvekili Mithat Sancar ise yaşananın bir insanlık suçu olduğunu ve insanlık suçuna sadece işleyenlerin değil izleyenlerin de ortak olduğunu söyledi. Sancar, “Bu katliam tarih önünde de gün gelir hesap vermek durumuyla karşı karşıya bırakır. Daha da önemlisi halkın kolektif bilincinde çok ağır yaralar olarak yer edinir. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Dersim Soykırımı’dır. Bunu yapanlar bunun unutulacağını ummuşlardır ama bu hafıza hâlâ canlıdır. Roboski’yi yapanlar da üstünün örtüleceğini ve unutmaya terk edileceğini sanmışlardı ama onlar da bunun olmadığını gördü. Katliamcıların bir teki bile insanlığın herhangi iyi bir değeriyle birlikte anılıyor mu? Bunların hesabını vereceksiniz” dedi.