Çirkin iftira için hazırlanmış dijital veriler

İstanbul 10, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iki iddianame kapsamı birleştirilerek bakılan 134’ü tutuklu 224 sanıkla “Balyoz Planı” davasının dün 47. duruşması yapıldı.Silivri Cezaevi bitişiğindeki duruşma salonda görülen davanın sabahki oturumunda “Ana dava” olarak adlandırılan birinci iddianamenin tutuksuz sanıkları savunmalarını verdi.

Sülalem AKP’ye oy verdi

Tutuksuz sanık Embiya Şen, savumasında “Balyoz Planı”nı ilk kez basında duyduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Medyada, ‘Cami bombalamak’, ‘Türk Uçağını düşürmek’ gibi iddiaları okuyunca tavır aldım. Doğru olup olmadığını bilmiyorduk ama o zaman inanmıştım. Suçlanan kişileri okuyunca ‘bunlar yapar mı’, ‘yapmaz mı’ diye düşündüm. Sonra haziran 2010’da ifadeye bu iddialarla ifadeye çağrılınca şaka gibi geldi. Ben AKP’ye oy verdim, bunu açıklıyorum. Sülalem de oy verdi. Ben oy verdiğim partiye neden darbe planı içinde olayım.”

Embiya Şen’in “kendisinin ve sülalesinin AKP’ye oy verdiği”ne ilişkin sözleri izleyiciler ve sanıklar arasında tepkiyle karşılandı. Embia Şen, TSK’deki hiyerarşik düzene karşın, konusu suç teşkil eden hiçbir emri yerine getirmediğini ifade ederek “Hatta kafama uymayan emri yerine getirmem. Dik başlı olarak bilinirim. Emekli olduğum için korkmamama da gerek yok. Böyle bir darbe planı hiç duymadım” diye konuştu.

Embiya Şen, hakimler Murat Üründü, Ali Efendi Peksak ve Başkan Ömer Diken tarafından tekrarlararak sorulan “Bu planı kimlerin yapabileceğini düşündünüz? Emekli olmasanız korkulacak bir şey mi vardı” gibi sorular üzerine “Amirlerden korkulur. O nedenle böyle konuştum. Kimsenin yapabileceğini düşünmedim. Ama öyle iddialar üzerine şaşırdım” dedi. Tutuksuz sanık Ertan Karagözlü “Çarşaf Eylem Planı” kapsamında “Fatih Camii’ni bombalayacak” ekipte ve liberal gazetecilere karşı “Teztere” operasyonunu gerçekleştirilecek timde görevli olduğunun iddia edildiğini belirterek “Cami bombalamak gibi bir görevi vermeye cesaret verebilecek hiçbir düşünce ve tavır içinde bulunmadım. Suçlamaları okuyunca dehşete kapıldım, irkildim” diye konuştu.

Telkinde bulunuldu mu?

Diğer tutuksuz sanıklar gibi sanık Ahmet Bıyıklı’nın da “İsimlerini haberleri olmadan listeye koyanların tespit edilerek cezalandırılmaları” talebi üzerine davanın 1 No’lu sanığı Emekli Orgeneral Çetin Doğan “Aslında bütün tutuksuz sanıklara sormak isterdim. Sorgunuz sırasında size Çetin Doğan ya da semineri düzenleyenler hakkında şikayette bulunmanız için telkin ya da tavsiyede bulunuldu mu denildi mi?” diye sordu.

Sanık Bıyıklı “Bana hiç kimse böyle bir telkinde bulunmadı” diye yanıt verdi. Başkan Ömer Diken, 196 sanıkla başlayan birinci dosyada 2 kişinin kimlik bilgilerinin karışıklığı nedeniyle savunmalarının alınmayacağını ve 191 sanığın savunma işlemlerinin tamamlandığını ifade etti. Başkan Diken, eski Emekli Orgeneral Ergin Saygun hakkındaki yakalama kararı bulunduğunun altını gizen Diken, ikinci iddianameye geçileceğini ifade etti. İkinci dosyada Orgeneral Bilgin Balanlı'nın da aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 28 sanık yer alıyor.Alfabetik sıraya göre hazırlanan iddianamede 1. sıradaki sanık Ahmet Erdem'in gelmemesi nedeniyle Deniz Albay Ahmet Diken kürsüye alındı.

Çirkin iftira

Deniz Albay Ahmet Dikmen, kendisinin hazırladığı ileri sürülen “Hukuk Koruması” ve “İKK Güvenlik Brifingi” isimli dijital verilerle ilgili açıklamada bulundu. Dikmen, kendisinin “Suga Deniz Harekat Planı” ile “Oraj Hava Harekat Planı” arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere özel kurye olarak görevlendirildiği iddiasına dayanak olan “Personel Görevlendirme.doc” isimli belgenin de sahte olduğun söyledi. Dikmen “Bunlar çirkin bir iftira için oluşturulmuş dijital ve imzasız sahte verilerdir” dedi.Darbe planı yapıldığı iddia edilen İstanbul’da Birinci Ordu Komutanlığı’ndaki 5-7 Mart 2003 tarihlerindeki Plan Semineri’ne katılmadığını ifade eden Dikmen şsavunmasını söyle sürdürdü: “31 Ocak 2003-7 Ağusots 2003 tarihlerinde Azerbaycan Deniz Harp Okulu’nda görevliydim. Suçlandığım 2 dijital veriye yaratmam için Deniz Kuvvetleri’ne ait bir karargahtaki bilgisayarı kullanmak gerekir. Azerbaycan ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın bilgisayar ağı yoktur.”

Tutuklu sanık Emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri’nin Mehmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’ne sevk edilerek “anjiyo” yapıldığı öğrenildi.