‘Çırak öğrenciler’ de okulsuz
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Son yapılan düzenleme ile okuldaki eğitim hafta sonu veya akşamları da planlanabilir denilerek, 1 günlük eğitim hakkı da öğrencilerimiz elinden alınmıştır. Ve buralarda çalıştırılan öğrencilerimiz MEB verilerinde örgün eğitim içerisinde gösterilmektedir” dedi.
Figen AtalayEğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, çıraklık okullarındaki sayısı 100 bini aşan öğrencinin de örgün eğitim dışında olduğunu söyledi.
Öğrenci ve velilerin tercihi doğrultusunda okullaşma politikası izlenmediği için örgün eğitim dışına çıkan öğrenci sayısının her geçen yıl artmaya devam ettiğini vurgulayan Aydoğan, şunları söyledi:
“Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarına bağlı çıraklık okullarında bulunan, sayısı 100 bini aşan öğrencilerimiz de örgün eğitim dışındadır. Bu eğitim kurumlarında öğrencilerimiz haftanın 4 günü çalıştırılmakta, yalnızca 1 gün okulda eğitim görmektedir. Son yapılan düzenleme ile okuldaki eğitim hafta sonu veya akşamları da planlanabilir denilerek, 1 günlük eğitim hakkı da öğrencilerimizin elinden alınmıştır. Ve buralarda çalıştırılan öğrencilerimiz MEB verilerinde örgün eğitim içerisinde gösterilmektedir.
ANKET DÜZENLENMELİ
Milli Eğitim Bakanlığı acilen 8. sınıf öğrenci ve velilerine yönelik bir anket düzenleyip okul türü tercihleri verileri üzerinden bir okullaşma politikası izlemeli ve tercih edilmeyen okul türleri dönüştürülmelidir. Aksi durumda örgün eğitim dışına çıkacak öğrenci sayısı çok daha büyük rakamlara ulaşacak, öğrencilerimizin en temel hakkı olan eğitim hakkı ellerinden alınacaktır.”
‘SINIF TEKRARI OKULDAN UZAKLAŞTIRACAK’
Eğitimci Alaattin Dinçer, sınıf tekrarı uygulamasının dezavantajlı öğrencileri olumsuz etkileyeceğini belirtti. Dinçer, 2018-2019 MEB istatistiklerine göre ilkokul, ortaokul ve liselerde 398 bin 815 özel eğitime gereksinim duyan (engelli) öğrencinin öğrenim gördüğünü söyleyerek “Bu öğrencilerin 134 bin 77’si ortaokullarda okuyor. Her ne kadar destek eğitimi alsalar da bu öğrenciler dezavantajlı grup olarak bilinmekte ve bir üst sınıfa geçmeleri sağlanıyor. Bunun yanı sıra anadili Türkçe olmayan farklı etnik gruplara mensup, sosyo ekonomik koşulları çok bozuk toplumsal gruplardan çocuklar da ‘dezavantajlı grup’ kategorisinde değerlendiriliyor” dedi.
Dinçer, 2012-2013 öğretim yılında sınıf tekrarının kalkmasının ardından açık ortaokula giden öğrenci sayısında ciddi azalma olduğunu belirterek “Şimdi ortaokullarda yeniden sınıf tekrarına dönülmesi, çocukların örgün öğretimden koparılarak açıköğretime yönlendirilmelerinin ve okuldan uzaklaştırılmalarının yolunun açılması demektir. Sınıf tekrarı aslında çocukları dezavantajlı konumlarına göre yeniden bir elemeye ve sınıfsal ayrıştırmaya tabi tutmak anlamına gelmektedir” uyarısı yaptı.